Paroles et traduction Ozdemir Erdogan - Vitrin
Beyoğlu'nda
bir
vitrinin
önünde
bir
kız
var
yirmisinde
At
Beyoğlu,
in
front
of
a
shop
window,
a
girl
of
twenty
Dalgın
dalgın
bakıyor
pahalı
giysilere
Thoughtfully
looking
at
expensive
clothes
Bankada
çalışıyor,
müdürün
sekreteri
Works
in
a
bank,
secretary
to
the
manager
Kardeşleri
okuyor,
bir
o
çalışıyor
evde
bir
de
anneleri
Siblings
are
studying,
she's
the
only
one
working
at
home
and
so
is
her
mother
Babaları
zamana
resti
çekmişçesine
As
if
her
father
has
called
time
out
Yerleşip
geçmiş
duvarda
resim
çerçevesine
Settled
in
a
picture
frame
on
the
wall
Dünyada
maddiyata
fazla
değer
vermezdi
Didn't
care
much
for
material
things
in
the
world
"Bugün
varsa
yeriz,
yarına
Allah
kerim"
derdi
"If
we
have
today,
we'll
eat,
tomorrow
Allah
karim"
he
used
to
say
Beyoğlu'nda
bir
vitrinin
önünde
bir
kız
var
yirmisinde
At
Beyoğlu,
in
front
of
a
shop
window,
a
girl
of
twenty
Göndermiyor
annesini
ellalemin
evine
Doesn't
send
her
mother
to
strangers'
houses
Kolayca
evet
dese
atlayıp
Mercedes'e
Would
easily
say
yes
and
jump
into
a
Mercedes
Bir
boğaz
sefası
vesaire
vesaire
boş
verse,
verebilse
Spend
time
having
fun
along
the
Bosphorus,
if
she
could
Biz
vitrinin
önünde
We're
in
front
of
the
window
Vitrinin
gözü
bizde
The
window
has
its
eyes
on
us
Biz
vitrinin
önünde
We're
in
front
of
the
window
Vitrinin
gözü
bizde
The
window
has
its
eyes
on
us
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): özdemir Erdoğan
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.