Sagopa Kajmer - Maalesef - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction Sagopa Kajmer - Maalesef




Maalesef
Unfortunately
Ey, ey
Ey, ey
Kıpırda, kıpırda, kıpırda, kıpırda
Move, move, move, move
Beat by Sago K., ey
Beat by Sago K., ey
Ey, ey
Ey, ey
Sarkastik Sago fantastik diyalog
Sarcastic Sago, fantastic dialogue
Ey, iki-sıfır-bir-dokuz
Ey, two-zero-one-nine
Ya, ya
Yeah, yeah
Cebinde daima bir kozun olmalı (daima, daima)
You should always have a trump card in your pocket (always, always)
Maalesef bu durum değil açıcı ne yazık acı (a-a, a-a)
Unfortunately, this situation isn't pleasant, what a pity it's bitter (a-a, a-a)
İnsanmış insana kuyu kazıcı (evet)
Humans dig wells for other humans (yes)
Huyu bozukların kurumadı bi' soyu
The lineage of the bad-tempered hasn't dried up yet
Ner'den gelir bu değirmenin suyu?
Where does the water of this mill come from?
Buyur bi' de bur'dan yak, al! (ey, ey)
Come on, light it from here too, take it! (ey, ey)
Sen ceylansın, peşinde çakallar var (hrr)
You're a gazelle, there are jackals after you (hrr)
Onlar barbarlar, bağırtırlar (ah)
They are barbarians, they shout (ah)
Yaralara tuz basan el sahipleri acımazlar
The owners of the hands that rub salt in wounds have no mercy
Ama neden, söyle (söyle)
But why, tell me (tell me)
Ne yaptın ki ne buldun öyle? (öyle, öyle)
What did you do to deserve this? (like this, like this)
Bana uzakta dursun beni olduğum gibi göremeyenler öyle (öyle, öyle)
Those who can't see me as I am should stay away from me (like this, like this)
Yaşa paşa gibi sabah, akşam, öğle (öğle)
Live like a king, morning, evening, noon (noon)
Yaptığı övüyor sahibini duydun işte,
The work praises its owner, you heard it,
Duymayanlara söyle (söyle, söyle, söyle, söyle)
Tell those who haven't heard (tell, tell, tell, tell, tell)
Dünya'yı yöneten hazlar (hazlar yasak, çekil kenara)
Pleasures rule the world (pleasures are forbidden, step aside)
Dünya'yı yöneten ağızlar (çeneni kapa da ağızını topa lan)
Mouths rule the world (shut your mouth and watch your language)
Mıknatıs gibi çeken o yasaklar
Those forbidden things that attract like magnets
Kimisi ip, kimisi köpek, kimisi kızaklar
Some are ropes, some are dogs, some are sleds
İki-sıfır-bir-dokuz
Two-zero-one-nine
Yey, yey
Yey, yey
Maalesef kapıları açmayan anahtarlar onlar
Unfortunately, they are the keys that don't open doors
Kilitleri kitli kapıların ardında ya bilinmez hayatlar
Behind the locked doors are unknown lives
Tuttuklarını koparamazlar çünkü güçleri az var
They can't tear off what they hold because they have little power
Maalesef doğru bu, doğrusu iyiler aramızda çok azlar
Unfortunately, this is true, the truth is, there are very few good people among us
Doğru bu, doğrusu iyiler aramızda çok azlar
This is true, the truth is, there are very few good people among us
Maalesef kapıları açmayan anahtarlar onlar
Unfortunately, they are the keys that don't open doors
Kilitleri kitli kapıların ardında ya bilinmez hayatlar
Behind the locked doors are unknown lives
Tuttuklarını koparamazlar çünkü güçleri az var
They can't tear off what they hold because they have little power
Maalesef doğru bu, doğrusu iyiler aramızda çok azlar
Unfortunately, this is true, the truth is, there are very few good people among us
Doğru bu, doğrusu iyiler aramızda çok azlar
This is true, the truth is, there are very few good people among us
(Hey, yo, check it out)
(Hey, yo, check it out)
Zorunlu arkana bakarak yürümen (sağına, sola da, sola da, sağa da)
You have to walk looking behind you (to your right, to your left, to your left, to your right)
Sorunlu çoğu kendini koru (çelik yelek melek giy)
Most of the troubled ones protect themselves (wear a bulletproof vest, angel)
Kendini korumak işin en zoru (blok, siper, sinir, stres)
Protecting yourself is the hardest thing (block, cover, nerve, stress)
Bülbülü bekle hep karga kuşu (what, what, what)
Always expect the crow instead of the nightingale (what, what, what)
İçim garip, sıfır huşu (ey)
My heart feels strange, zero reverence (ey)
Nedeni gözlerim önünde vicdanın yok oluşu
The reason is the disappearance of conscience before my eyes
Edilir örtbas o zalimin suçu
The crime of that tyrant is covered up
Yorucu sessizlik orucu (ey)
Tiring silence fast (ey)
Atıldı dama ya pabucu (ey)
The shoe was thrown on the roof (ey)
Kim onu koruyucu?
Who is protecting her?
Tedirgin edici uçurum ucu
The edge of the cliff is disturbing
Sıfır huşu (ey), bülbülü bekle karga kuşu
Zero reverence (ey), expect the crow instead of the nightingale
Yine de mikrofon elimde yaparım hakiki sihirli dokunuşu
Still, with the microphone in my hand, I make the real magic touch
Sagopa Hip-Hop'ın sevimli gamlı baykuşu
Sagopa, Hip-Hop's cute, melancholic owl
Hayatın şerbeti kimlere verilir? Bizlerin önüne konuldu turşu
Who gets the sherbet of life? We were served pickles
Maalesef kapıları açmayan anahtarlar onlar
Unfortunately, they are the keys that don't open doors
Kilitleri kitli kapıların ardında ya bilinmez hayatlar
Behind the locked doors are unknown lives
Tuttuklarını koparamazlar çünkü güçleri az var
They can't tear off what they hold because they have little power
Maalesef doğru bu, doğrusu iyiler aramızda çok azlar
Unfortunately, this is true, the truth is, there are very few good people among us
Doğru bu, doğrusu iyiler aramızda çok azlar
This is true, the truth is, there are very few good people among us
Maalesef kapıları açmayan anahtarlar onlar
Unfortunately, they are the keys that don't open doors
Kilitleri kitli kapıların ardında ya bilinmez hayatlar
Behind the locked doors are unknown lives
Tuttuklarını koparamazlar çünkü güçleri az var
They can't tear off what they hold because they have little power
Maalesef doğru bu, doğrusu iyiler aramızda çok azlar
Unfortunately, this is true, the truth is, there are very few good people among us
Doğru bu, doğrusu iyiler aramızda çok azlar
This is true, the truth is, there are very few good people among us






Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.