Paroles et traduction Red - Nadas
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
"Ederiz
ya.
"We'll
give
it.
Eyo
eyo
eyo.
Eyo
eyo
eyo.
Bundan
sonra
rahat.
From
now
on,
it's
comfortable.
Kanka
extra
dolapta
mı?
Dude,
is
the
extra
in
the
closet?
13-14
hiç
farketmez.
Dolapta
di
mi?
Ben,
uzun
bi
süre.
13-14
it
doesn't
matter.
Is
it
in
the
closet?
I,
for
a
long
time.
Bunlar
gerçek
lan
gerçek,
lan
gerçek!"
These
are
real,
man,
real,
man,
real!"
Redo′ya
geldi
bi
gece
katil,
bana
bütün
oyunlar
tatil
One
night,
a
murderer
came
to
Redo,
all
the
games
are
a
vacation
for
me
Erkekliğini
giyinip
gel
de
kaşını
gözünü
dağıtiyim!
Come
dressed
up
as
a
man
and
let
me
smash
your
eyebrows
and
eyes!
Kimine
kardeşim
dedim
ve
kimine
abi
To
whom
did
I
say
brother
and
to
whom
did
I
say
elder
Hepsi
adi
geldi
vücudundan
ayrılmanın
saati
It's
time
for
everyone
to
leave
their
body
Bu
kadar
yalan
varken
doğrularımı
napiyim
With
so
many
lies,
what
should
I
do
with
my
truths
Ani
karar
verdim
çünkü
adımı
karalayanlar
cahil
I
made
a
sudden
decision
because
those
who
slander
my
name
are
ignorant
Hangisi
kurmacadır
lan,
hangisi
sahi
derken
Which
one
is
fiction,
man,
which
one
is
real,
while
saying
Anladım
ki
orospular
konuya
iyice
dahil!
I
realized
that
the
whores
are
completely
involved
in
the
matter!
Kimine
göre
bi
rapçiyim
ki
kimine
göre
bi
dahi
I'm
a
rapper
to
some,
a
genius
to
others
Artık
hiçbi
önemi
yok
emin
ol
benim
için
bu
daha
iyi
It
doesn't
matter
anymore,
trust
me,
this
is
better
for
me
Benim
saflığımdan
hepsi
geldi
günahlarıma
faiz
Everyone
came
from
my
innocence,
interest
on
my
sins
Cepte
5 lirayla
geldim
buraya
kardeşlerim
şahit
I
came
here
with
5 liras
in
my
pocket,
my
brothers
are
witnesses
Gençliğimden
olmuşken
bana
30
lirayı
sordunuz
lan
You
asked
me
for
30
liras
when
I
was
young,
man
Ne
vardı
başka
sanki
o
körpecik
omuzunuzda
What
else
was
there
but
that
little
baby
on
your
shoulder
Kamuf'la
sabahladık
tek
bi
tane
montumuzla
We
spent
the
night
in
Camouflage
with
a
single
coat
2 tane
delikanlı
işte
böyle
dostuz
usta!
Two
young
men,
we're
friends
like
that,
master!
Eminim
nereye
kaçsam
psikolojim
düzelmiycek
I'm
sure
my
psychology
won't
get
better
no
matter
where
I
run
Beraber
aç
yatmadığın
hiç
kimseye
güvenmicen
You
won't
trust
anyone
you
haven't
gone
hungry
with
Ne
lanet
badireler
atlatırsan
atlat
koçum
No
matter
what
damn
hardship
you
go
through,
buddy
Anlatanda
bitmiyo
iş
biz
ne
dersek
dümen
dicen
The
storyteller
doesn't
end
the
job,
no
matter
what
we
say,
you'll
call
it
a
scam
Yaralı
bir
köpekle
karda
sarılıp
uyudum
I
slept
curled
up
in
the
snow
with
a
wounded
dog
Üsküdar′da
sabah
beleş
çay
bu
esnafın
bi
huyudur
Morning
public
tea
in
Uskudar
is
a
habit
of
this
tradesman
Heykelin
dikilmiycek
hırslarından
arın
dostum
Your
statue
won't
be
erected,
purify
your
anger,
my
friend
Zorlayınca
gömülceğin
kendi
kazdığın
kuyudur
If
you
force
it,
you
will
be
buried
in
the
well
you
dug
yourself
13
yaşımdaydım
herşeyin
en
başındaydım
I
was
13,
at
the
very
beginning
of
everything
Gençliğimin
amına
koyan
o
kaldırımın
taşındaydım
I
was
on
the
stone
of
that
sidewalk
that
fucked
my
youth
Yaptığım
beati
Vestas
sevmemişti,
suratından
anlamıştım
Vestas
didn't
like
the
beat
I
made,
I
understood
from
his
face
Güzel
dedi,
onunkisi
kaşınmaydı
He
said
nice,
his
was
an
itch
Ne
güzel
*ikti
dimi
Mualif'i
Redo
How
nice
*did
Redo
* Mualif,
right
Fakat
aynı
günün
gecesinde
pişmandım
But
I
regretted
it
that
same
night
Çünkü
kel
bi
başta
saç
kadarken
iyi
müzisyen
sayısı
Because
the
number
of
good
musicians
when
pulling
hair
on
a
bald
head
2tane
iyi
müzisyen
düşmandı
Two
good
musicians
were
enemies
Neyse
problem
yok
artık
hepsi
kendi
yoluna
bakar
Anyway,
there's
no
problem,
now
everyone
looks
after
their
own
way
Oğuz,
ölüme
dahi
gidiyo
olsak
geldi
sonuna
kadar
Oğuz,
even
if
it
goes
to
death,
genius,
it's
over
Soko'yla
Cuma′dan
hiç
bahsetmiycem
bile
I
won't
even
mention
Soko
and
Friday
Sade
bil
ki
kardeşiz
be
dostum
hemde
donuna
kadar
Just
know
that
we
are
brothers,
my
friend,
even
to
our
underwear
Benim
bi
ailem
var
6 senede
fazla
fazla
I
have
a
family,
more
than
enough
in
6 years
5 sefer
mi
gördüm
anamı,
6 kere
mi
ne
Did
I
see
my
mother
5 times,
or
6 times
Bunla
gurur
duymuyom
tabi
ki
rap
dediler
koştum
I'm
not
proud
of
this,
of
course,
they
said
rap,
I
ran
Sende
ben
giderken
soranlara
kalkıp
denedi
de
You
too,
when
I
left,
said
to
those
who
asked
Yoluma
bakarım
artık
ben
sonuma
kadarım
I
look
at
my
path
now,
I'm
all
the
way
Ama
bu
kadarı
az
dimi?
Bende
hiphop
gözlerimin
tasviri
But
is
this
much
too
little?
I
have
hip-hop,
the
description
of
my
eyes
Belki
bu
kış
Nadas
yarar
bana
ve
yaz
gibide
geri
gelirim
Maybe
this
winter
Fallow
will
benefit
me
and
I
will
come
back
like
summer
Bi
bardak
su
ellerimde
asprin
A
glass
of
water
in
my
hands,
aspirin
Terlemeden
paran
olmaz,
derlemeden
sanat
You
don't
get
money
without
sweating,
you
don't
get
art
without
collecting
Allam
eder
gullem
eder
rapçi
engebeler
falan
der
de
God
does
it,
Gullem
does
it,
the
rapper
bumps
etc.
he
says
Rahat
batıyo
götüne
sanki
dinleme
lan
salak!
It's
comfortable
for
your
ass,
don't
listen,
you
idiot!
Banada
gerekmiyodu
zaten
dar
bi
pencereden
bakan
I
didn't
need
it
anyway,
someone
looking
through
a
narrow
window
Evde
çorap
yoktu
çocuktum
boş
tencereler
falan
There
were
no
socks
at
home,
I
was
a
child,
empty
pots
etc.
Resim
dosyasında
Med
Cezir′in
sözlerinden
kalan
A
few
pieces
of
paper
left
from
Med
Cezir's
words
in
the
picture
file
Bi
kaç
parça
kağıdı
sakladım
ben,
herkes
oldu
adam
I
saved
a
few
pieces
of
paper,
everyone
became
a
man
Lakin
hepsi
boş
adam
arkadaşım,
gözlerinde
yalan
But
they're
all
empty
men,
my
friend,
lies
in
their
eyes
Karanfil
solmadan
da
Ankara'dan
yola
çıktım
Before
the
carnations
withered,
I
set
off
from
Ankara
Hedefim
çok
açıktı,
yolun
sonu
boka
çıktı
My
target
was
very
clear,
the
end
of
the
road
turned
out
to
be
shit
Geri
gelince
dilim
kurudu
bazı
günler
çok
acıktım
When
I
came
back,
my
tongue
was
dry,
I
was
very
hungry
some
days
Yaşadığımla
kıyaslarsan
senin
rapin
çok
acıklı
Your
rap
is
very
sad
if
you
compare
it
to
what
I've
lived
Son
3 gündür
evdeyim
kıçımda
aynı
bol
kotla
I've
been
at
home
for
the
last
3 days
with
the
same
baggy
jeans
on
my
ass
Değiştirmek
istediğimde
çekmecede
don
yok
lan
There
are
no
panties
in
the
drawer
when
I
want
to
change
Yetenek
bi
nimet
mi?
Yoksa
kanımı
emen
şey
mi
Is
talent
a
blessing?
Or
the
thing
that
sucks
my
blood
Emin
değilim,
haydi
rapçi
aleyhimde
oy
topla
I'm
not
sure,
come
on
rapper,
vote
against
me
İşin
gücün
bu
zaten,
aşna
fişne
haset
This
is
your
business
and
power
anyway,
flirting,
etc.
jealousy
Hala
tozlu
kutunun
içini
dolduran
onlarca
kaset
Still
dozens
of
cassettes
filling
the
dusty
box
Senden
daha
değerli
gerizekalı
istediğinden
bahset
You're
more
valuable,
you
retard,
say
what
you
want
Ben
sahnelerde
büyüdüm
ibne
geç
karşıma
dans
et!
I
grew
up
on
stages,
son,
come
on,
dance
in
front
of
me!
Bu
bir
Nadas!
This
is
a
Fallow!
İnsan
mutlu
olmak
istiyorsa
hayalinden
vazgeçerek
çok
fazla
yaşamaz
If
a
person
wants
to
be
happy,
they
don't
live
much
by
giving
up
their
dream
Bu
bir
Nadas!
This
is
a
Fallow!
İnsan
50
kıtaya
bölünmüşse
tanrı
kabul
etmez
asla
bu
denli
bir
takas
If
a
person
is
divided
into
50
continents,
god
will
never
accept
such
a
swap
Bu
bir
Nadas!
This
is
a
Fallow!
İnsan
mutlu
olmak
istiyorsa
hayalinden
vazgeçerek
çok
fazla
yaşamaz
If
a
person
wants
to
be
happy,
they
don't
live
much
by
giving
up
their
dream
Bu
bir
Nadas!
This
is
a
Fallow!
İnsan
50
kıtaya
bölünmüşse
tanrı
kabul
etmez
asla
bu
denli
bir
takas
If
a
person
is
divided
into
50
continents,
god
will
never
accept
such
a
swap
Bu
bir
Nadas!
This
is
a
Fallow!
İnsan
mutlu
olmak
istiyorsa
hayalinden
vazgeçerek
çok
fazla
yaşamaz
If
a
person
wants
to
be
happy,
they
don't
live
much
by
giving
up
their
dream
Bu
bir
Nadas!
This
is
a
Fallow!
İnsan
50
kıtaya
bölünmüşse
tanrı
kabul
etmez
asla
bu
denli
bir
takas
If
a
person
is
divided
into
50
continents,
god
will
never
accept
such
a
swap
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Burak Kaya
Album
Nadas
date de sortie
18-02-2020
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.