Paroles et traduction Pit10 - Bile Bile
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Kalbimi
sök
git,
duygular
çöp
gibi
Rip
out
my
heart,
emotions
are
like
trash
Anlattıklarım
özüm,
basit
bi'
söz
değil
What
I
say
is
real,
not
just
empty
words
Asitli
köprü,
sırat
şu
an
altımda
Acidic
bridge,
a
tightrope
beneath
me
now
İncelsin
kopsun
ip
yüzünüzü
görmiyim
Let
it
snap
and
tear
so
I
don't
have
to
see
your
face
Ömrüme
törpü
girdiğim
her
diyalog
Every
conversation
is
a
file
on
my
life
Çalsın
şarkımı
kırık
tuşlu
piyanom
My
broken
piano
will
play
my
song
Eşliğinde
oynanır
her
gün
aynı
tiyatro
The
same
old
play
is
performed
every
day
İzlemicem
artık
yani
bilanço
fiyasko
I
won't
watch
it
anymore,
it's
a
fiasco
Beynim
mahremiyet
bölgem,
göstermem
My
mind
is
my
private
space,
I
won't
show
it
Ama
cehaleti
öldürmeden
ölmem
ben
But
I
won't
die
without
destroying
ignorance
Görmeyenler
göz
istiyo
körlerden
The
blind
demand
eyes
from
those
who
can
see
Yaz
vakti
yorganı
üstüne
örterler
In
the
summer,
they
cover
themselves
with
blankets
Öterler
her
diyardan
etkisiz,
değersiz
They
crow
from
every
land,
useless,
worthless
Faaliyete
geçmiyosa
tepkiniz
de
yersiz
If
your
reaction
is
inaction,
it's
pointless
Menzilimde
boş
ağızlar
estirir
de
telkin
Idlers
in
my
space
whisper
suggestions
Biri
gelir
ve
biri
gider,
bezdirir
bedelsiz
One
comes
and
one
goes,
tiring
me
without
giving
Uzak
durun,
yaklaşmayın
Stay
away,
don't
come
near
Bu
sokak
dar
sana,
bana,
ikimize
This
street
is
too
narrow
for
you,
me,
and
us
Dünden
beri
ben
bambaşkayım
I've
changed
since
yesterday
Yürüyorum
düşüceğimi
bile
bile
I
walk,
knowing
I'll
fall
Uzak
durun,
yaklaşmayın
Stay
away,
don't
come
near
Bu
sokak
dar
sana,
bana,
ikimize
This
street
is
too
narrow
for
you,
me,
and
us
Dünden
beri
ben
bambaşkayım
I've
changed
since
yesterday
Yürüyorum
düşüceğimi
bile
bile
I
walk,
knowing
I'll
fall
İnsanlar
duymak
istediğini
duymak
ister
People
want
to
hear
what
they
want
to
hear
Konuşmak
ucuz
ama
biraz
sus
da
dinlen
Talking
is
cheap,
but
listen
in
silence
Dünyayı
olduğu
gibi
görmeye
mahkum
oldum
I'm
doomed
to
see
the
world
as
it
is
Cezam
müebbet,
çıkışım
yok
bu
hapisten
My
sentence
is
life,
no
escape
from
this
prison
Çünkü
aynı
deliğe
tıkarlardı
eğer
kaçsaydım
Because
they'd
lock
me
up
again
if
I
escaped
Yufka
olsa
yüreğim
yüksek
derecede
kaynardım
If
my
heart
were
tender,
it
would
boil
over
Karanlıkta
göz
açmayı
öğretendir
aydınlık
Darkness
teaches
to
see
in
the
light
Masumiyet
maduriyetin
tek
kaynağıdır
Innocence
is
the
only
source
of
maturity
Zarar
verir
diye
duygularımı
kesip
attım
I
cut
off
my
feelings,
fearing
their
harm
Sonra
vicdanım
uykularımı
esir
aldı
Then
my
conscience
haunted
my
sleep
Sevgi
hissim
yetim
kaldı,
evet
My
love
has
become
an
orphan
İnsanlardan
nefret
etmek
için
tanımak
yetip
arttı
Knowing
people
is
enough
to
hate
them
Tabi
kazanmaktır
her
yarışı
tek
hedef
Of
course,
winning
every
race
is
the
goal
Ama
çoğunlukla
kaybettirir
denemek
But
trying
often
leads
to
defeat
Aylakken,
koza
yapmamışken
tırtıllar
Crawlers
when
idle,
not
yet
cocooned
Ezoterik
ömrünü
tamamlayan
kelebek
A
butterfly,
its
esoteric
life
complete
Uzak
durun,
yaklaşmayın
Stay
away,
don't
come
near
Bu
sokak
dar
sana,
bana,
ikimize
This
street
is
too
narrow
for
you,
me,
and
us
Dünden
beri
ben
bambaşkayım
I've
changed
since
yesterday
Yürüyorum
düşüceğimi
bile
bile
I
walk,
knowing
I'll
fall
Uzak
durun,
yaklaşmayın
Stay
away,
don't
come
near
Bu
sokak
dar
sana,
bana,
ikimize
This
street
is
too
narrow
for
you,
me,
and
us
Dünden
beri
ben
bambaşkayım
I've
changed
since
yesterday
Yürüyorum
düşüceğimi
bile
bile
I
walk,
knowing
I'll
fall
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Server Uraz, Abdullah Ender Cabuker
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.