Paroles et traduction Sagopa Kajmer - Muamma
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Yine
kızarıyor
sigaramın
ucu
The
tip
of
my
cigarette
is
turning
red
again,
Görünmüyor
hayallerimin
ucu
bucu.
The
edges
of
my
dreams
remain
unseen.
Haydi
ver
sevinci,
hüznü
bir
bebek
gibi
kollarıma
Come,
hand
me
joy
and
sorrow
like
a
babe
in
my
arms,
Sular
dök
beni
bekleyen
yollarıma
Pour
water
on
the
paths
that
await
me,
Ben
birazdan
yolcuyum.
For
I
am
soon
to
be
a
traveler.
Yeditepenin
etrafı
misk-i
amber
rahiyası
The
Seven
Hills
are
surrounded
by
the
fragrance
of
musk
and
amber,
Yanımda
güzeller
güzelinin
has
salihası
By
my
side,
the
most
righteous
of
beautiful
women,
Şu
içimde
yılların
bıraktığı
atıklar.
Within
me,
the
waste
left
by
years,
Ve
bana
eşlik
eden
binlerce
ses
var,
Kısılmasınlar
onlar!
And
thousands
of
voices
accompany
me,
may
they
not
be
silenced!
Ey
Yolcu
dostum!
Oh,
fellow
traveler!
Ayakların
rehberindir
senin
dostun
soğuk
esen
yellerdir
Your
feet
are
your
guide,
your
friends
are
the
cold
winds
that
blow,
Tüm
insanlık
senin
gözünde
eldir
All
of
humanity
is
a
hand
in
your
eyes,
İçecek
suyun
gözlerinden
taşan
seldir
The
water
you
drink
is
the
flood
that
flows
from
your
eyes,
Bu
ödenecek
bedeldir.
This
is
the
price
to
be
paid.
Gücümün
yettiğince
öcümün
ağırlığınca
sözümün
kuvvetince
çabalarım
I
strive
with
all
my
might,
the
weight
of
my
vengeance,
and
the
strength
of
my
word,
Gidilebilecek
en
uzun
yollara
kendimi
hazırlarım
I
prepare
myself
for
the
longest
journeys
possible,
Bu
mecazlardan
geçip
en
hakikiye
gidelim
Let
us
pass
through
these
metaphors
and
reach
the
truest
reality,
Cemaliba
kemale
seyredelim.
Let
us
witness
the
beauty
of
perfection.
Ulaşılacak
saadete
kaç
kapı
daha
var?
How
many
more
doors
are
there
to
reach
happiness?
Açtım
açtım
kapıları
girdim
I
opened
and
opened
doors,
I
entered,
Bomboş
evlere
vardım.
I
arrived
at
empty
houses.
Yardım
lazım
bana
şansım
yaver.
I
need
help,
may
luck
be
on
my
side.
Sanmaa,
Hiç
hoş
değil
gördüklerim
ammaa
Don't
think,
what
I
see
is
not
pleasant,
but
Emin
değilim
herşey
muamma.
I'm
not
sure,
everything
is
a
mystery.
Muamma,
muamma,
muamma,
Hiç
hoş
değil
gördüklerim
amma
Mystery,
mystery,
mystery,
What
I
see
is
not
pleasant,
but
Muamma,
muamma,
muamma,
Hiç
hoş
değil
gördüklerim
amma.
Mystery,
mystery,
mystery,
What
I
see
is
not
pleasant,
but.
Ortalarında
biyerlerdeyim
ömrün
bana
göre
I
am
somewhere
in
the
middle
of
life,
as
I
see
it,
Belki
yarına
varmam
mucize.
Reaching
tomorrow
might
be
a
miracle.
Şu
anın
değeri
varya
diğerlerinin
değersizliğini
anlatmamam
garya
The
value
of
this
moment,
you
know,
it's
beyond
words
to
describe
the
worthlessness
of
others,
Zamana
göre
değişir
değişmeyecek
sandığın.
What
you
thought
would
never
change,
changes
with
time.
Oyun
ve
sanki
hiç
sona
ermeyecek
sandığın
The
game
you
thought
would
never
end,
Aynı
ılık
çorbaydı
oysa
ekmeğini
bandığın.
It
was
just
the
same
lukewarm
soup
you
dipped
your
bread
in.
Duydukça
soğur
herşey,
soğudukça
ölür
ateş
Everything
cools
down
as
you
hear
it,
fire
dies
as
it
gets
cold,
Kovdukça
varır
şeytan,
vardıkça
kişner
küheylan.
The
devil
arrives
as
you
chase
it
away,
the
steed
neighs
as
it
approaches.
Ve
sonbaharda
ölmekte
kış
canlanırken
And
in
autumn,
death
comes
as
winter
revives,
Ve
ilkbaharda
terketmekte
yaz
efillenirken
And
in
spring,
abandonment
comes
as
summer
boasts,
Biri
ağlayarak
başlar
hayata
rahmetlen
One
enters
life
crying,
blessed,
Bir
veda
eder
gülmeyi
öğrenmeden.
Another
bids
farewell
without
learning
to
smile.
Bu
aciz
benzetmelerde
olmasa
bakacak
aynam
olmazdı.
Without
these
bitter
comparisons,
I
would
have
no
mirror
to
look
into.
Kendini
görebileceğin
başka
bir
yer
varmıydı?
Is
there
any
other
place
where
you
can
see
yourself?
İnsan
kadar
kendine
güvenen
bir
aciz
görmedim
I
have
never
seen
a
weaker
being
than
a
human
who
trusts
himself
so
much,
İnsan
kadar
nankörünü
bahsettiğiniz
kedilerde
bile
görmedim.
I
have
never
seen
such
ungratefulness
even
in
the
cats
you
speak
of.
Ben
hayatı
terazimde
tarttım,
arazimde
güneşe
yüzümü
dönüp
yattım
I
weighed
life
on
my
scales,
I
lay
on
my
land
facing
the
sun,
Oysa
güneşi
bile
söndürdü
üzüntüler
Yet
even
the
sun
was
extinguished
by
sorrows,
Neyse
boşver
deyip
arkalarına
bakmadan
yürüdüler.
Anyway,
they
walked
away
without
looking
back,
saying
"never
mind".
Ulaşılacak
saadete
kaç
kapı
daha
var?
How
many
more
doors
are
there
to
reach
happiness?
Açtım
açtım
kapıları
girdim
I
opened
and
opened
doors,
I
entered,
Bomboş
evlere
vardım.
I
arrived
at
empty
houses.
Yardım
lazım
bana
şansım
yaver.
I
need
help,
may
luck
be
on
my
side.
Sanmaa,
Hiç
hoş
değil
gördüklerim
ammaa
Don't
think,
what
I
see
is
not
pleasant,
but
Emin
değilim
herşey
muamma.
I'm
not
sure,
everything
is
a
mystery.
Muamma,
muamma,
muamma,
Hiç
hoş
değil
gördüklerim
amma
Mystery,
mystery,
mystery,
What
I
see
is
not
pleasant,
but
Muamma,
mumma,
muamma,
Hiç
hoş
değil
gördüklerim
amma.
Mystery,
mystery,
mystery,
What
I
see
is
not
pleasant,
but.
Yeah,
sago
kaf-kef,
muamma.
Hiç
hoş
değil.
Yeah,
sago
kaf-kef,
mystery.
Not
pleasant
at
all.
Gördüklerim
amma,
Pesimist
EP
5 Parmak.!
What
I
see,
Pesimist
EP
5 Fingers.!
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.