Paroles et traduction Sagopa Kajmer - Romantizma
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Günler
alır
yürür
güzelim,
mızıkçıdır
her
saat.
Days
take
and
walk
away,
my
dear,
every
hour
is
a
fiddler.
Acıyla
dolu
bir
gün
bugün,
dinleneyim
öyle
bırak!
Today
is
a
day
filled
with
pain,
leave
me
to
rest!
Beni
bi
bana
sorsalar
tarif
edemem
anlayın.
If
they
asked
me
about
myself,
I
couldn't
describe
it,
understand.
Öyle
yorgun
haldeyim
ki
kollarımdan
anlarım.
I'm
so
tired
that
I
can
feel
it
in
my
arms.
Şu
gözlerim
bitap
düşük,
karanlıkta
yok
güneşim
These
eyes
of
mine
are
weary
and
low,
no
sun
in
the
darkness
Dur!
Özledim
biraz
düşün,
mutluluk
mu?
Yoktur
eşi
Stop!
Think
a
little,
miss
it,
happiness?
It
has
no
equal.
Kaybolur
gider
zaman.
Boşandılar.
Tedbir
al
Time
disappears.
They
divorced.
Take
precautions.
Nafaka
olarak
verdiler
omuzlarıma
hüznü
bak.
They
gave
sadness
to
my
shoulders
as
alimony,
look.
Bazı
bazı
gelir
anın
gözümün
önüne
öylece
Sometimes
the
moment
comes
before
my
eyes
just
like
that
Bazı
bazı
çalar
kapımı
deme
de
bi
kere
öyle
gel
Sometimes
it
knocks
on
my
door,
don't
say
it,
come
like
that
once
Ama
bana
dargın
hep
ölüm
gibi
karadır
But
you're
always
angry
with
me,
it's
as
black
as
death
Amacımız
vardı
ve
karım
olacaktın!
We
had
a
goal
and
you
were
going
to
be
my
wife!
Sensizken
çok
üşüdüm
ben
I
was
so
cold
without
you
Sonra
uyandım
Then
I
woke
up
Kaç
kez
uyandım
aynı
rüyadan
How
many
times
have
I
woken
up
from
the
same
dream
Dön
gel
diye
bekledim
. Aynı
sokakta
sensiz
şurada
I
waited
for
you
to
come
back.
On
the
same
street
without
you,
right
here
Dön
gel
diye
bekledim.
Çaresiz
öylece
sessiz
susarak.
I
waited
for
you
to
come
back.
Helpless,
just
like
that,
silent,
silent.
Sehabe
Ben
buluta
çok
sarıldım,
herkes
ağlamaz
sanırdı.
Sehabe,
I
hugged
the
cloud
so
much,
everyone
thought
I
wasn't
crying.
Şimşeklerin
ziline
basıp
kaçıp
sonra
ıslanırdım.
I
used
to
ring
the
lightning's
bell
and
run
away
and
then
get
wet.
Başka
bir
şey
bekleme
benden.
Don't
expect
anything
else
from
me.
Ben
bittim.
Ben
benden
geçtim
kalbim
renkli
tebeşir.
I'm
done.
I'm
over
myself,
my
heart
is
colorful
chalk.
Boş
ver
beni!
Sıradan
bir
karakterim
Leave
me
alone!
I'm
an
ordinary
character
Siyah
beyaz
gözükür
mü
gökkuşağının
karakteri?
Does
a
rainbow's
character
appear
black
and
white?
Boş
ver
beni!
İyiyim
ben
eksik
olma
Leave
me
alone!
I'm
fine,
don't
worry
Rüyalar
yeter
zaten,
kokun
eksik
olmaz.
Dreams
are
enough
anyway,
your
scent
won't
be
missing.
Gökyüzüne
saklandım,
kimse
bulmasın
daha
I
hid
in
the
sky,
don't
let
anyone
find
me
anymore
Küçük
Barış
dedi:
Uçurtmayı
Vurmasınlar
Little
Barış
said:
Don't
let
them
shoot
the
kite
Bırak
vursunlar,
kuzu
unutur
mu
kurdu?
Let
them
shoot,
does
the
lamb
forget
the
wolf?
Kalbinin
varoşlarına
gecekondu
kurdum.
I
built
a
shantytown
in
the
suburbs
of
your
heart.
Kader,
mayın
tarlası;
her
bir
yerde
tuzak
var!
Fate,
a
minefield;
there
are
traps
everywhere!
Senin
yaptığın
açık
yaraya
tuz
atmak!
What
you
did
is
rubbing
salt
in
the
open
wound!
Geçmişi
boş
ver
ama
aynı
yerdeyim
Forget
the
past
but
I'm
in
the
same
place
Benden
bir
halt
olmaz
evet
eskiciye
ver
beni.
Nothing
good
will
come
of
me,
yes,
give
me
to
the
junk
dealer.
Yaşlandım
biliyom
ama
beni
biraz
bebeksi
bul!
I
know
I'm
old
but
find
me
a
little
babyish!
Büyük
vaadim
yok
sana
bir
kalbim
var
hepsi
bu
I
have
no
big
promises
for
you,
I
have
a
heart,
that's
all.
İstediğini
söyle
harbiden
hiç
alınmam.
Say
what
you
want,
I
really
won't
be
offended.
Sana
karşı
gücsüzüm(mahcubum)
iki
tokatlık
canım
var.
I'm
powerless
against
you
(ashamed),
I
have
a
two-slap
life.
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): sagopa kajmer
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.