Paroles et traduction Sagopa Kajmer - Bugünün Elleri Boştu Ya Yarın?
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Bugünün Elleri Boştu Ya Yarın?
Today's Hands Were Empty, What About Tomorrow?
Sagopa
Kajmer
– Bugünün
Elleri
Boştu
Ya
Yarın?
Şarkı
Sözü:
Sagopa
Kajmer
– Today's
Hands
Were
Empty,
What
About
Tomorrow?
Lyrics:
Sago
raple
gelir,
2013′te
halen
işler
demir
Sago
comes
in
with
rap,
in
2013
things
are
still
ironclad
Büyük
yerden
emir,
siyah
le
beyaz
arasında
bir
yerdeyimdir
Orders
from
high
up,
I'm
somewhere
between
black
and
white
İki
kaşımın
arasında
bir
bendeyimdir,
burda
bulamazsan
beni
geçen
senelerimdeyimdir
I'm
within
myself,
between
my
eyebrows,
if
you
can't
find
me
here,
I'm
in
my
past
years
Deyim
yerindeyse
bulut
üzerlerindeyimdir
So
to
speak,
I'm
above
the
clouds
Bir
basket,
bir
pota,
sonu
smaçlı
turnikelerdeyimdir
A
basketball,
a
hoop,
I'm
at
the
turnstiles
ending
with
a
slam
dunk
Yıllarca
uğraşıp
çıkaramadığım
lekelerimdeyimdir
I'm
in
the
stains
I
couldn't
remove
for
years
Derin
düşün,
yol
derin,
kal
serin,
yola
devam
edin
Think
deeply,
the
road
is
deep,
stay
cool,
keep
going
Mişli
geçmiş
dili
çökmüş
gelecek
zaman
tünellerindeyimdir
I'm
in
the
tunnels
of
the
past
tense
with
a
broken
tongue,
the
future
tense
Trenleri
hip-hop’a
boyamak
için
spreylerimleyimdir
I'm
with
my
spray
cans
to
paint
the
trains
with
hip-hop
Falanlı
filanlı
sebeplerin
hepsi
nefse
dair
All
the
such
and
such
reasons
are
related
to
the
soul
Kalem
ucuyla
kağıt
gıdıklıyor
bak
yalancı
şair
The
pen
tip
tickles
the
paper,
look,
a
lying
poet
Atıp
tutar
diller
ateş
topunu,
parçalanır
camlarım
Tongues
throw
fireballs,
my
windows
shatter
İki
sıfır
bir
üç,
kara
trenim,
aynı
yerden
kalkışım
Two
zero
one
three,
my
black
train,
same
departure
point
Kayıp
jenerasyonu
bulmak
için
elde
fener,
ardımda
fener
alayım
I'll
take
a
torch,
a
torch
behind
me,
to
find
the
lost
generation
Zordan
payım
varsa,
zorlayım
If
I
have
a
share
of
hardship,
I'll
push
Zor
mu?
Zor
mu?
Bu
kadar
da
zor
mu
Is
it
hard?
Is
it
hard?
Is
it
that
hard?
Kabullenmek,
ya
boşvermek,
aldırmamak
olur
mu
Is
it
possible
to
accept,
let
go,
not
care?
Burdan
kaçacak
delik
arasam,
yok
ki
If
I
look
for
a
hole
to
escape
from
here,
there
is
none
Kıracak
kafa
arasan
öyle
çok
ki
If
you're
looking
for
a
head
to
break,
there
are
so
many
Eli
dolu
gelir
mi?
Ümit
var
Will
it
come
with
full
hands?
There
is
hope
Ben
34
yıldır
iki
ayağımın
tam
üzerindeyim
I've
been
standing
on
my
own
two
feet
for
34
years
Benim
iki
milyon
nedenim
var
burdan
soğumam
için
bebeğim
Baby,
I
have
two
million
reasons
to
be
disillusioned
with
this
place
Neyime
yarar
mutlu
olmak
için
bulduğun
bir
milyon
nedenin
What
good
is
a
million
reasons
you
find
to
be
happy
Sen
git
ve
içine
saklan
elenin,
miras
dedenin
Go
and
hide
inside
your
sieve,
your
grandfather's
inheritance
Ben
kırılgan
hislere
çarpan
sert
sözcük
I'm
a
harsh
word
that
hits
fragile
feelings
Sagopa
Key
takıldığında
ileriyi
gösteren
gözlük
Sagopa
Key
is
the
glasses
that
show
the
future
when
worn
Arayıpta
bulamadığın
nadide
kelimeyi
içeren
sözlük
The
dictionary
containing
the
rare
word
you
couldn't
find
Üzerine
kan
sıçramış
önlük,
t-shirtüm
jönlük,
sakallar
fönlü
An
apron
splattered
with
blood,
my
t-shirt
is
youthful,
my
beard
is
blow-dried
Üzerime
ağır
gelirken
dünlük,
yazmam
gereksiz
günlük,
insan
tek
kelimeyle
bugünlük
While
yesterday's
burdens
weigh
heavily
on
me,
writing
an
unnecessary
diary,
today's
human
is
just
one
word
Ve
ben
de
herşey
aynı
ton,
ne
bir
koyu
ne
bir
açık
And
everything
is
the
same
tone
for
me,
neither
dark
nor
light
Hala
kafam
olabildiğine
dolu
kaçık,
uçuk
çibancık
My
head
is
still
as
full
as
it
can
be,
crazy,
a
little
blister
Aslanı
kediye
boğduranların
içine
bir
düştüm
ki
sorma
Don't
even
ask
me,
I
fell
into
the
midst
of
those
who
let
a
lion
be
strangled
by
a
cat
Kabullenmek,
e
boşvermek,
aldırmamak
olur
mu?
Olmaz
To
accept,
well,
to
let
go,
to
not
care?
No
way
Hep
bir
şeyler
tersler,
ters
giderler
Things
always
go
wrong,
they
go
wrong
Alınması
gereken
dersler
varken,
sınıf
tenhaca
While
there
are
lessons
to
be
learned,
the
classroom
is
deserted
Yılan
gibi
yalanlar
onların
üzerinde
yaşadıkları
oyun
Snake-like
lies,
the
game
they
live
on
Peki
ya
onlara
galip
gelen
gerçekçilik
payım
So
what
about
my
share
of
realism
that
prevails
over
them
Uzunca
bir
trenim
ve
kışlar
soğuk
raylardayım
I'm
a
long
train
and
I'm
on
cold
winter
tracks
Ağustos
böceğinin
ölümünü
ibretle
seyreden
karıncayım
I'm
the
ant
watching
the
death
of
the
grasshopper
with
a
lesson
learned
Zor
mu?
Zor
mu?
Bu
kadar
da
zor
mu
Is
it
hard?
Is
it
hard?
Is
it
that
hard?
Kabullenmek,
ya
boşvermek,
aldırmamak
olur
mu
Is
it
possible
to
accept,
let
go,
not
care?
Burdan
kaçacak
delik
arasam,
yok
ki
If
I
look
for
a
hole
to
escape
from
here,
there
is
none
Kıracak
kafa
arasan
öyle
çok
ki
If
you're
looking
for
a
head
to
break,
there
are
so
many
Eli
dolu
gelir
mi?
Ümit
var
Will
it
come
with
full
hands?
There
is
hope
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): yunus özyavuz
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.