Sagopa Kajmer - CD2 Bir Pesimistin Gözyaşları - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction Sagopa Kajmer - CD2 Bir Pesimistin Gözyaşları




CD2 Bir Pesimistin Gözyaşları
CD2 Tears of a Pessimist
Aldanışlar orada kaldı, aldatıldın ahın vardı, aldatıldım
The deceptions remained there, you were betrayed, you had a sigh, I was deceived,
ahım aldı, yalvarıldım vahım oldu, aldanışta masum oldun,
my sigh took over, I was begged, my woe became, you were innocent in the deception,
yalvarışta yüzüm soldu. dikene battı yalanın ağzı,
my face paled in the begging. the lie's mouth got pricked by a thorn,
yatsılarda mumlar öldü. düşümü böldü sevgi çölünün ölüme
candles died in the nights. the scorching breath of the desert of love that draws to death
çeken o kavuran nefesi, akşamında leşime baktım, peşime
broke my dream, in the evening I looked at my corpse, I scratched the name that followed me,
takılan adını kazıdım, ümidi çaldım, ahı yanıma vardı,
I stole hope, the sigh came to me,
vahımı şarkı yaptım, dinledikçe ağladım, gözyaşım!...
I made my woe a song, I cried as I listened, my tears!...
insan umudu taşıdı, kimisi kırdı umudu, lakin kiminin
Man carried hope, some broke hope, but for some
sahip olduğu tek şey oydu, hepsi buydu. yoksulluk
it was the only thing they had, that was all. poverty
korkusuyla ömrü servet peşinde harcayanda gördüm
I saw the essence of poverty in those who spent their lives in pursuit of wealth for fear of
fakirliğin özünü, çevirdim yüzümü, dostumundu teklif,
I turned my face away, the offer was my friend,
düşmanındı ısrar, acaba nereye kadar sürer bu lar.
the insistence was my enemy, I wonder how long these "lars" will last.
yalanlara radar olsan neye yarar, zararın dönüşü kârın el
what good is it if you are a radar to lies, does the return of loss shake the hand of profit?
mi sallar? batan güneş yine doğar. batan gemi yatan mezar,
the setting sun rises again. the sunken ship is a lying grave,
azar azar kazar mezar, kumar umar arar, yazar kader kime
the grave digs little by little, gambling hopes searches, fate writes to whom
çıkarsa bahtı tahtı kapar, tanrı bunu hep yapar. salla
if luck comes out, it takes the throne, God always does this. shake it
gitsin arzular gemiler zaten batık, yolla gitsin mektuplar
let the desires go, the ships are already sunk, send the letters away
adresin mi kayıp? zorla güldü âmâlar ağlamak ayıp?
is your address lost? the blind laughed forcibly, is it a shame to cry?
korla yandı umutlar geçen dünü sayıp, yor ki aklını
hopes burned with embers, counting yesterday,
hakkını sorgula düne bakıp?
tire your mind, question your right by looking at yesterday?
Kaç tabut gömülecek yeraltına ve kaç kişi gidecek habersiz
How many coffins will be buried underground and how many people will go to unknown
uzaklara? kaç yalan yıkacak güvenleri? kaç satır yazılacak
distances? how many lies will destroy trust? how many lines will be written
kader kitabına ve kaç dua edeceksin tanrına, kaç damla
in the book of destiny and how many prayers will you pray to your God, how many drops
gözyaşı dökeceksin uğruna? kaç yarın bekleyeceksin?
of tears will you shed for him? how many tomorrows will you wait?
sonralara kaç damla gözyaşı?
how many drops of tears for later?
Tasanın etrafında gezgin olmuş insanlar kısacık molalarda
People who have become wanderers around sorrow in short breaks
tanıdılar mutluluk denen kelimeyi ve tanrı bâş etti, çile
they knew the word called happiness and God started, suffering
doğdu, hile koydu adını günahın. sille vurdu, illeler
was born, he put the name of sin as a trick. he slapped,
inatçı yordu, sınava tabi tabiat ananın evlatları rabbi
the stubborn ones got tired, the children of mother nature, who were subject to the test, rabbi
tanımadı, kimisi küfretti yaradana, zülmetti kendine,
did not recognize, some cursed the creator, wronged himself,
hükmetti paraya, çoğuna paralar sıktı kurşunu yaralar açtı
ruled over money, squeezed the bullet into many, opened wounds
durumu battı. dünya malı uçan halı, kırılır dalı her
the situation sank. worldly goods are a flying carpet, the branch of every
ağacın, yıkılır her bina affette, gofret, bedelindir o
tree breaks, every building collapses in a disaster, wafer, it's the price
dökülen tuzlu yaşlar, haşlar gözünü yıka yüzünü, hüzünü
those salty tears shed, scald your eyes, wash your face, sadness
her adem tanır, geçici bir dövmesin şeklini çizdi tanrı
every adem knows, God drew the shape of a temporary tattoo
topraklara; vakti gelince kazma kürekle silineceksin.
to the lands; when the time comes, you will be erased with a pickaxe and shovel.
dayanacağın bir duvarın yoksa ör hadi, kuvvete dayanamayan
if you don't have a wall to lean on, build it, justice that cannot withstand force
adalet aciz, adalete dayanamayan kuvvet zalimdir, hakkımı
is weak, force that cannot withstand justice is cruel, I want my right,
isterim, payıma düşen herşeyi alırım felsefesi, haksızlık
I take everything that falls to my share philosophy, injustice
oyunlarında hakkı yendi, rengi kaçtı yaşamın, derdi sardı,
in the games of right defeated right, the color of life escaped, trouble surrounded,
yaranın acısı tacı attırdı krala dahi, bir ömür fani, bir
the pain of the wound even made the king throw his crown, a life is mortal, a
umut hani? tebessüm vahi, kabusum gani yazdıklarım;
hope where? smile is wahi, my nightmare is rich what I wrote;
yazacaklarımın güvencesi sago k.
the guarantee of what I will write is sago k.
Kaç tabut gömülecek yeraltına ve kaç kişi gidecek habersiz
How many coffins will be buried underground and how many people will go to unknown
uzaklara? kaç yalan yıkacak güvenleri? kaç satır yazılacak
distances? how many lies will destroy trust? how many lines will be written
kader kitabına ve kaç dua edeceksin tanrına, kaç damla
in the book of destiny and how many prayers will you pray to your God, how many drops
gözyaşı dökeceksin uğruna? kaç yarın bekleyeceksin?
of tears will you shed for him? how many tomorrows will you wait?
sonralara kaç damla gözyaşı?
how many drops of tears for later?
Skit
Skit
neden ölüyorsun anne?
why are you dying mom?
sıram geldi...
my turn has come...
ah hayır sakın korkma bir tanem ölümde hayatın bir parçası,
ah no, don't be afraid my dear, death is also a part of life,
vakit varken tomucukları topla zaman hala uçup gidiyor ve bugün gülümseyen bu çiçek yarın ölüyor olabilir!
while there is still time, gather the little ones, time is still flying by and this flower that is smiling today may be dead tomorrow!






Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.