Paroles et traduction Patron - mikelenjelo
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Yeah
(Brr,
ah)
Yeah
(Brr,
ah)
Hedef
20-23
(Hahaha)
Target
20-23
(Hahaha)
Ah,
yeah
(Beat'te
Furkan)
Ah,
yeah
(Furkan
on
the
beat)
Bi
fırtına,
fırtına
yaklaşıyor
rıhtıma
A
storm,
a
storm
approaching
the
dock
Kara
bulutlar,
bulutlar
çoğaldı
etrafımda
Dark
clouds,
clouds
have
multiplied
around
me
Kıskanan,
yırtılan
yenildiler
hırslarına
The
envious,
the
torn,
they
lost
to
their
ambition
Isırcam,
ısırcam
hepinizi
ısırcam
I'll
bite,
I'll
bite,
I'll
bite
you
all
Bizim
dış
işlerimiz
dış
kapıda
mandal
Our
foreign
affairs
have
a
latch
on
the
outside
door
Sorma,
neden
Amsterdam
konserimiz
iptal?
Don't
ask
why
our
Amsterdam
concert
was
canceled
Vize
dört
tane
"red"
geldi,
bütün
ekip
pişman
Four
"rejected"
visas
came,
the
whole
team
regrets
it
Sanki
ülken
çok
sikimde,
"kal"
desen
de
kalmam
As
if
I
give
a
damn
about
your
country,
even
if
you
say
"stay",
I
won't
Değse
dört
yüz
bin
euro'ya
olurdum
vatandaş
If
it
was
for
four
hundred
thousand
euros,
I
would
have
become
a
citizen
Nedir
ki
bu
para?
Etmez
Bodrum'da
bi'
arsam
(Ya)
What
is
this
money?
It's
not
worth
a
plot
of
land
in
Bodrum
(Yeah)
O
kadar
sikimde
mi
Avrupa?
Hiç
sanmam
(Ya)
Do
I
care
about
Europe
that
much?
I
don't
think
so
(Yeah)
Boss
hepsini
tokatlar,
sanki
yüz
beş
kilo
Kazgan
Boss
slaps
them
all,
like
he's
a
one
hundred
and
five
kilos
Kazgan
Siyasiler
ülkemizi
sattı
Politicians
sold
our
country
Üzüldüm,
rapçilerse
tükendiğimi
sandı
I
was
sad,
rappers
thought
I
was
finished
Rockstar
ben,
sеn
küfrettiğine
yandın
(Yeah)
I'm
a
rockstar,
you're
burnt
for
what
you
cursed
(Yeah)
Fuck
Francе,
bizi
mülteci
mi
sandın?
(Yeah)
Fuck
France,
did
you
think
we
were
refugees?
(Yeah)
Gün
gelir
yaşarsın
sen
de
benim
gördüğümü
One
day
you'll
experience
what
I've
seen
Hasetinden
çatlar,
olursun
Yılmaz
Morgül
You'll
burst
with
envy,
you'll
become
Yılmaz
Morgül
İnsanlar
ağlar
ama
hepsi
timsah
gözlü
(A-a-ah)
People
cry,
but
they
all
have
crocodile
eyes
(A-a-ah)
O
yüzden
hayvanları
sizden
daha
insan
gördüm
That's
why
I
see
animals
as
more
human
than
you
Dinle
sabaha
kadar
(Dinle
sabaha
kadar)
Listen
until
morning
(Listen
until
morning)
Ben
sanki
Mikelenjelo
(Mic,
mic,
mic,
mic)
I'm
like
Michelangelo
(Mic,
mic,
mic,
mic)
Nançakular
havada
(Ya,
ah)
Nunchucks
in
the
air
(Yeah,
ah)
Kötü
sikilcen,
defol
You'll
get
fucked
badly,
get
lost
Şimdi
senle
nasıl
sohbet
edelim?
Now
how
can
we
talk?
Dinlediğin
bok
gibi
müzik
The
music
you
listen
to
is
shit
Ayıramıyorsan
bi
bok
ile
beni
If
you
can't
distinguish
shit
from
me
Big
boss
size
değil,
git
TikTok
ile
delir
Big
boss
is
not
for
you,
go
crazy
with
TikTok
Ekonomi
batmış,
çıkarcı
hainlere
bak
The
economy
is
sinking,
look
at
the
opportunistic
traitors
Euro'ları
harcayıp
Tayyip'lere
tap
Spending
euros
and
worshipping
Tayyips
Bize
saygı
duymuyo'san
gelme,
gurbetinle
kal
If
you
don't
respect
us,
don't
come,
stay
with
your
homesickness
Kolaysa
Mercedes'i
burda
çalış,
al
If
you
can,
work
here
and
buy
a
Mercedes
Biraz
mütevazi
ol
(Mütevazi
ol)
Be
a
little
humble
(Be
humble)
Size
tahammülüm
zero
(Tahammülüm
zero)
My
tolerance
for
you
is
zero
(My
tolerance
is
zero)
Oldu
hepsi
Banker
Bilo
(Bilo)
They
all
became
Banker
Bilo
(Bilo)
Bang-bang,
unload
reload
Bang-bang,
unload
reload
Bi
fırtına,
fırtına
yaklaşıyor
rıhtıma
A
storm,
a
storm
approaching
the
dock
Kara
bulutlar,
bulutlar
çoğaldı
etrafımda
Dark
clouds,
clouds
have
multiplied
around
me
Kıskanan,
yırtılan
yenildiler
hırslarına
The
envious,
the
torn,
they
lost
to
their
ambition
Isırcam,
ısırca'm,
hepinizi
ısırcam
I'll
bite,
I'll
bite,
I'll
bite
you
all
Dinle
sabaha
kadar
(Dinle
sabaha
kadar)
Listen
until
morning
(Listen
until
morning)
Ben
sanki
Mikelenjelo
(Mic,
mic,
mic,
mic)
I'm
like
Michelangelo
(Mic,
mic,
mic,
mic)
Nançakular
havada
(Ya,
ah)
Nunchucks
in
the
air
(Yeah,
ah)
Kötü
sikil'ce'n,
defol
You'll
get
fucked
badly,
get
lost
Şimdi
senle
nasıl
sohbet
edelim?
(Ey)
Now
how
can
we
talk?
(Hey)
Dinlediğin
bok
gibi
müzik
(Ey)
The
music
you
listen
to
is
shit
(Hey)
Ayıramıyorsan
bi'
bok
ile
beni
(Ey)
If
you
can't
distinguish
shit
from
me
(Hey)
Big
boss
size
değil,
git
TikTok
ile
delir
(Haha)
Big
boss
is
not
for
you,
go
crazy
with
TikTok
(Haha)
Yeah
(Ya,
ah)
Yeah
(Yeah,
ah)
Yabancılar
en
güzel
yerleri
satın
aldılar
(Ya,
ah)
Foreigners
bought
the
most
beautiful
places
(Yeah,
ah)
Sizin
asla
satın
alamayacağınız
yerleri
(Ya,
ah)
Places
you
could
never
buy
(Yeah,
ah)
Hepsi
buralarda
takılıyor
parasıyla
hava
atıyor
(Ya,
ah)
They
all
hang
out
here,
showing
off
with
their
money
(Yeah,
ah)
Ama
sizi
bizi
kendi
ülkelerine
asla
sokmuyorlar
But
they
never
let
you
and
me
into
their
countries
Pasaportunuzun
da
bir
değeri
yok,
bizimkilerin
de
işine
geliyor
Your
passport
has
no
value,
and
it
suits
ours
Kimse
dünyayı
görmesin,
kimse
aydınlanmasın
No
one
should
see
the
world,
no
one
should
be
enlightened
Kızlarımız
eskort,
erkeklerimiz
torbacı
olmanın
peşinde
(Habibi)
Our
girls
are
escorts,
our
men
are
chasing
being
drug
dealers
(Habibi)
Para
suyunu
çekmiş,
bunlar
servetine
servet
katarken
millet
aç
kalmış
Money
has
dried
up,
while
they
add
to
their
fortunes,
people
are
starving
Siz
de
bu
görgüsüz
internet
soytarılarına
mı
özeniyo'sunuz?
Are
you
looking
up
to
these
vulgar
internet
clowns?
Yazık,
çok
yazık
Shame,
such
a
shame
Keşke
böyle
olmasaydı,
keşke
bunları
yazmak
zorunda
kalmasaydım
I
wish
it
wasn't
like
this,
I
wish
I
didn't
have
to
write
these
things
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.