Ozbi - Yağmurla Düştüm - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction Ozbi - Yağmurla Düştüm




Yağmurla Düştüm
I Fell with the Rain
Gecenin bi′ körü
In the dead of night
Işıklar sokaklarda yanık
Lights are on in the streets
Kafamda bi' kaç cümle; sussam mı, konuşam bilmem
A few sentences in my head; should I be silent or should I speak, I don't know
Sana rağmen
Despite you
Üstüme, üstüme bas bana rağmen
Tread on me, tread on me despite you
Yaşamak yani
Living, that is
Ağır geldiğinden, kahır çöllerinden
Since it weighs heavy, from deserts of sorrow
Eser ellerinden sağır geldiğimden
Since I came deaf from your hands
Sana, sana yarım adım geldiğimden
Since I came half a step to you, you
Her şeye rağmen geçip bildiğimden, geçip kimliğimden
Despite everything, having passed what I knew, and my identity
Gecenin yankısında avuçlarına doğru
In the echoes of the night, towards your palms
Yağmurla düştüm ben
I fell with the rain
Binlerce sen vardı
There were thousands of you
Şehrinde gezdim ben
I wandered in your city
Günlerce serserim kaldım
I stayed a vagrant for days
Sustukça kızdım ben
I grew angry as I kept silent
O yankının seslerini sen sandım
I mistook the sounds of that echo for you
O yankının sesleriyle aldandım
I was deceived by the sounds of that echo
Yağmurla düştüm ben
I fell with the rain
Binlerce sen vardı
There were thousands of you
Şehrinde gezdim ben
I wandered in your city
Günlerce serserim kaldım
I stayed a vagrant for days
Sustukça kızdım ben
I grew angry as I kept silent
O yankının seslerini sen sandım
I mistook the sounds of that echo for you
Sustukça kızdım ben
I grew angry as I kept silent
O yankının sesleriyle aldandım
I was deceived by the sounds of that echo
Yoluna giden adamın hızına yetiş
Keep up with the speed of the man who's on his way
İtiş, kakış geçiliyo′ ömür
Bumping, jostling, life passes by
Hırslara dövünüyo' sonra da bürünüyo' karış karış
He fights against his ambitions and then wraps himself in them, inch by inch
"Alış." diyo′, alışmıyo′m
He says, "Get used to it." I don't get used to it
"Gel savaş." diyo', savaşmıyo′m
He says, "Come on, fight." I don't fight
O kör egona tüküreyim lan kimseylen yarışmıyo'm ben
I spit on your blind ego, man, I'm not competing with anyone
Kendi yolumun adamıyım
I'm the man of my own path
Özgürlüğün bi′ çeşit kalıbıyım
I'm a kind of mold of freedom
Cinsellik kokarım bal gibi
I smell of sexuality, sweet as honey
Feodellerin saçma bi' ayıbıyım
I'm a ridiculous disgrace to feudal lords
Duymayanın kayıbıyım, yok
I'm the loss of those who don't hear, no
Ama duyanın çalımıyım, evet
But I'm the trickery of those who hear, yes
İnceyim ama kalınıyım aşkların
I'm delicate but I'm bold with love
Eee şiir ve rakılıyım, evet
Yes, I'm poetic and drink with pleasure
Yağmurla düştüm ben
I fell with the rain
Binlerce sen vardı
There were thousands of you
Şehrinde gezdim ben
I wandered in your city
Günlerce serserim kaldım
I stayed a vagrant for days
Sustukça kızdım ben
I grew angry as I kept silent
O yankının seslerini sen sandım
I mistook the sounds of that echo for you
O yankının sesleriyle aldandım
I was deceived by the sounds of that echo
Yağmurla düştüm ben
I fell with the rain
Binlerce sen vardı
There were thousands of you
Şehrinde gezdim ben
I wandered in your city
Günlerce serserim kaldım
I stayed a vagrant for days
Sustukça kızdım ben
I grew angry as I kept silent
O yankının seslerini sen sandım
I mistook the sounds of that echo for you
Sustukça kızdım ben
I grew angry as I kept silent
O yankının sesleriyle aldandım
I was deceived by the sounds of that echo





Writer(s): Onur Dursun


Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.