Paroles et traduction Rapozof - Oldumu Şimdi
Kendimden
ödün
vercem
diye
I
will
not
put
myself
in
a
compromising
position
Ödü
kopan
insanlardan
For
these
worthless
cowards
Medet
ummam
ve
haz
almam
I
do
not
expect
sympathy
nor
pleasure
from
them
Eski
beni
arıyorsan
git
mezara
If
you
are
looking
for
the
old
me,
go
to
the
cemetery
Brütüs'te
vaktiyle
sormuş
Sezar'a
Once,
Brutus
asked
Caesar
Kalp
kırmayı
sevmem
ama
bu
iş
kazası
I
do
not
enjoy
breaking
hearts,
but
this
was
an
accident
Benim
işim
pis
ve
çekilmiyor
kahrım
My
job
is
dirty
and
I
am
unbearable
Bence
artık
yol
al
kazasız
belasız
I
think
you
should
leave
now,
without
any
fuss
Bu
taşı
da
bas
hazır
açmıssın
bağrı
Put
this
stone
on
top,
you
have
already
opened
his
chest
Daha
tam
geçirmemişsin
evrim
You
have
not
yet
fully
evolved
Biliyorum
nedenini,
eksiğin
beyin
I
know
why,
you
lack
brains
Ziyaretin
kısası
iyidir
beyim
It
is
best
to
keep
your
visit
short,
my
dear
Koridorlar
böyle
bura
benim
evim
These
corridors
are
like
this,
this
is
my
home
Dur
bi
soluklan
seni
korkutan
Wait,
take
a
breath,
what
scares
you
Korkuluğa
benzetmiş,
iyi
misin?
You
have
compared
it
to
a
scarecrow,
are
you
okay?
Bi
soğuk
su
içer
misin?
Would
you
like
a
cold
water?
Bi
sorum
var,
bunu
sever
misin?
I
have
a
question,
do
you
like
this?
Yoksa
bunu
döver
misin?
Or
would
you
hit
this?
Yoksa
bunu
biçer
misin?
Or
would
you
cut
this?
Yoksa
bunu
ssssss...?
Or
would
you
ssssss...
this?
Oldu
mu
şimdi?
Başın
göğe
erdi
mi?
Are
you
okay
now?
Are
you
on
cloud
nine?
Olmamış
bak,
görüyorum
halini
It
is
not
enough,
I
can
see
your
condition
Bana
değil
ona
yap
felsefe
Do
not
philosophize
to
me,
do
it
to
her
Aynıyım,
beni
kendine
benzetme
I
am
the
same,
do
not
compare
me
to
you
Kimse
kimseden
sorumlu
değil
Nobody
is
responsible
for
anybody
else
Herkes
tek
geldi,
tek
gidecektir
Everybody
came
alone,
and
will
leave
alone
Birisi
için
yaşamıştım
bi
vakte
kadar
I
used
to
live
for
someone,
until
one
day
Değmediğini
anlamadım
o
gidene
kadar
I
did
not
realize
it
was
not
worth
it
until
she
left
Yaralanan
hep
sorar
neden
yaptın?
The
wounded
always
ask
why
did
you
do
it?
Yaralayan
susar
sonra,
der
yaptım
The
wounder
keeps
silent
and
then
says
I
did
it
Atılırsın
kenara
suyu
sıkılmış
limon
gibi
You
will
be
thrown
aside
like
a
squeezed
lemon
Hayatla
da
aram
limoni
My
life
and
I
are
like
lemon
Bazen
üstüne
gelen
çok
olur.
Sometimes
a
lot
of
things
come
at
you
Bazen
aklına
gelen
başına
gelir
Sometimes
you
think
of
something
and
it
happens
to
you
Bazen
bir
insan
yaşayan
ölüdür
Sometimes
a
person
is
a
living
dead
Bazende
gelen
gidene
hep
sövdürür
Sometimes
the
one
who
comes
makes
the
one
who
leaves
curse
Olmamış
haline
acırım
I
pity
your
condition
Hayatım
ve
ben
hep
aynıyım.
My
life
and
I
are
always
the
same
Ve
sen
hep
farklıydı
And
you
were
always
different
Ve
sen
hep
yalnızsın
And
you
are
always
alone
Ve
sen
hep...
And
you
are
always...
Oldu
mu
şimdi?
Başın
göğe
erdi
mi?
Are
you
okay
now?
Are
you
on
cloud
nine?
Olmamış
bak,
görüyorum
halini
It
is
not
enough,
I
can
see
your
condition
Bana
değil
ona
yap
felsefe
Do
not
philosophize
to
me,
do
it
to
her
Aynıyım,
beni
kendine
benzetme
I
am
the
same,
do
not
compare
me
to
you
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Ferhat Tokmak
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.