Paroles et traduction Sagopa Kajmer - Galiba (80's Groove Mix)
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Galiba (80's Groove Mix)
Maybe (80's Groove Mix)
Bu
ikilemlerin
arkasında
çok
şey
var
There's
so
much
behind
these
dilemmas
Hiç
bir
şey
bir
neden
değilki
Nothing
is
a
reason
Ama
hak
ettğimi
düşündüğümde
hiç
de
adil
değilki
But
when
I
think
I
deserve
it,
it's
not
fair
at
all
Sen
nesin
ve
kimsin?
What
and
who
are
you?
Sal
yaralı
balıkları
gitsin,
misina
artık
çok
gergin
Let
the
wounded
fish
go,
the
line
is
too
tight
now
Ister
istemez
her
şeyim
sende
rehin
Inevitably,
everything
I
have
is
hostage
to
you
Ne
yanlış
bir
karar
masası,
sen
ne
kötü
bir
hakimsin
What
a
wrong
decision
table,
what
a
bad
judge
you
are
Bu
ne
zor
bi
dosya,
sen
ne
kolay
bir
kararsın
What
a
difficult
file
this
is,
what
an
easy
decision
you
are
Senden
görünmüyor
önüm,
meğer
ne
kolaymış
fikri
ölüm
I
can't
see
ahead
because
of
you,
it
turns
out
the
thought
of
death
was
so
easy
Hep
anlatırdı
sevdiklerim:
"Böyleyken,
böyle
olur.
Söz
söylenir,
göz
dolar,
Haziranlar
Şubat
olur!"
My
loved
ones
always
used
to
say:
"This
is
how
it
is,
this
is
how
it
becomes.
Words
are
spoken,
eyes
fill
up,
Junes
turn
into
Februarys!"
Ihtimallerimi
düşünürüm
ve
ihmallerimi
yoklarım
I
think
about
my
possibilities
and
examine
my
negligences
Içimden
ayrılık
şarkıları
bestelerim
ve
söylerim
I
compose
and
sing
songs
of
separation
from
within
Ben
deli
dolu
biriyim,
ama
şu
an
sadece
doluyum
I'm
a
crazy
person,
but
right
now
I'm
just
full
Kırılmış
bir
sağ
kolum
My
right
arm
is
broken
Gönlü
bir
hayli
kırık,
yapayalnız,
bomboş
bir
yolum
(ben)
My
heart
is
quite
broken,
I
have
a
lonely,
empty
road
(I)
Beni
arayan
orda
bulur,
sözün
bittiği
yerde
bekliyorum
Those
who
seek
me
will
find
me
there,
I'm
waiting
where
the
words
end
Canım
malum,
yarım
eksik,
bu
kadar
mı
kolay
çeker
insan
sevdiğinin
şakaklarına
tetik
My
soul
is
known,
half
missing,
is
it
that
easy
for
a
person
to
pull
the
trigger
on
their
loved
one's
temples?
Sanki
sen
bir
avcı,
bense
infalak
eden
keklik
As
if
you
were
a
hunter
and
I
was
an
exploding
partridge
Vakit
durdu,
bu
acı
beni
boğdu,
bittim
şimdilik
Time
stopped,
this
pain
suffocated
me,
I'm
done
for
now
Ama
galiba,
bütün
bu
olanlara
dayanamam,
ama
hazırım
But
maybe,
I
can't
stand
all
this,
but
I'm
ready
Sen
giderken
adımlarını
sayarım
I'll
count
your
steps
as
you
leave
Heyhat!
Ne
yazık
seni
yanlış
tanıdım
sanırım
Alas!
Unfortunately,
I
think
I
misjudged
you
Ama
galiba,
bütün
bu
olanlara
dayanamam,
ama
hazırım
But
maybe,
I
can't
stand
all
this,
but
I'm
ready
Sen
giderken,
adımlarını
sayarım.
Heyhat!
As
you
leave,
I'll
count
your
steps.
Alas!
Ne
yazık,
seni
yanlış
tanıdım
sanırım
Unfortunately,
I
think
I
misjudged
you
Üzerime
yıkılan
yüksek
apartmanlar,
bana
söylenmiş
gibi
çalan
şarkılar
High-rise
buildings
collapsing
on
me,
songs
playing
as
if
they
were
said
to
me
Bitmeyen
derin
hasret
ve
geçmeyen
zaman
(an)
Endless
deep
longing
and
time
that
doesn't
pass
(moment)
En
dibini
ancak
senin
bildiğin
o
dipsiz
kuyu,
defol
git
şimdi
rahat
uyu
That
bottomless
well
that
only
you
know
the
bottom
of,
get
lost
and
sleep
peacefully
now
Ya
biriktirdiğim
onca
yarınlık,
ben
yarımken
yarınla
bu
gün
arasında
nedir
farklılık?
What
about
all
the
tomorrows
I've
saved
up,
while
I'm
incomplete,
what's
the
difference
between
tomorrow
and
today?
Senden
varan
güller,
artık
rayihasız
The
roses
reaching
from
you
are
now
fragrance-free
Ben
uslu
çocuk
sen
arsız
I'm
a
good
boy,
you're
impudent
Sensiz
yerim
yurdum
yokmuş
gibi,
ben
diyarsız
As
if
I
have
no
place
or
home
without
you,
I'm
speechless
Herkes
bana
bakıyormuş
gibi,
ama
herşey
normal
As
if
everyone
is
looking
at
me,
but
everything
is
normal
Sorulan
sorular
en
çok
acı
veren,
her
yerden
sual
The
questions
asked
are
the
most
painful,
questions
from
everywhere
Ben
bir
aç,
sense
tok
misal,
sen
olmadan
ne
işe
yarar
en
güzel
kumsal,
ne
olur
gitme
kal
I'm
hungry,
you're
full,
for
example,
what
good
is
the
most
beautiful
beach
without
you,
please
don't
go,
stay
Bir
tek
özlemleri
deviremedim
şu
ince
bileklerimle,
geriye
kalan
herşeyi
yıktım,
fena
yaptım
I
couldn't
knock
down
only
the
longings
with
my
thin
wrists,
I
destroyed
everything
else,
I
did
it
badly
En
güzeli
unuttum,
defalarca
tekrarladım
kendimi,
her
yeni
gün
için
I
forgot
the
best,
I
repeated
myself
over
and
over,
for
each
new
day
Ama
her
yeni
gün
eskidi,
yarın
baktım
ki
hep
ordayım,
aynı
noktalardayım,
ortada
kalmış
ortalık
kişiyim
But
every
new
day
got
old,
tomorrow
I
saw
that
I'm
always
there,
at
the
same
points,
I'm
a
middle-of-the-road
person
stuck
in
the
middle
Sen
şimdi
yoluna
bak,
ben
adımlarını
sayarım
You
go
your
way
now,
I'll
count
your
steps
Bütün
bu
olanlara
dayanamam,
ama
madem
öyle
hazırım
I
can't
stand
all
this,
but
since
it's
like
that,
I'm
ready
2-sıfır-1-1
yan
yana
2-zero-1-1
side
by
side
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.