Paroles et traduction Sagopa Kajmer - Tek Başınalığın Yolcusu
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Tek Başınalığın Yolcusu
Passenger of Solitude
Bal
saçan
dudak
ısır
Bite
your
honey-dripping
lip,
Malum
çirkeflik
kısır
The
familiar
filth
is
barren.
İblis
kanıma
girmeni
üstelerse
bilki
hile
vardır
.
If
the
devil
insists
on
entering
your
blood,
know
there's
a
trick.
Bir
aftır
ayıba
örtü
Forgiveness
is
a
cover
for
shame,
Çirkef
koparır
gürültü
The
vile
one
makes
a
noise.
Binlerce
süprüntü
ben
şahidim
ses
var
yok
görüntü.
Thousands
of
debris,
I'm
a
witness,
there's
a
sound
but
no
image.
Sadece
bana
mahsus
bu
mapushane
This
prison
is
exclusive
to
me,
Bengü
tütün
yanında
insan
sarılı
beyaz
kefene
.
Next
to
the
fragrant
tobacco,
a
man
wrapped
in
a
white
shroud.
Hakkım
üçtür
kulağıma
söyle,
insan
kaç
tür?
My
right
is
threefold,
tell
my
ear,
how
many
kinds
of
humans
are
there?
Gördüğün
halüsilasyonlar
seni
derinden
ürkütür
The
hallucinations
you
see
deeply
frighten
you,
Günah
yalan
haram
adamın
suratına
tükürtür
Sin,
lies,
haram
make
a
man
spit
in
his
face,
Yanar
dağlarının
volkanlarını
nefsim
püskürtür.
My
soul
spews
out
the
volcanoes
of
your
burning
mountains.
Dudaklarım
çarpıştıkça
meftun
yunus
gazaplarda
As
my
lips
collide,
the
enchanted
dolphin
is
in
wrath,
Tahammülüm
ayaklar
altında
izler
minik
bir
karınca.
My
tolerance
is
underfoot,
a
tiny
ant
follows.
Rüzgar
şiddeti
bilmez
duvarın
ardına
saklananlar
.
Those
hiding
behind
the
wall
know
not
the
wind's
intensity,
Gam
Bağından
ayaklarımı
kurtar
canım
feci
yanar.
Save
my
feet
from
the
Gam
Meadow,
my
soul
burns
fiercely.
Güneş
ışıldadıkça
duvarlardan
gölgem
parlar
As
the
sun
shines,
my
shadow
gleams
from
the
walls,
Sözlerimin
perişan
saçlarını
kalemim
tarar.
My
pen
combs
the
disheveled
hair
of
my
words.
Kader
Beter
zengini
duygu
hazinem
iflas
Fate
is
worse,
the
rich
man,
my
treasure
trove
of
emotions
is
bankrupt,
Diline
hakim
ol
bak
sol
elimde
alyans.
Control
your
tongue,
look,
there's
a
wedding
ring
on
my
left
hand.
Bir
kan
pıhtısından
oldum
yoktur
bundan
gayrım
I
came
from
a
blood
clot,
there
is
nothing
beyond
this,
bana
sorduğunuz
saçma
soru
için
hem
evet
hem
hayırım
.
For
your
absurd
question,
I
am
both
yes
and
no.
Dilsiz
şairin
dili
çözülse
kulak
duymaz
sağırım
If
the
tongue
of
the
silent
poet
were
to
be
loosened,
the
deaf
ear
wouldn't
hear,
Güneşin
küstüğü
çöllere
ben
yağmurcasına
yağarım
.
I
rain
down
on
the
deserts
where
the
sun
is
sullen.
Hey
yabancı
yolun
yarısı
35
der
Sıtkı
Tarancı!
Hey
stranger,
half
the
road
is
35,
says
Sıtkı
Tarancı!
Korkarım
5 sene
sonra
saracak
içimi
derin
sancı.
I
fear
in
5 years,
a
deep
pain
will
engulf
me.
Sadece
bana
bak!
Just
look
at
me!
Bana
yalan
söyleceksen
önce
gözlerimle
anlaş!
If
you're
going
to
lie
to
me,
first
come
to
terms
with
my
eyes!
Ancak
bu
komplo
beni
yıkabilir,
dayandığım
destekler
devrilir.
Only
this
conspiracy
can
break
me,
the
supports
I
lean
on
will
topple.
Çirkef
"Kaf-kef"
deme
ne
olur.
Vile
one,
please
don't
say
"Kaf-kef".
Tek
başınalığın
yolcusu
tek
Olur.
The
passenger
of
solitude
is
alone.
Beni
Boğmak
için
bin
dereden
su
getirdiniz.
You
brought
water
from
a
thousand
streams
to
drown
me,
Hepsini
içtim!
I
drank
them
all!
Felekle
pençeleştim
I
wrestled
with
fate,
Anam-babamla
helalleştim.
I
bid
farewell
to
my
mother
and
father.
Ve
Hiç
bilmediğim
savaşta
içine
düşüp
cenk
ettim.
And
in
a
war
I
never
knew,
I
fell
into
it
and
fought.
Harp
ettim
darbe
aldım
I
waged
war,
I
took
blows,
Hücum
ettim
affettim.
I
attacked,
I
forgave.
Bu
dağa
ilk
ben
tırmandım
I
was
the
first
to
climb
this
mountain,
Zirvede
ciğerimi
patlattım.
At
the
summit,
I
burst
my
lungs.
Üzerime
çığlar
yağdı,
bak
ben
hala
hayattayım
Avalanches
rained
down
on
me,
look,
I'm
still
alive,
Hiç
bir
tehdit
tenime
rüzgar
kadar
zarar
veremedi
No
threat
could
harm
my
skin
as
much
as
the
wind,
Özgürlüğüme
çılgınca
koşarken
görmüş
komşum
beni
My
neighbor
saw
me
as
I
ran
wildly
towards
freedom,
Aklındaki
dev
ekranda
neler
gördüğünü
anlat
bana
Tell
me
what
you
saw
on
the
giant
screen
in
your
mind,
Hediyen
anahtarı
sende
olan
şu
kapalı
kutuda.
The
gift
is
in
that
closed
box
whose
key
you
have.
Akıldır
kutunun
adı
.
The
box
is
called
"mind".
Tadından
yenmez
cümlelerimin
balı.
The
honey
of
my
sentences
is
beyond
compare.
Seferdeyim
üzerimde
bulutlar,
altımda
uçan
halı.
I'm
on
a
journey,
clouds
above
me,
a
flying
carpet
beneath
me.
Bırak
umudun
yeniden
doğsun
Let
your
hope
be
reborn,
Her
yeni
gün
seni
neden
boğsun.
Why
should
each
new
day
suffocate
you.
Daha
önceden
yapmadığın
hataları
yapabilmektenmi
korkuyorsun
yoksa.?
Are
you
afraid
to
make
mistakes
you
haven't
made
before?
Bu
sağnak
yağmurun
ardından
güneşin
doğsun
Let
the
sun
rise
after
this
downpour,
Konuştuğum
duvarların
dili
olsa
susmaz
asla
If
the
walls
I
speak
to
had
tongues,
they
would
never
be
silent,
Kendini
öldürdün
ruhunu
unuttun
son
intiharında
You
killed
yourself,
you
forgot
your
soul
in
your
last
suicide,
Bu
gece
uykumda
göreceğim
farklı
rüyalar
var
I
have
different
dreams
to
see
in
my
sleep
tonight,
Yarın
sabahki
kalkışımda
vereceğim
yepyeni
bir
karar
A
brand
new
decision
to
make
when
I
wake
up
tomorrow
morning,
Kendime
hatırlatıp
sonra
unutturduğum
hatıralar
Memories
I
remind
myself
of
and
then
forget,
Atacakları
bol
çamur
batacağım
çok
batak
var
Plenty
of
mud
to
throw,
many
swamps
to
sink
into,
Hoşuma
gitmedi
hayata
kattıkları
bu
sert
aroma
I
didn't
like
the
harsh
aroma
they
added
to
life,
Düzelebilmek
için
başvurduğum
her
tedavinin
sonu
koma!
The
end
of
every
treatment
I
sought
to
recover
was
a
coma!
Sadece
bana
bak!
Just
look
at
me!
Bana
yalan
söyleceksen
önce
gözlerimle
anlaş!
If
you're
going
to
lie
to
me,
first
come
to
terms
with
my
eyes!
Ancak
bu
komplo
beni
yıkabilir,
dayandığım
destekler
devrilir.
Only
this
conspiracy
can
break
me,
the
supports
I
lean
on
will
topple.
Çirkef
"Kaf-kef"
deme
ne
olur.
Vile
one,
please
don't
say
"Kaf-kef".
Tek
başınalığın
yolcusu
tek
olur….
The
passenger
of
solitude
is
alone....
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.