Paroles et traduction Sagopa Kajmer - Onca Şeyin Ardından
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Onca Şeyin Ardından
After All That
Gizli
sokaklarına
daldım
ömrümün
I
delved
into
the
hidden
alleys
of
my
life
Şahidi
oldu
iki
gözümse
gördüğümün
My
two
eyes
bore
witness
to
what
I
saw
Çokları
var,
farkında
değil
öldüğünün
(ah,
yo-yo,
a-a-a)
Many
are
unaware
of
their
own
demise
(ah,
yo-yo,
a-a-a)
Öyküleri
kısa
sürmüş
kiminin
Some
have
had
short
stories
İçine
düşmüş
çetin
yalnızlık
ikliminin
Falling
into
the
harsh
climate
of
loneliness
Ben
kazandım
ve
sen
yenildin
yine
(ha-ha-ha,
ha-ha)
I
won
and
you
lost
again
(ha-ha-ha,
ha-ha)
Boşluk
her
taraf
anlık
Emptiness
all
around,
momentary
Bir
boşluk
içi
kalbimin
artık
A
void
now
within
my
heart
Bir
loşluk
ya
da
belki
karanlık
A
dimness,
or
perhaps
darkness
Böyle
bi′
şeyler
Something
like
this
Az
bi'
tokluk
gibi
aç
karnına
Like
a
bit
of
fullness
on
an
empty
stomach
Varlıkla
yokluk
arasında
bir
yer
A
place
between
existence
and
nothingness
Kimseler
duymaz,
kimseler
bilmez
No
one
hears,
no
one
knows
Kimse
de
sormaz
zaten
No
one
even
asks
Ama
canım
dayanır
ya
bir
şekilde
böyle
(ha)
But
my
soul
endures
somehow
like
this
(ha)
İnsan
alışır
kötüye
böyle
böyle
(ah)
One
gets
used
to
the
bad,
like
this,
like
this
(ah)
İyi
giden
şeyler
bazen
öyle
eksik
(a-a)
Good
things
sometimes
feel
so
incomplete
(a-a)
Canımı
sıkan
şeyler
hep
üst
üste
The
things
that
bother
me,
always
piling
up
Geçer
hayat
işte
böyle
Life
goes
on
like
this
Bu
dünya
hiç
yerinde
durmaz
(a-a-a-a)
This
world
never
stands
still
(a-a-a-a)
Sanırım
tüm
suç
bende
(bende)
I
guess
it's
all
my
fault
(my
fault)
Seçtiğim
seçeneklerde
(what?)
In
the
choices
I
made
(what?)
Mümkün
değil,
yok,
seninle
olmaz
It's
impossible,
no,
it
won't
work
with
you
Onca
şeyin
ardından
(ah)
After
all
that
(ah)
Geçer
hayat
işte
böyle
Life
goes
on
like
this
Bu
dünya
hiç
yerinde
durmaz
(a-a-a-a)
This
world
never
stands
still
(a-a-a-a)
Sanırım
tüm
suç
bende
(ah)
I
guess
it's
all
my
fault
(ah)
Seçtiğim
seçeneklerde
In
the
choices
I
made
Mümkün
değil,
yok,
seninle
olmaz
It's
impossible,
no,
it
won't
work
with
you
Onca
şeyin
ardından
After
all
that
Davran,
hayatta
kalabilmek
için
kıvran
Act,
squirm
to
survive
Kusurlu
mutluluklarım
da
oldu
inan
ki
Believe
me,
I
had
flawed
happiness
too
Kusursuz
kötü
karakterler
arkadaşım
oldu
ne
yazık
ki
Flawless
bad
characters
became
my
friends,
unfortunately
Herkes
vardı
(a-a),
kimse
yoktu
Everyone
was
there
(a-a),
no
one
was
there
Teker
teker
adam
astım,
ipim
koptu
I
hanged
men
one
by
one,
my
rope
snapped
Su
aktı
da
onca
yolunu
buldu
Water
flowed
and
found
its
way
Bulunca
coştu,
yol
aldı
boyunca
When
it
found
it,
it
raged,
it
went
along
Onca
şeyin
ardından
maziye
baktıkça
After
all
that,
looking
back
at
the
past
Güzele
nazaran
çirkin
çokça
There's
more
ugly
than
beautiful
"Hoşça
kal"
dedim
hayallere
kavuştukça
I
said
"goodbye"
as
I
reached
my
dreams
...bediyorum
iyi
şeyleri
buldukça
...
I
curse
good
things
as
I
find
them
Bilirsin
oyuna
dahilim
yaşadıkça
You
know
I'm
in
the
game
as
I
live
Kötüden
kurtulamıyo′sun
hızlı
koştukça
(a-a-a)
You
can't
get
rid
of
the
bad
as
you
run
fast
(a-a-a)
O
peşinden
gelip
buluyo'
sen
kaçtıkça
It
follows
you
and
finds
you
as
you
run
away
Konuşturma,
gözlerim
doluyo'
konuştukça
Don't
make
me
talk,
my
eyes
well
up
as
we
talk
Güzel
olan
her
şeyin
sonu
var
Everything
beautiful
has
an
end
Anlayan
anlar,
anlamayanlar
oyalanırlar
Those
who
understand,
understand,
those
who
don't,
will
be
distracted
Anlayana
kadar
anlamadan
öyle
(what?)
Until
they
understand,
without
understanding
(what?)
Geçer
hayat
işte
böyle
Life
goes
on
like
this
Bu
dünya
hiç
yerinde
durmaz
(a-a-a-a)
This
world
never
stands
still
(a-a-a-a)
Sanırım
tüm
suç
bende
(bende)
I
guess
it's
all
my
fault
(my
fault)
Seçtiğim
seçeneklerde
(what?)
In
the
choices
I
made
(what?)
Mümkün
değil,
yok,
seninle
olmaz
It's
impossible,
no,
it
won't
work
with
you
Onca
şeyin
ardından
(ah)
After
all
that
(ah)
Geçer
hayat
işte
böyle
Life
goes
on
like
this
Bu
dünya
hiç
yerinde
durmaz
(a-a-a-a)
This
world
never
stands
still
(a-a-a-a)
Sanırım
tüm
suç
bende
(ah)
I
guess
it's
all
my
fault
(ah)
Seçtiğim
seçeneklerde
In
the
choices
I
made
Mümkün
değil,
yok,
seninle
olmaz
It's
impossible,
no,
it
won't
work
with
you
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.