Pit10 - Rüyalarım Var - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction Pit10 - Rüyalarım Var




Rüyalarım Var
My Dreams
Metazori optimizm; canım çıkar
Forced optimism; I'm dying
Bu düzen, güzel olan her olayı yarım kılar.
This system cuts short everything beautiful.
Benim beynim farklı ve yüreğim farklı çalışırken,
My mind and heart work differently,
O çok bilenler çok yanıldılar...
Those who know a lot were very wrong...
Hızla geldi bürüdü gözlerimi karanlık
Darkness quickly came and blinded me
Yürürdüm ileri koşar adım, gözlerimi karartıp.
I used to walk forward at a fast pace, blinding my eyes.
Etraf tuzak dolu ben uzak durup bu pisliği görmeyeyim diye;
The surroundings are full of traps so that I stay away and don't see this filth;
Gözlerimi kapattım...
I closed my eyes...
...Açtığımda aynı manzara;
...When I opened them, it was the same scene;
İnsanlar eşya gibi bölünmüş klasmana...
People divided into classes like objects...
Dilimi tutamam, elini çekme; kilidi vur prangama.
I can't hold my tongue, don't pull your hand away; lock me up in shackles.
Kıyafetler değil kalp olmalı transparan...
Hearts, not clothes, should be transparent...
Yürüsem de ne fayda; gözüken her yol pis.
What's the use of walking; every path that appears is dirty.
İz bırakan hatalara zaman olur morfin.
Time heals hurtful mistakes.
Rüyalarıma bir tek uyuyorken kavuşuyorsam,,
If I can only reach my dreams while I'm asleep,
Anladım ki; ölmek de zor değil...
I realized that; dying isn't so hard...
Rüyalarım var ...
I have dreams...
Elimden almasınlar, uyandırmasınlar ...
Don't take them away from me, don't wake me up...
Yadırganır herkes, yargılanır...
Everyone is ostracized, judged...
Her gün artarak var olur kaygılarım...
My worries multiply each day...
Eksiler götürürse bütün artıları...
Negatives take away all the positives...
Gözüm görmez olur o neşeli martıları...
My eyes will become blind and won't see those happy seagulls...
Bir gün gelip hızla kapanmadan son perde,,
Before the final curtain falls, so swiftly,
Arardım bi' yardım eli, hani dost nerde?
I would have looked for a helping hand, where is the friend?
Zaman öğretti bunu, yani yok bence...
Time taught me this, they don't exist.
Benim suçum değil, düşlerimdi toz pembe...
It's not my fault, my dreams were rosy...
Kabuslar, uyanıkken daha çok beni korkutur...
Nightmares scare me more when I'm awake...
Garip bakar gözler; bir hayli sorgucu...
Eyes stare strangely; very questionably...
Toplum, farklı olanı dışladığını sanarken,,
Society thinks it excludes the different,
Aslında farklı olan dışlamıştır toplumu...
In reality, the different has excluded society...
Yolun uzun tarafındayım;
I am on the long side of the road;
Günahlar ve sevapların arafındayım...
I am in the limbo of sins and virtues...
Ama savaşmadan savunmanın çabasındayım,
But I am trying to defend without fighting,
Ben rüyalarla kabusların arasındayım...
I am between dreams and nightmares...
Rüyalarım var...
I have dreams...
Elimden almasınlar, uyandırmasınlar...
Don't take them away from me, don't wake me up...





Writer(s): Ender çabuker


Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.