Prozac Cyber - Veteran - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction Prozac Cyber - Veteran




Veteran
Veteran
Sözleriniz sahte ve de gözleriniz kara değil
Your words are fake, and your eyes are not black
Rap yapıyorum ben konu cebimdeki para değil
I'm rapping, it's not about the money in my pocket
Ama hiçbirinde yetenek yok hepsi para beyi
But none of them have talent, they're all money-hungry
Ben ise zamanında sıkıştırırdım her bara deyim
But back in the day, I would squeeze every bar
Yaptım her tip ektim fidanı mardinin tam ortasında
I've done every type, planted the sapling right in the middle of Mardin
Masama gelen herkes bana düşman oldu sonrasında
Everyone who came to my table became my enemy afterwards
Savaşmadım asla şarjörüm tamamen dolmadıkça
I never fought unless my magazine was fully loaded
Piyadeler veteranı tehdit etti korkmadım lan
Infantry veterans threatened me, but I wasn't scared, man
Aynı değiliz bro benim bir satırım penta rhyme
We're not the same, bro, one of my lines is a penta rhyme
Fame gerek sana benim içinse hep rap ve mic
You need fame, but for me, it's always rap and mic
Yaptığınız sanat değil piyasa deney sen kobay
What you do is not art, it's market research, you're a guinea pig
Ağzından düşürmeyip yaşamadığın ghetto life
Ghetto life you don't live, but you can't stop talking about it
Ben ise yıllardır bütün yükü sırtlandım
But I've been carrying all the weight for years
Şehrimde fakat dostlarım da beni kıskandı
Only in my city, but even my friends envied me
Yine de durmadım ve her geçen gün hızlandım
Still, I didn't stop, and I've been getting faster every day
Şimdi söyle gözlerinde benim kadar hırs var
Now tell me, is there as much ambition in your eyes as in mine
Zihnim açılmıyor gri dumanlardan
My mind can't open from the gray smoke
Maalesef ki hayallerime engel olan duvarlar var
Unfortunately, there are walls that stand in the way of my dreams
Bir de ruhumuzu satan lanet olası kumarbazlar
And there are damned gamblers who sell our souls
Benim sanat aidiyetim olamaz asla kuralarda
My artistic identity can never be in the rules
Yaşıyorum bana ait sokaklarda
I live in my streets
Henüz istemediğim şey ise toparlanmak
I don't want to recover yet
Çünkü toparlanınca gördüğüm çok alçak var
Because when I recover, I see a lot of lowlifes
Bunun yerine orman ararım çoraklarda
Instead, I look for a forest in the barren lands
Felek çarkı çomaklardan
The wheel of fate from the sticks
Kurtulacak bi şekilde benim korumam
My protection is a way to escape
Gereken bir ghettom var pro resmen komutan
I need a ghetto, pro, I'm officially the commander
Bu hayatın zoru var bana yağmurdan
This life is tough, I'm running from the rain
Kaçanlara selam getiriyorum ben doludan
I salute those who escaped the flood
Kaçtılar doğudan yıllarca ben ise burada ayaktayım
They fled from the east for years, but I'm standing here
Doğru sandığınız şeyleri artık bana dayatmayın
Don't impose on me the things you think are right
Hiçbiriniz yoktu rapi sırtımda taşıdım
None of you were there when I carried rap on my back
Yıllar boyu tonla savaş gördüm ama hayattayım
I've seen tons of battles over the years, but I'm alive
Caddelerde salınarak kovaladım hep kalıp ama
I chased the mold by swaying in the streets, but
Çıktı kalıplardan heyecan dayandı hep kapıya bak
It came out of the molds, excitement always kept me looking at the door
Rüyalarımda melek oldu rap denilen karabasan
In my dreams, rap became an angel, a nightmare
Yazamazsın ben gibi sen buradan uzakta kalarak
You can't write like me, you're staying away from here
Gözlerinden para akanlar yürümemiş hiç yalın ayak
Those whose eyes are filled with money have never walked barefoot
Tüm her şeyini topla ve de bir tutamlık sabır ara
Gather everything you have and find a handful of patience
Kendimin zirvesindeyim tırnaklarla kazıyarak
I'm at my own peak, scraping with my nails
Bu yüzden her bi satırımda kafiyeme kanım akar
That's why my blood flows into my rhymes in every line
Sözlerime ego dediniz dinleyenler oldu bin
You called my words ego, but a thousand listeners were there
Ben aynı rafta tozlu roman sayfalarıma kondu kir
I'm like dusty novels on the same shelf, dirt settled on my pages
Sekiz sene evvel kalbime bir korku girdi
Eight years ago, a fear entered my heart
Bir felaket yazdım ama inan bana son bu değil
I wrote a disaster, but believe me, it's not the end
Sonumu getirmeden son bi soluk almalıyım
I have to take one last breath before I come to an end
Bilmiyosun neler neler var içimde yazmadığım
You don't know what's inside me that I haven't written
Buz dağının görünmeyen tarafında kalmalıyım
I have to stay on the invisible side of the iceberg
Nasılsa yazdığımın onda biri anladığın
Anyway, you understand only a tenth of what I write
Kendi içimde savaşmanın bile bi keyfi var ama
Even fighting within myself is a pleasure, but
Ellerimde ne bi kurşun var ne silah
I have neither a bullet nor a weapon in my hands
Gücün kalmaz bu işin sonunda nefes almaya
You lose your strength in the end, you can't breathe
Bu yüzden en yakın dönemeçte durup bi' demir at
So stop at the nearest bend and drop anchor
Kendi içimde savaşmanın bile bi keyfi var ama
Even fighting within myself is a pleasure, but
Ellerimde ne bi kurşun var ne silah
I have neither a bullet nor a weapon in my hands
Gücün kalmaz bu işin sonunda nefes almaya
You lose your strength in the end, you can't breathe
Bu yüzden en yakın dönemeçte durup bi' demir at
So stop at the nearest bend and drop anchor





Writer(s): Mehmet Aydın


Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.