Pit10 - Yaşıyorum Ölüyorum - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction Pit10 - Yaşıyorum Ölüyorum




Yaşıyorum Ölüyorum
I Live, I Die
Yaşıyorum aynı gökyüzüne bakmadan
I live without looking at the same sky
Ölüyorum henüz sırtüstü yatmadan
I die before even lying on my back
Yaşıyorum aynı sesleri duymadan
I live without hearing the same sounds
Ölüyorum nefes alışına doymadan
I die without getting enough of your breath
Yaşıyorum aynı gökyüzüne bakmadan
I live without looking at the same sky
Ölüyorum henüz sırtüstü yatmadan
I die before even lying on my back
Yaşıyorum aynı sesleri duymadan
I live without hearing the same sounds
Ölüyorum nefes alışına doymadan
I die without getting enough of your breath
Esas sorun şu, gözlerinle konuşup
The main problem is, you spoke with your eyes
Yalan söyledin kucak dolusu
And lied with an armful of deceit
İnan yorgunum, biraz sorunlu
Believe me, I'm tired, a bit troubled
Hesaplar o kadar karıştı ki bilmiyorum bilançosunu
Accounts are so messed up, I don't know the balance
Uykuya teslim olmayan göz kapaklarımda
In my eyelids that don't surrender to sleep
Ağırlık yükseldikçe kör yalanlarınla
As the weight rises with your blind lies
Yerleştirdiğin mayınları sök şakaklarımdan
Remove the mines you placed in my temples
Veya kanımda yüksek alkol olup öl damarlarımda
Or become high alcohol in my blood and die in my veins
Bazen seni bende bırakıp gitmek istiyorum
Sometimes I want to leave you in me and go
Neyin gerçek neyin hayâl olduğunu bilmek
To know what's real and what's a dream
Bazen bu sayfaları komple silmek istiyorum
Sometimes I want to erase these pages completely
Rus ruletini kurşun kalemle oynayıp bitmek
Play Russian roulette with a pencil and end it all
Nefessiz izlenen bi' gerilim filmisin
Are you a breathlessly watched thriller?
Masalcasına palavra, perinin sihrisin
A fairytale lie, a fairy's magic
Bu denli yakınken bana teninin iksiri
While your skin's elixir is so close to me
Biz yüreklerimizi zıt yönlere çevirip gitmişiz
We turned our hearts in opposite directions and left
Yaşıyorum aynı gökyüzüne bakmadan
I live without looking at the same sky
Ölüyorum henüz sırtüstü yatmadan
I die before even lying on my back
Yaşıyorum aynı sesleri duymadan
I live without hearing the same sounds
Ölüyorum nefes alışına doymadan
I die without getting enough of your breath
Yaşıyorum aynı gökyüzüne bakmadan
I live without looking at the same sky
Ölüyorum henüz sırtüstü yatmadan
I die before even lying on my back
Yaşıyorum aynı sesleri duymadan
I live without hearing the same sounds
Ölüyorum nefes alışına doymadan
I die without getting enough of your breath
Gölgem kadar yakın, sırtım kadar uzak
As close as my shadow, as far as my back
Bilinçaltı oyunları rüyamda kursun bana tuzak
Subconscious games set traps for me in my dreams
Bela denizinde atıyorum kurşunlara kulaç
In the sea of trouble, I swim through bullets
Şimdi aklımdan çık yani kurtulmama yol
Now get out of my mind, open the way for me to escape
Hatalarım gençlik ayıbım, o yolları geçtim ayılıp
My mistakes are the shame of my youth, I passed those paths waking up
Dikenli teller üstü gezdi kalıbım
My body walked over barbed wire
Ve pişmanlık ezdi canımı, mutluluğun resmi yakılır
And regret crushed my soul, the picture of happiness is burned
Bulamıyorum ben artık hiçbi' şeyin eski tadını
I can't find the old taste of anything anymore
Çizildi aynı kalemlerle farklı yönlere rotalar
Routes were drawn in different directions with the same pencils
Gözyaşı ve tebessüm eridi aynı potada
Tears and smiles melted in the same crucible
Ya yol bul ya yoldan çekil, ya ol bana yol açan
Either find a way or get out of the way, or be the one who opens the way for me
Tuzaklar gözükmez yüreği etsem de kolaçan
Traps are invisible even if I search my heart thoroughly
Klişe düşüncelerden bana bahsetme gene
Don't tell me about cliche thoughts again
Güneş parlasa bile duruyo burada kar hep tepede
Even if the sun shines, the snow always stays on the peak here
Yok bize bi' çıkış yolu, kaç kez denesek
There is no way out for us, no matter how many times we try
Kazanan olmak için öncelikle kaybetmek gerek
To be a winner, you first have to lose
Yaşıyorum aynı gökyüzüne bakmadan
I live without looking at the same sky
Ölüyorum henüz sırtüstü yatmadan
I die before even lying on my back
Yaşıyorum aynı sesleri duymadan
I live without hearing the same sounds
Ölüyorum nefes alışına doymadan
I die without getting enough of your breath
Yaşıyorum aynı gökyüzüne bakmadan
I live without looking at the same sky
Ölüyorum henüz sırtüstü yatmadan
I die before even lying on my back
Yaşıyorum aynı sesleri duymadan
I live without hearing the same sounds
Ölüyorum nefes alışına doymadan
I die without getting enough of your breath





Writer(s): Server Uraz


Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.