Sagopa Kajmer - Bir çok Kez Öldüm - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction Sagopa Kajmer - Bir çok Kez Öldüm




Bir çok Kez Öldüm
I Died Many Times
Birçok kez öldüğümü biliyorum
I know I've died many times before,
Kenarından köşesinden hayata tutunduğumu
Clung to life by a thread, barely more.
Güneşimin günlerce tutulduğunu
My sun eclipsed for days on end,
Güzel günlerin kısa hikayeler anlatan misafirler olduğunu sonra yok olduğunu
Good times like guests, their stories they lend, then transcend.
Onlar gidince yok olduğumu, kendimden yoksunluğumu
With their departure, I fade away, lost in my own decay,
İnsanın yoksunluğunu, kötü günün kenarda pusu kurduğunu
Humanity's absence, bad days in ambush lay.
Akbabanın sessizliğini bilip duymak kurdun uluduğunu
Knowing the vulture's silence, hearing the wolf's mournful bay.
Birçok kez öldüğümü biliyorum
I know I've died many times before,
Ruhum üzerimdeyken öldürüldüğümü
My soul slain while it soared.
Gözüm açık bakarken dünyaya körlüğümü
Eyes open, yet blind to the world's core,
Katillerimi bizzat gözümle gördüğümü cinayetin örtüldüğünü
Seeing my killers, the murder ignored.
Biliyorum aslında her bir şeyin gerçek yüzünü
I know the true face of every little thing,
İnsanların yüzsüzlüğünü, her şeye rağmen bendeki güçsüzlüğümü
The shamelessness of people, the weakness it can bring.
Eksik kelimeli sözlüğümü, karanlığımın güneşime karşı üstünlüğünü
My dictionary with words incomplete, my darkness triumphs, my sunshine can't compete.
Birçok kez öldüm, yeniden hayata döndüm
Many times I died, and back to life I came,
Biten filmi başına sardım kendimi orda gördüm
Rewinding the finished film, finding myself in the frame.
İzledim oyunbozanla oyuna dalmış saf ölümlüyü
Watching the naive mortal, engrossed in the game with the cheat,
Söküp atmak istedim içinden üzüntüyü
Wanting to tear out the sorrow, make it retreat.
Ama nerde
But where?
Boşa gider her hamlem, sonu olmayan ahlem
Every move I make is in vain, my endless sighs bring no gain.
Bir dönüş yok madem, hayal sarsın beni
Since there's no turning back, let dreams ease my pain.
Birçok kez öldüm, yeniden hayata döndüm
Many times I died, and back to life I came,
Biten filmi başına sardım kendimi orda gördüm
Rewinding the finished film, finding myself in the frame.
İzledim oyunbozanla oyuna dalmış saf ölümlüyü
Watching the naive mortal, engrossed in the game with the cheat,
Söküp atmak istedim içinden üzüntüyü
Wanting to tear out the sorrow, make it retreat.
Ama nerde
But where?
Boşa gider her hamlem, sonu olmayan ahlem
Every move I make is in vain, my endless sighs bring no gain.
Bir dönüş yok madem, hayal sarsın beni
Since there's no turning back, let dreams ease my pain.
Birçok kez öldüğümü biliyorum
I know I've died many times before,
Bilenlerin bilmemezlikten geldiği zamanlarda
When those who knew pretended to ignore.
Elimi sıkıca tutanların bıraktığı anlarda
In moments when those who held me tight let go,
Doğrularımı yalanlamaya çalıştıklarında, çatıştıklarında
When they tried to deny my truths, as adversaries they'd grow.
Böyle gaddarca davrandıklarında bedbahtça kıvranırım iftiranın kollarında
When they acted so cruelly, I writhe in despair, trapped in slander's snare.
Düşüncelerim turlar yalnızlık koridorlarında
My thoughts wander, in corridors of loneliness so bare,
Bir yalnızı ancak bir yalnızlık öldürebilir etrafında
Only loneliness can kill a lonely soul, it's everywhere.
Birçok kez öldüğümü biliyorum
I know I've died many times before,
Bilirken bilmemezlikten gelmek zorunda olduğum vakitlerde
When knowing, I had to pretend I knew no more.
İçimden geleni içimde hapsettiğim seferlerde
In times I imprisoned my feelings within my core,
Zincire vurduğum haklı hislerimi gördüğümde
Seeing my rightful emotions chained, forevermore.
Yalnızlığın kendini gösterdiği yalnızlığımda
In my solitude, where loneliness reveals its face,
Ruhu yıkan depremlerin ansızlığında
In the suddenness of soul-shattering quakes,
Harabede gördüğüm benin cansızlığında
In the lifelessness of myself, I see in ruins' embrace,
Ölmeyen hırsın yıldıran arsızlığında
In the relentless ambition, defeating grace.
Birçok kez öldüm, yeniden hayata döndüm
Many times I died, and back to life I came,
Biten filmi başına sardım kendimi orda gördüm
Rewinding the finished film, finding myself in the frame.
İzledim oyunbozanla oyuna dalmış saf ölümlüyü
Watching the naive mortal, engrossed in the game with the cheat,
Söküp atmak istedim içinden üzüntüyü
Wanting to tear out the sorrow, make it retreat.
Ama nerde
But where?
Boşa gider her hamlem, sonu olmayan ahlem
Every move I make is in vain, my endless sighs bring no gain.
Bir dönüş yok madem, hayal sarsın beni
Since there's no turning back, let dreams ease my pain.
Birçok kez öldüm, yeniden hayata döndüm
Many times I died, and back to life I came,
Biten filmi başına sardım kendimi orda gördüm
Rewinding the finished film, finding myself in the frame.
İzledim oyunbozanla oyuna dalmış saf ölümlüyü
Watching the naive mortal, engrossed in the game with the cheat,
Söküp atmak istedim içinden üzüntüyü
Wanting to tear out the sorrow, make it retreat.
Ama nerde
But where?
Boşa gider her hamlem, sonu olmayan ahlem
Every move I make is in vain, my endless sighs bring no gain.
Bir dönüş yok madem, hayal sarsın beni
Since there's no turning back, let dreams ease my pain.






Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.