Paroles et traduction Sagopa Kajmer - Kanvas (2017 Edit)
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Kanvas (2017 Edit)
Canvas (2017 Edit)
Buruşmuş
kağıtlar…al
Crumpled
papers...
here,
Çatır
çatır
kağıt
sesleri…
The
crackling
sound
of
paper…
Esasında
olmadan
teferruat
kabul
edilmiyor
In
essence,
details
are
not
accepted
without
the
whole
Bu
mevzuat
uzun
anlat
anlat
bitmiyor.
This
legislation
is
long,
tell
and
tell,
it
never
ends.
Berduşun
halinden
berduş
anlıyor,
ancak
yalanı
bilen
yalana
kanmıyor.
Only
a
vagabond
understands
a
vagabond,
but
one
who
knows
a
lie
doesn't
fall
for
it.
Yunus
okun
yayını
geriyor!…
The
bow
of
Yunus
is
pulled
back!…
Ortam
geriliyor,
Hiphop
Hardkor,
Sago
mentor.
The
atmosphere
is
tense,
Hiphop
Hardcore,
Sago
the
mentor.
cevap
bulmak
için
önce
soruyu
sor,
neden
hayat
zor?.
To
find
the
answer,
first
ask
the
question,
why
is
life
hard?.
Tarihe
karışmış
ağzından
ateş
çıkan
dinazor,
yaa
her
şey
eskiyor
A
dinosaur
breathing
fire,
lost
in
history,
yeah,
everything
gets
old
Yıkılır
tabular,
toprağa
bakar
tabutlar.
Taboos
are
broken,
coffins
look
to
the
ground.
Hayattayken
prof
jonglörün
elinde
labutlar.
While
alive,
labuts
in
the
hands
of
a
professional
juggler.
Transparan
soyutlara
benim
gibi
somutlar.
Tangible
people
like
me
to
transparent
abstractions.
Korgeneral
hardkordan
emr-i
vaki
komutlar.
Fait
accompli
commands
from
the
hardcore
lieutenant
general.
oyuncu
oynar
oyunu
perde
açıktır.
The
player
plays
the
game,
the
curtain
is
open.
Rapde
başrol
inceden
kaçıktır.
The
leading
role
in
rap
is
subtly
elusive.
Sago
ana
sahne
24
saat
açıktır.
Sago
main
stage
is
open
24
hours.
Ve
benim
anlattıklarım
açık
saçıktır.
And
what
I'm
telling
you
is
obvious.
Hafif
derin
karmaşıktır.
Slightly
deep
and
complicated.
Kusura
bakma
benim
işim
senin
bulduğun
kusurda
huzur
bulma.
Excuse
me,
my
job
is
not
to
find
comfort
in
the
flaws
you
find.
Dikkat
et
bende
bulduğun
kusurda
kendin
boğulma!…
Be
careful
not
to
drown
in
the
flaws
you
find
in
me!…
Boğulup
gitmek
kolaydır
kusur
bulmalarda.
It's
easy
to
drown
in
finding
faults.
Kusursuzluk
arayanlar
başbaşa
kusurlarıyla.
Those
who
seek
perfection
are
alone
with
their
flaws.
Hayatın
girizgahı
sıkıntıysa
nihayeti
sukun.
If
the
introduction
of
life
is
trouble,
the
end
is
silence.
Bildiklerini
unutturur,
verdiklerini
geri
alır.
It
makes
you
forget
what
you
know,
takes
back
what
it
gives.
Uzun
uzun
mektuplar
da
bir
çarpıda
okunur.
Long
letters
are
also
read
in
an
instant.
Bir
asırlık
dostun
olsa
1 dakikada
unutturur.
Even
a
century-old
friend
can
be
forgotten
in
a
minute.
Film
sessizleşti
bir
anlık
ölmelerle,
sonra
dizim
başladı
yeni
bölümlerle.
The
movie
went
silent
with
momentary
deaths,
then
my
series
started
with
new
episodes.
Ben
noktası
bana
kalmış
cümlelerle…
I
am
the
point,
with
sentences
left
to
me…
Sesimi
taşıyan
çetin,
manidar
cümlelerin
cümlesiyle.
With
the
sentence
of
harsh,
meaningful
sentences
that
carry
my
voice.
Bir
hale
büründü
hüüzün
bu
sesin
hamlesiyle.
Sadness
took
on
a
form
with
the
movement
of
this
voice.
Sago
kanguru,
taşır
rap
çocuğunu
kesesiyle.
Sago
kangaroo,
carries
the
rap
child
with
its
pouch.
Büyütür
asi
bebeleri
bir
babanın
hevesiyle.
Raises
rebellious
babies
with
the
enthusiasm
of
a
father.
Turlarım
kaderimi
onun
cilvesiyle.
My
tours
with
the
whims
of
fate.
Sadakatinden
söz
et,
ıspatlarını
göster
yoksa
sus!
Talk
about
your
loyalty,
show
your
proofs,
or
shut
up!
Gelen
benimle
gelsin
müzik
bizi
aldı
gidiyoruz.
Let
those
who
come
come
with
me,
music
has
taken
us,
we
are
going.
Benim
müzikten
başka
hiçbir
sığınağım
da
yok
ki…
I
have
no
other
refuge
than
music…
Ben
sığınağımda
dinlenirken
bomba
atan
öyle
çok
ki…
There
are
so
many
who
bomb
while
I
rest
in
my
shelter…
Yo,
plastik
mikrofonlar
eridi
gözümün
önünde.
Yo,
plastic
microphones
melted
before
my
eyes.
İki
dudağımın
arasından
çıkan
lirikal
ateşle.
With
the
lyrical
fire
coming
out
of
my
lips.
Hey
aklını
başından
s.ktir
etmiş
fitneci!…
3 cümlem
ağırdan
4.
sü
feci!(feci!
feci!
Hey
troublemaker
who's
lost
your
mind!…
My
3 sentences
are
heavy,
the
4th
is
fierce!
(fierce!
fierce!
Ne
geçiyor
aklından
hele
dile
dök
dilini
bir
yak!
(yak!
yak!
yak!)
What's
going
through
your
mind,
come
on,
speak
up,
burn
your
tongue!
(burn!
burn!
burn!)
Fesat
isen
döktüğün
seni
yakar,
yanmadan
burdan
kaç!…
If
you're
malicious,
what
you
say
will
burn
you,
run
away
before
you
burn!…
Ben
boş
kanvasa
boya
sürdüm,
bak
elim
rengarenk
(rengarenk).
I
painted
on
an
empty
canvas,
look,
my
hand
is
colorful
(colorful).
Ruhların
resmini
çizdim
öylece
seyrededur.
I
drew
the
picture
of
souls,
just
watch.
Hey
2014….
Naber
bebek?
Açık
kıçını
ört!
Hey
2014….
What's
up
baby?
Cover
your
open
ass!
Ben
Sago
kaf
Kef…
I'm
Sago,
the
head
of
Kef…
Ha
ütü,
ha
altı.
Benim
yer
altı.
Buruşmuş
kağıtlar,
al!…
Iron
or
six.
My
underground.
Crumpled
papers,
here!…
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.