Sagopa Kajmer - Onları Da Anlıyorum - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction Sagopa Kajmer - Onları Da Anlıyorum




Onları Da Anlıyorum
I Understand Them Too
Sevgim gerçek olmasaydı ağlayabilir miydim?
Could I cry if my love wasn't real?
Aşkın bende olmasaydı nasıl gülebilirdim?
How could I laugh if I didn't have love inside me?
Ateş beni yaktıkça daha çok soğuyorum, soğuyorum
As the fire burns me, I get colder and colder
Ben ateşi körükledikçe, buz gibi donuyorum
As I fan the flames, I freeze like ice
Bana şaşkın bakıyorlar, onları da anlıyorum
They look at me in amazement, and I understand them
Evvel zaman bir damla iken durumum, elhan derya hâl buluyorum.
Once a mere drop, now I find myself in a river of melody.
Çıksın artık be kalem, tek bir harf çiz bari.
Come out now, pen, and draw a single letter.
Vaktim olur zayi, etme böyle kırma yârini.
My time is being wasted, don't break my heart.
Bir işaret et! Bir çizikten yol bulurum.
Give me a sign! I'll find my way from a single scratch.
Bir çizikten değil miydi onca köprü kurduğum?
Isn't it from a scratch that I built so many bridges?
Ey askerim kurşunum, kulun hâli aynı kalem-i kurşun.
Oh my soldier, my bullet, my servant's state is like a lead pencil.
Anlatayım şöyle ki;
Let me explain it this way;
Dışa kapanıktır başı, yavaş açılır dışa ilki.
Its head is withdrawn, it slowly opens to the outside.
Ucu sivrildikçe olur sanki ormanda gezen tilki.
As its tip sharpens, it becomes like a fox roaming the forest.
Aşk şarabımı alkol sanar kınarlar beni.
They think my love potion is alcohol and condemn me.
De ki öyleyse Sago başı dönmüş ayyaşın teki.
So say it like that Sago, he's a drunkard with a spinning head.
Manzarayı bilir misin hiç görmediğin yerlerdeki?
Do you know the view from places you've never seen?
Bilmeden konuşmak aptallık değil de ne ki peki?
Speaking without knowing is not stupidity, what else is there?
Anlamsızlaşmış bakışları çoğunun.
The looks of most have lost their meaning.
Şeytanlaşmış içi melek görünen çocuğun.
The child who looks like an angel has become a devil inside.
Düşününce kötüyü tahmin edemezsin ateşini içime işleyen soğuğun
Thinking of the evil, you can't guess the cold that burns my insides.
Bana bir çıkış yolu bulun, sonu gelsin kâbusumun.
Find me a way out, let my nightmare end.
Artık Kasva yorgun düştü.
Bucephalus is tired now.
Seher vaktim umut kuşum yine cik cik ötüştü.
My dawn bird, my bird of hope, chirped again.
Yunus, Sago mahkûmuyla her gün görüştü (ne haber Sago)
Yunus, Sago's prisoner, met with him every day (what's up Sago)
24 saatlik günler onunla hayat bölüştü.
The 24-hour days shared life with him.
Rap Konuştu
Rap Spoke
Vazgeç ahmak, bu ne hâldir Diyorlar.
Give up, fool, what's this state They say.
Lakırdılar sular seller.
They talked in floods and waves.
Ne varmış canım şu hâlimde?
What's wrong with my state, darling?
İnsan olan hâlden anlar.
A human understands the state.
Bana şaşkın bakıyorlar, onları da anlıyorum.
They look at me in amazement, and I understand them.
Evvel zaman bir damla iken durumum, elhan derya hâl buluyorum.
Once a mere drop, now I find myself in a river of melody.
İki sıfır bir sıfır Sagopa Kajmer Kaf-Kef
Two zero one zero Sagopa Kajmer Kaf-Kef
Bak rap konuştu
Look, rap spoke
Mikrofonumun üzerinden minik minik kelebekler uçuştu
Tiny butterflies flew over my microphone
Kalbim coştu
My heart was pounding
Herkes susuştu
Everyone was silent
Ne oldu? Ne oldu? Ne oldu? Ne oldu...
What happened? What happened? What happened? What happened...
Lan sana diyorum ne oldu!!!
Hey, I'm talking to you, what happened!!!
Sevgim gerçek olmasaydı ağlayabilir miydim?
Could I cry if my love wasn't real?






Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.