Paroles et traduction Sagopa Kajmer - Ateşten Gömlek
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Ateşten Gömlek
Fiery Shirt
Sagopa
kajmer:
Sagopa
Kajmer:
Benim
bir
sırrım
var
açıklanmayacak
kadar
sır.
I
hold
a
secret,
a
mystery
too
profound
to
unveil.
Bundan
çıkar
hır,
patlamalar
vuku
bulur
dert
kahır.
From
it
arises
strife,
explosions
of
pain
and
despair
prevail.
Sırdan
geçen
dilim
olsa
hale
değer
diken.
Should
my
tongue
betray
the
secret,
it
would
pierce
like
a
thorn.
Bilmez
bilen
adam
olur,
ben
ben
iken.
Knowledge
would
transform
me,
while
I
remain
myself,
forlorn.
Ya
söylersem
kim
anlar.
If
I
speak,
who
would
understand?
Söylemezsem
bağlar
gamlardan
ağlar.
If
I
stay
silent,
sorrow
binds,
tears
flow
from
the
land.
Bu
yıpranışta
dağılır
bütün.
In
this
wearing
down,
everything
disintegrates.
Doymaz
Sago
yakar
tütün.
Insatiable
Sago
burns
tobacco,
as
fate
dictates.
İçindeyim
oyunun
büsbütün
I
am
fully
immersed
in
this
game
of
life's
cruel
jest.
Hayatıma
musallat
oldu
şöhret,
ün.
Fame
and
notoriety
haunt
my
existence,
a
burdensome
guest.
Karıştı
yarınım
bitti
dün,
tedirgin
bugün.
My
tomorrow
is
muddled,
yesterday
gone,
today
filled
with
dread.
Topla
çıkar
nedir
sonuç?
Gather
and
deduct,
what
is
the
conclusion
to
be
read?
Her
kıyasta
dilime
değer
bıçağa
ait
keskin
uç
In
every
comparison,
the
sharp
edge
of
a
blade
touches
my
tongue.
Kimdir
suçlu
kimde
suç?
Who
is
the
guilty
one,
where
does
the
fault
belong?
Öylesine
kibirli
ki
biber
yakmadan
bırakmaz
rahat
So
arrogant
it
is,
leaving
no
peace
without
a
fiery
sting.
Yarası
ağır
dilimin
bulamıyorum
kapatacak
bant!
My
tongue's
wounds
are
deep,
I
find
no
bandage
to
bring.
Üzerime
gelin
bakın,
dinamit
bağlı
gövdeme
Come
closer
and
see,
dynamite
strapped
to
my
core.
Yaklaşını
uçururum
uçurtma
misal
pimden
iplerle.
Approach
and
I'll
send
you
flying,
like
a
kite
with
strings
I
abhor.
Fesatlar
kapıma
vardılar
ellerinde
güllerle
The
malicious
ones
arrived
at
my
door,
roses
in
hand.
İşlerine
gelmediğinde
saldırdılar
aynı
güllerin
dikenleriyle.
When
it
served
them
not,
they
attacked
with
those
roses,
a
thorny
band.
Vurdular
siyah
güllelerle.
They
struck
with
black
roses,
leaving
scars
on
the
land.
Giy
ateşten
gömlekleri
bir
bir
yansın
üzerin.
Ve
dahi.
Don
fiery
shirts,
one
by
one,
let
them
burn
upon
your
skin.
And
further,
Kır
topraktan
çömlekleri.
Zaten
tedirgin
halim.
Shatter
clay
pots,
for
my
state
is
already
filled
with
shudder.
Bir
benim,
bir
bendim
ve
bir
kendim
ortadayım.
I
stand
alone,
I
was
alone,
and
by
myself
I
remain.
Bitmez
derdim,
bu
hal
beni
yer
bitirir
bildim.
My
woes
are
endless,
this
state
consumes
me,
it's
plain.
Aklıma
gelen
başıma
geldi
What
crossed
my
mind,
befell
me,
Başım
yarıldı,
aşım
soğudu.
My
head
split
open,
my
love
grew
cold,
you
see.
Yine
iştahsızlık
elinde
oyuncak
etti
açlığımı.
Loss
of
appetite
toyed
with
my
hunger
once
more.
Artık
kartopu
oynamak
istemiyorum
ellerim
dondu
No
more
snowball
fights,
my
hands
are
frozen
and
sore.
Türlü
saklambaç
oyunlarından
gözlerim
yoruldu.
From
various
hide-and-seek
games,
my
eyes
have
grown
weary.
Nerdesiniz
güven
abideleri
ha?
Cesaret
haylazları?
Where
are
you,
monuments
of
trust?
Mischief-makers
so
cheery?
Gösterin
bana
62
den
tavşan
yapan
hokkabazları
Show
me
the
magicians
who
pull
rabbits
from
hats
with
flair.
Belirleyin
karşımda
durabilecek
tüm
küfürbazları
Identify
all
the
foul-mouthed
who
dare
to
stand
and
stare.
Demirden
mızraklarla
kırdım
sazları
With
iron
spears,
I
shattered
the
instruments
of
song.
Deştim
böğründen
kıyamadığım
hazları
I
ripped
from
its
womb
the
joys
I
cherished
for
so
long.
Verin
bana
yazları!
Give
me
back
the
summers!
İlahi
merhamet
sarayı.
The
palace
of
divine
mercy,
where
hope
slumbers.
Ya
hannan.
Oh,
the
Most
Compassionate.
Sensin
rana.
You
are
the
source
of
life,
delicate.
Sensin
mana.
You
are
the
meaning,
the
ultimate
fate.
Sensin
rahman.
You
are
the
Most
Merciful,
I
await.
Sensin
canan.
You
are
the
beloved,
my
soul's
elate.
Ruhum
işgalden
kurtulmaz
vatan
My
spirit,
a
homeland,
will
not
escape
this
occupation's
gate.
İnfilak
eder
alev
ateş
volkan
hislerim
kırıklar.
My
emotions
erupt
like
a
volcano,
flames
and
fiery
splatter.
Püskürüyor
üzerime
lav,
kıvılcım
korlar
Lava
and
sparks
rain
down,
a
burning,
scorching
matter.
Elimdeki
bir
avuç
dolusu
su
ile
sönmez
bu
yangınlar.
With
a
handful
of
water,
this
inferno
cannot
be
tamed.
Ben
bir
sırra
sahibim,
hayat
uykusuna
yatmış
I
hold
a
secret,
while
life
lies
dormant,
unclaimed.
Ben
çok
dosta
sahiptim
güvensizlik
içine
batmış.
I
had
many
friends,
but
mistrust
has
soaked
through
their
veins.
Şahit
oldum
birileri
mutluluğu
parayla
kapmış.!!!
I
witnessed
some
grasp
happiness
with
money's
reins.!!!
Giy
ateşten
gömlekleri
bir
bir
yansın
üzerin.
Ve
dahi.
Don
fiery
shirts,
one
by
one,
let
them
burn
upon
your
skin.
And
further,
Kır
topraktan
çömlekleri.
Zaten
tedirgin
halim.
Shatter
clay
pots,
for
my
state
is
already
filled
with
shudder.
Bir
benim,
bir
bendim
ve
bir
kendim
ortadayım.
I
stand
alone,
I
was
alone,
and
by
myself
I
remain.
Bitmez
derdim,
bu
hal
beni
yer
bitirir
bildim.
My
woes
are
endless,
this
state
consumes
me,
it's
plain.
Ateşten
gömlekler.
Topraktan
çömlekler.
Fiery
shirts.
Clay
pots.
Ne
maymundan
geldin,
ne
de
seni
getirdi
leylekler.
You
neither
descended
from
monkeys
nor
were
brought
by
storks,
that's
not.
Sagoya
kulak
ver,
Sagoya
kulak
ver.
Sagoya
kulak
ver.
Listen
to
Sago,
listen
to
Sago.
Listen
to
Sago.
2 sıfır
sıfır
8 elveda
eder.
Sagoya
kulak
ver.
Sagoya
kulak
ver.
2008
bids
farewell.
Listen
to
Sago.
Listen
to
Sago.
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.