Paroles et traduction Sagopa Kajmer feat. Kolera - Zaman Alacak İntikamımı
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Zaman Alacak İntikamımı
Time Will Take My Revenge
Bir
perişan
bir
pişman
iki
hali
bozgun
üzgün
One
distraught,
one
regretful,
two
states
of
defeat,
sad
Yüzleri
yere
düşmüş
herkese
dargın
Faces
fallen
to
the
ground,
resentful
towards
everyone
İlaçsızlık
hastalığına
yakalanmış
iki
naçar
Two
helpless
souls,
caught
in
a
disease
with
no
cure
Bir
anahtar
var
elimde
her
kapıyı
açar
I
have
a
key
in
my
hand
that
unlocks
every
door
İşte
kapılar
ve
işte
dışta
kalan
bizler
Here
are
the
doors,
and
here
we
are,
left
outside
Bir
tarafta
ahenkle
dans
eden
saçlar
bir
tarafta
başı
kesikler
On
one
side,
hair
dancing
in
harmony,
on
the
other,
beheaded
Bana
tek
taraflı
adaletinizden
sakın
bahsetmeyin
Don't
you
dare
speak
to
me
of
your
one-sided
justice
Adalet
kirli
atlet!
Justice
is
a
dirty
undershirt!
Siz
onları
üzdünüz
siz
onları
kapının
dışına
sürdünüz
You
made
them
sad,
you
cast
them
out
Onları
ağlattınız
saçlarını
dağıttınız
rüzgarlara
bıraktınız
You
made
them
cry,
you
let
their
hair
down,
abandoned
them
to
the
winds
Siz
bıçaklar
sapladınız
sessiz
olun
deyip
ağızlarımızı
kapadınız
You
stabbed
knives,
silenced
us,
closed
our
mouths
O
yaşlı
başlarınızı
kaldırın!
Lift
your
old
heads!
Ve
hem
yaşınızdan
hem
de
başlarınızdan
utanın!
And
be
ashamed
of
both
your
age
and
your
heads!
Sesim
sonuna
kadar
açıldı
haydi
gelip
kısın!
My
voice
is
turned
up
to
the
max,
come
and
turn
it
down!
Ben
dostlarımın
zırhıyımdır
istediğiniz
kılıcı
batırın
dayanırım
I
am
the
armor
of
my
friends,
plunge
any
sword
you
want,
I
will
endure
Kimsecikte
çıt
yok
Not
a
peep
from
anyone
Gören
dilsizler
ve
duyan
lisansızlar
olacak
iş
değil!
Seeing
mutes
and
hearing
unlicensed,
it's
unbelievable!
Dolacak
olan
benim
gözüm
değil
de
nedir
What
else
could
it
be
but
my
eyes
that
will
fill
Akıllarınızda
ne
uhud
kaldı
ne
hendek
ne
de
bedir
No
Uhud,
no
trench,
no
Badr
remains
in
your
minds
Bir
gün
elbet
senin
de
canın
çıkacak
One
day,
your
life
will
also
end
Ne
sandın
ya
ihtimal
mi
var
What
did
you
think,
is
there
a
chance?
Günü
gelecek
tadı
varacak
The
day
will
come,
the
taste
will
arrive
Ölüm
alacak
seni
buradan
Death
will
take
you
from
here
Bir
gün
elbet
sana
da
soracaklar
One
day
they
will
ask
you
too
Ne
sandın
ya
ihtimal
mi
var
What
did
you
think,
is
there
a
chance?
Soru
gelecek
cevap
olacak
The
question
will
come,
the
answer
will
be
Zaman
alacak
intikamımı
Time
will
take
my
revenge
Kesilen
ağaçlar
gibiyim
budandıkça
güçlenirim
I
am
like
felled
trees,
the
more
I'm
pruned,
the
stronger
I
become
Oynadığım
oyunlar
gibi
ölsem
de
devam
ederim
Like
the
games
I
play,
even
if
I
die,
I
continue
Bir
göktaşı
çarpsa
yüzümün
yarısını
alsa
If
a
meteorite
struck
and
took
half
my
face
Kaç
kez
öldürdüysem
bir
o
kadar
öldüm
ben
As
many
times
as
I've
killed,
I've
died
that
many
times
Sevgi
nefret
oynuyor
ince
çizgilerle
koşuyor
Love
and
hate
play,
running
with
thin
lines
Bugün
duacın
yarın
bedduacın
işte
Today
your
supporter,
tomorrow
your
curser,
there
you
go
Oynuyor
çukurlar
kazıyor
kazdığından
çıkamıyor
They
play,
digging
holes,
unable
to
escape
what
they
dug
Küçük
gölde
öldüysem
büyük
denizde
yüzdüm
ben
If
I
died
in
a
small
lake,
I
swam
in
a
big
sea
Ben
görünmezim
hayatımın
fonu
siyah
elbisem
I
am
invisible,
the
background
of
my
life
is
my
black
dress
Siyah
benim
fikirlerim
ateşböceği
dokunamam
ellerim
yanar
Black
are
my
thoughts,
a
firefly
I
cannot
touch,
my
hands
would
burn
Ne
kaybettiysem
hepsini
geri
aldım
ben
Whatever
I
lost,
I
took
it
all
back
Hayatım
kurtlar
sofrası
kimle
ne
yediğimi
tanıyamam
My
life
is
a
table
of
wolves,
I
cannot
recognize
who
I
ate
with
Aklım
deliler
arası
yüzüm
muşmulası
My
mind
is
among
the
mad,
my
face
a
medlar
Kalbim
hiddet
kuyusu
içine
düşenler
boğuldu
My
heart
a
well
of
fury,
those
who
fall
in
drown
Bahçem
mezarlık
ne
sandın
gözlerim
kızamık!
My
garden
a
cemetery,
what
did
you
think,
my
eyes
are
measles!
Bir
gün
elbet
senin
de
canın
çıkacak
One
day,
your
life
will
also
end
Ne
sandın
ya
ihtimal
mi
var
What
did
you
think,
is
there
a
chance?
Günü
gelecek
tadı
varacak
ölüm
alacak
seni
buradan
The
day
will
come,
the
taste
will
arrive,
death
will
take
you
from
here
Bir
gün
elbet
sana
da
soracaklar
One
day
they
will
ask
you
too
Ne
sandın
ya
ihtimal
mi
var
What
did
you
think,
is
there
a
chance?
Soru
gelecek
cevap
olacak
The
question
will
come,
the
answer
will
be
Zaman
alacak
intikamımı
Time
will
take
my
revenge
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.