Paroles et traduction Ozbi - Nereye Böyle - Live
Nereye Böyle - Live
Where To Like This? - Live
Yanımdan
geçip
gidişini
mi
anlatsam?
Should
I
tell
you
about
you
passing
by?
Yoksa
kafamın
güzelliğini
mi?
Or
the
beauty
of
my
intoxication?
Seni
anlatmayalı
da
çok
oldu
It's
been
a
while
since
I've
talked
about
you
Ama
unutamadım
yanımdan
geçip
gidişini
But
I
couldn't
forget
you
passing
by
Yeni
bi′
hatıra
oldu
bu,
yeni
bi'
fotoğraf
This
became
a
new
memory,
a
new
photograph
Yeni
bi′
resim,
yeni
bi'
rüzgâr
gibi
böyle
A
new
picture,
like
a
new
wind
Beni
fark
edişini
hissetmek
güzeldi
ama
Feeling
you
noticing
me
was
beautiful,
but
E
tabi
bi'
o
kadar
da
komik
yani
Well,
it's
just
as
funny,
you
know
E-e
sen
ki
olmayışına
sitem
mi
etsem?
Sh-should
I
complain
about
you
not
being
here?
Yoksa
olacağını
hisseden
tarafıma
küfür
mü
etsem?
Or
should
I
curse
the
part
of
me
that
felt
you
would
be?
Ne
biliyim
ya,
biraz
alkol
I
don't
know,
man,
a
little
alcohol
Biraz
da
fütursuzluk
işte
geceye
bıraktığım
And
a
little
recklessness,
that's
what
I
left
to
the
night
Ve
seni
yanımdan
beni
hissederek
gidişin
And
you
leaving
me,
feeling
me
Ne
boktan
lan
How
shitty
is
that
Bi′
"Nasılsın?"
yok
bi′
selam
No
"How
are
you?"
no
greeting
Bi'
gözlerinin
içine
bakmak
No
looking
into
your
eyes
Bi′
durdurmak
zamanı
No
stopping
time
Sonra
herkes
durmuşken
bağırmak
yok
No
yelling
when
everyone
else
stopped
"Dokunsana
bana"
diye
"Touch
me"
Gözlerimin
içine
baksana
bi'
Just
look
into
my
eyes
Nefesimi
hissetsene
bak
Feel
my
breath,
look
Suratımdaki
çizgiler
belirginleşmeye
başladı
The
lines
on
my
face
are
starting
to
become
more
pronounced
O
çizgilerin
yıllarını
özümsemeye
çalışsana
bi′
Try
to
comprehend
the
years
of
those
lines
Bi'
dursana
lan
Just
stop,
damn
it
Bi′
dur,
bi'
dur,
dur
küfrüm
yorulsun
Just
stop,
stop,
let
my
curses
get
tired
Dilim
kurusun,
içim
soğusun
Let
my
tongue
dry,
let
my
insides
cool
down
Bi'
dur,
dön
de
ki:
"Lan
oğlum
nereye
gidiyorsun?
Stop,
turn
around
and
say:
"Man,
where
are
you
going?
Nereye
lan
böyle?
Where
to
like
this?
Beni
görmeden
beni
unutarak
Without
seeing
me,
forgetting
me
Hiçbir
şey
olmadan
yaşamaya
çalışarak
Trying
to
live
like
nothing
happened
Nereye
böyle?
Where
to
like
this?
Bak
çamura
batmış
bu
sokakları
yüzerek
geldim
yanına
Look,
I
swam
through
these
mud-soaked
streets
to
come
to
you
Nereye
böyle?
Where
to
like
this?
İçime
çöken
tüm
dertleri
kusarak
geldim
I
came,
vomiting
all
the
troubles
that
settled
inside
me
Nereye,
nereye?
Where,
where
to?
İçimdeki
caddeleri
sokakları
gezmeden
nereye?
Where
to,
without
walking
through
the
avenues
and
streets
inside
me?
Nereye,
nereye
böyle
mamur,
böyle
yorgun
Where
to,
where
to
like
this,
so
prosperous,
so
tired
Böyle
kabullenmiş,
böyle
kederli
So
accepting,
so
sorrowful
Sunulanı
yaşamaya
mahkûm
Doomed
to
live
what
is
offered
Ve
hislerini
tüketmiş
bi′
hâlde
And
with
your
feelings
exhausted
Nereye-e-e
böyle?"
Where-e-e
to
like
this?"
Bak
bana,
bana
bak
Look
at
me,
look
at
me
Kırgınlığın
yüreğimin
köşesinde
tınlayan
bi′
özgürlük
türküsü
Your
resentment
is
a
freedom
song
echoing
in
the
corner
of
my
heart
Biliyorum,
biliyorum
ciğerimin
nefesi
I
know,
I
know,
the
breath
of
my
lungs
Biliyorum
bu
sokakların
grisi
çalınmış
ruhuna
I
know
the
gray
of
these
streets
has
stolen
your
soul
Biliyorum
kaburgalarını
kırmış
I
know
your
ribs
have
been
broken
Bu
kirli
havayı
çiğneyen
o
yüceltilmiş
egolar
By
those
glorified
egos
that
chew
this
polluted
air
Biliyorum
azınsanmış
bi'
çocuk
gülümsüyo′
bana
I
know
a
belittled
child
is
smiling
at
me
Biliyorum
yüreğini
açsa
da
o
yüreğin
bıçaklandığını
I
know,
even
if
you
open
your
heart,
that
heart
has
been
stabbed
Biliyorum
lan
özgürlük
düşkünü
sefil
piç
I
know,
you
freedom-loving
miserable
bastard
Biliyorum
be
oğlum
bütün
her
şeyi
I
know,
man,
I
know
everything
Bütün
yaşananları
biliyorum
lan
I
know
everything
that
happened,
damn
it
E
sonra
diyeyim:
"Lan
nereye
böyle
o
zaman?"
And
then
I
say:
"Then
where
to
like
this?"
Vay
nereye
gidersin
bu
şehrimin
dumanı?
Oh,
where
can
you
go,
smoke
of
my
city?
Bu
gönlüm
kalır,
kalır,
kalır
seninle
belada
This
heart
of
mine
will
stay,
stay,
stay
with
you
in
trouble
Of,
ciğerimden
çıkan
nefes
misin?
Oh,
are
you
the
breath
that
comes
from
my
lungs?
Kalırsın
buramda,
ey
You
will
stay
here
with
me,
oh
Of,
bu
başım,
bu
başım
seninle
Oh,
this
head
of
mine,
this
head
of
mine
is
with
you
Belada,
belada
In
trouble,
in
trouble
Belada,
belada
In
trouble,
in
trouble
Belada,
belada
In
trouble,
in
trouble
Of,
bilmezsin
Oh,
you
don't
know
Yanlışlar
yazarım
kalbimden
I
write
wrongs
from
my
heart
Görmüşler
beni
de
They've
seen
me
too
A
canım
direnirken
Oh
my
dear,
as
I
resist
Ölmezsem
beni
de
kalbinden
sev
gitsin
If
I
don't
die,
love
me
from
your
heart
too
A
canım
tüterim
yüreğinde,
of
Oh
my
dear,
I
smolder
in
your
heart,
oh
Yanlışlar
yazarım
kalbimden
I
write
wrongs
from
my
heart
Görmüşler
beni
de
They've
seen
me
too
A
canım
direnirken
Oh
my
dear,
as
I
resist
Ölmezsem
beni
de
kalbinden
sev
gitsin
If
I
don't
die,
love
me
from
your
heart
too
A
canım
tüterim
yüreğinde,
of
Oh
my
dear,
I
smolder
in
your
heart,
oh
Başımın
belası
(of)
The
trouble
of
my
head
(oh)
Şehrimin
dumanı
The
smoke
of
my
city
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.