Paroles et traduction Sagopa Kajmer - Avutsun Bahaneler
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Avutsun Bahaneler
Excuses to Soothe
Kaybetmedim
hiçbir
zaman
dürüstlüğümü
I've
never
lost
my
honesty
Ama
dürüstlükten
çok
kaybettim
But
I've
lost
a
lot
from
honesty
Ben
her
şeye
kafa
tutmadan
önce
Before
I
started
to
defy
everything
Her
şey
bana
kafa
tutmuştu
ben
gördüm
Everything
had
defied
me,
I
saw
Anladım
ya
fayda
etmiyor
bir
şey
I
realized
that
nothing's
of
use
Engel
olamıyom
dağılıyom
peyderpey
I
can't
resist,
I'm
slowly
dispersing
Var
kendimle
konuşmak
istediğim
çok
şey
There's
a
lot
I
want
to
talk
about
with
myself
Açarım
ağzımı
yumarım
gözümü
epey
epey
I
open
my
mouth
and
close
my
eyes
a
lot
Neden
iki
büklüm
boynun?
(ha
ha)
Why
is
your
neck
bent?
(ha
ha)
Beslediğin
yılanlara
mı
kırgın
koynun
Are
you
resentful
of
the
snakes
you've
fed
in
your
bosom
Kurtlar
canını
alıyorken
koyunun
Of
the
sheep's
wool
that's
being
consumed
by
wolves
Boynunda
arıdan
sade
kaldı
iğne
bulduğun
The
only
thing
left
from
the
bee
on
your
neck
is
its
sting
Kafan
seni
dağıtmadan
sen
onu
dağıt
Before
your
mind
distracts
you,
you
distract
it
Kalbin
yerinden
çıkacak
hadi
biraz
rahatla
Your
heart's
about
to
jump
out,
relax
a
bit
Bildiğim
şeyleri
ben
de
öldüremiyorum
evet
I
can't
kill
the
things
I
know
either
Başa
çıkamadığım
oluyo
olanla
I
can't
cope
with
what's
happening
Avutsun
bahaneler
May
excuses
soothe
Avutsunlar
beni
avutabilirseler
onlar
May
they
soothe
me
if
they
can
Pek
sanmam,
hiç
sanmam
I
hardly
think
so,
not
at
all
Elimi
çektim
altından
taşın
I
pulled
my
hand
from
under
the
stone
Kurtuldu
ezilen
parmaklarım
My
crushed
fingers
were
freed
Ama
canım
hala
yanıyo
But
my
soul
still
burns
Avutsun
bahaneler,
bahaneler
May
excuses
soothe,
excuses
Avutsun
bahaneler
avutsunlar
beni
avutabilirseler
onlar
May
excuses
soothe
me
if
they
can
Pek
sanmam,
hiç
sanmam
I
hardly
think
so,
not
at
all
Elimi
çektim
altından
taşın
I
pulled
my
hand
from
under
the
stone
Kurtuldu
ezilen
parmaklarım
My
crushed
fingers
were
freed
Ama
canım
hala
yanıyo
But
my
soul
still
burns
Avutsun
bahaneler,
bahaneler
May
excuses
soothe,
excuses
Ah
bu
bana
ağır
gelen
sözler
yok
mu
Oh
these
words
that
weigh
heavy
on
me
Ah
bu
bana
ağır
gelen
yükler
yok
mu
Oh
these
burdens
that
weigh
heavy
on
me
Ah
bu
bana
ağır
gelen
sözler
yok
mu
Oh
these
words
that
weigh
heavy
on
me
Ah
bu
bana
ağır
gelen
yükler
yok
mu
Oh
these
burdens
that
weigh
heavy
on
me
Avutsun
bahaneler,
bahaneler
May
excuses
soothe,
excuses
Vermedim
kendimden
ödün
ne
dün
ne
bugün
I
didn't
compromise
yesterday
or
today
Ben
zamanı
öldürürüm
zaman
beni
öldürürken
I'll
kill
time
as
time
kills
me
Kangren
bi
kolum
vardı
dün,
I
had
a
gangrenous
arm
yesterday,
kesip
atmak
ağır
oldu
hem
de
onu
çok
severken
It
was
hard
to
cut
it
off,
and
I
loved
it
so
much
Anladım
ki
fayda
etmiyor
bir
şey
I
realized
that
nothing's
of
use
Yaşamak
zorundayım
bu
bildiğim
tek
şey
I
have
to
live,
that's
all
I
know
Sanki
ben
bi
kobayım
da
dünya
bi
deney
As
if
I'm
a
guinea
pig
and
the
world's
an
experiment
Kaçacak
bi
yerin
yok
doğu
batı
kuzey
güney
There's
no
escape,
east,
west,
north,
south
Neden
bakışların
donuk
ve
yorgun
Why
is
your
gaze
dull
and
tired
Belli
ki
mahkemen
var
içinde
büyük
sorgun
It's
clear
that
you're
facing
a
great
interrogation
inside
Hayatını
senden
çaldılarsa
büyük
soygun
If
they've
stolen
your
life
from
you,
it's
a
great
robbery
Sende
ses
yok
kalma
suskun
You're
silent,
stay
quiet
Ayakkabı
bağcığı
gibi
çözüldü
sırlar
Secrets
unravel
like
a
shoelace
Ben
sessiz
yürür
iken
köpek
bana
hırlar
While
I
walk
silently,
the
dog
growls
at
me
Yetmiyormuş
gibi
paçamı
ısırırlar
As
if
it's
not
enough,
they
bite
my
leg
Saldırmak
için
kendilerini
kandırırlar
They
trick
themselves
into
attacking
Avutsun
bahaneler
avutsunlar
beni
avutabilirseler
onlar
May
excuses
soothe
me
if
they
can
Pek
sanmam,
hiç
sanmam
I
hardly
think
so,
not
at
all
Elimi
çektim
altından
taşın
I
pulled
my
hand
from
under
the
stone
Kurtuldu
ezilen
parmaklarım
My
crushed
fingers
were
freed
Ama
canım
hala
yanıyo
But
my
soul
still
burns
Avutsun
bahaneler,
bahaneler
May
excuses
soothe,
excuses
Avutsun
bahaneler
avutsunlar
beni
avutabilirseler
onlar
May
excuses
soothe
me
if
they
can
Pek
sanmam,
hiç
sanmam
I
hardly
think
so,
not
at
all
Elimi
çektim
altından
taşın
I
pulled
my
hand
from
under
the
stone
Kurtuldu
ezilen
parmaklarım
My
crushed
fingers
were
freed
Ama
canım
hala
yanıyo
But
my
soul
still
burns
Avutsun
bahaneler,
bahaneler
May
excuses
soothe,
excuses
Ah
bu
bana
ağır
gelen
sözler
yok
mu
Oh
these
words
that
weigh
heavy
on
me
Ah
bu
bana
ağır
gelen
yükler
yok
mu
Oh
these
burdens
that
weigh
heavy
on
me
Ah
bu
bana
ağır
gelen
sözler
yok
mu
Oh
these
words
that
weigh
heavy
on
me
Ah
bu
bana
ağır
gelen
yükler
yok
mu
Oh
these
burdens
that
weigh
heavy
on
me
Avutsun
bahaneler,
bahaneler
May
excuses
soothe,
excuses
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): sagopa kajmer, yunus özyavuz
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.