Paroles et traduction Sagopa Kajmer feat. Kolera - Yarim Gonulle Bir Opus (feat. Kolera)
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Yarim Gonulle Bir Opus (feat. Kolera)
A Half-Hearted Opus (feat. Kolera)
Rüzgar
essin,
ümitlerin
serinlesin
Let
the
wind
blow,
let
your
hopes
cool
down
Tepe
taklak
olsun
güneşin
yaktığı
zemin
Let
the
sun-scorched
earth
turn
upside
down
Ben
bir
kalıp
buz.
Rap
dudaklarıma
vantuz
I
am
a
block
of
ice,
rap
is
a
suction
cup
on
my
lips
Lan
olum
bak
burası
koca
denizde
iki
kaşık
tuz
Damn
dude,
look,
this
is
two
spoons
of
salt
in
a
vast
ocean
Bedenimle
sevgili
olduğumdan
bu
yana
geçmiş
bir
dolu
sene.
It's
been
a
whole
year
since
I
fell
in
love
with
my
body.
Çok
ihanet
etmişim
bilmeden
zavallı
bene.
I've
betrayed
myself
so
much
without
knowing,
poor
me.
Caddeler
pişmanmış
beni
gördüklerine
The
streets
regret
seeing
me
Ağırlık
olmuşum
soğuk
kaldırımlar
üstünde,
et
dikende!...
I've
become
a
burden
on
the
cold
sidewalks,
like
flesh
on
thorns!...
Ben
ki
ben
de,
sen
ki
sen
de
güzelsin.
I
am
beautiful
in
my
own
way,
and
you
are
beautiful
in
yours.
Sesim
tek
beden
de
gizlensin.
Let
my
voice
be
hidden
in
a
single
body.
Gözyaşlarım
raksa
koyulup
vecdetsin.
Let
my
tears
be
placed
in
a
dance
and
be
ecstatic.
Gönlüm
halden
hale
girmekte
feryatlarım
sema
etsin.
My
heart
is
going
from
state
to
state,
let
my
cries
reach
the
heavens.
Kollarım
yazmakta
bitab
düştü
My
arms
fell
exhausted
from
writing
Aç
uçan
akbabalar
haince
yavruyu
bölüştü.
Vultures
flying
open
treacherously
shared
the
cub.
Sarı
selam
güneşim
onsuzlukla
üşüdü.
(tir
tir)
My
yellow
hello
sun
shivered
with
loneliness.
(shivering)
Huzrum
asık
yüzüme
bakıp
tebessümle
gülüştü.
My
peace
looked
at
my
sullen
face
and
smiled
with
a
smile.
Benim
sabırla
aram
açık.
Kibirle
yatıya
kalanı
I'm
not
on
good
terms
with
patience.
The
one
who
sleeps
with
arrogance
Tutar
hıçkırık.
Hasımlarımın
kıçıkırık.
Will
be
caught
by
sobs.
My
enemies
are
broken.
Güvenimin
beli
fıtık.
hazinelerim
sen
de
batık.
My
trust
has
a
herniated
disc,
my
treasures
are
sunk
in
you.
Saf
ve
duru.
Pure
and
clear.
Benim
adımı
rapin
oğlu
koydu
elim,
kaşım
çatık
The
son
of
rap
named
me,
my
hand,
my
eyebrows
furrowed
Bir
virüsüm
var
tam
salgınlık,
etrafın
sarılır
I
have
a
virus,
it's
a
complete
epidemic,
your
surroundings
are
wrapped
En
kalıcı
izler
yüzde
bırakılır.
The
most
permanent
marks
are
left
on
the
face.
Kafatası
dertlenir,
adı
batası
demlenir
The
skull
is
worried,
the
name
of
the
trouble
is
brewed
Sayın
bayım,
cehenneme
canın,
kurumalı
kanın!...
Sir,
your
life
to
hell,
your
curdled
blood!...
Elimi
sıkmasın
alçaklar,
artıklar,
kaypaklar
Let
no
lowlifes,
leftovers,
or
slippery
ones
shake
my
hand
Sözümü
bölmesin
çakallar,
çatlaklar,
çiyanlar
Let
no
jackals,
cracks,
or
scorpions
interrupt
my
words
Gözünü
bağlamış
yasaklar,
yalanlar,
kaçaklar
Bans,
lies,
fugitives
have
blindfolded
their
eyes
Kördüğüm
olmuş
kavşaklar
kafalayacaklar
Intersections
that
have
become
dead
ends
will
figure
it
out
Bizi
haydutlar...
We
are
bandits...
Ellerimi
güneşte
ısıttım
bugün
I
warmed
my
hands
in
the
sun
today
Çünkü
benim
bildiğim
Because
as
far
as
I
know
İnsan
yaşadıkça
bir
hayal
inşa
ederdi
As
long
as
a
person
lived,
he
would
build
a
dream
Bence
en
önemli
isteği
kolay
yoldan
I
think
the
most
important
request
was
the
easy
way
Elde
etmemekti
saadet,
onur.
It
wasn't
to
get
happiness,
honor.
Pazarlar
sanki
içime
kurulur
Markets
seem
to
be
set
up
inside
me
Akşamın
fakirliği
gündüzün
gürültüsüyle
yoğrulur
The
poverty
of
the
evening
is
kneaded
with
the
noise
of
the
day
Anne
böyle
kız
mı
doğrulur?
Mother,
is
this
how
a
girl
is
raised?
Özlemin
yüzümde
kavrulur,
kal
be
gitme
ne
olur
The
longing
is
roasted
on
my
face,
stay,
don't
go,
please
Aylak
saat
durur.
The
idle
clock
stops.
Üzerime
düşme
önüme
düş
Don't
fall
on
me,
fall
in
front
of
me
Sindir
kırılır
kurulan
düş,
bir
masal
doğuş-ölüş
The
established
dream
is
broken,
a
fairy
tale
birth-death
Bir
bilet
gidiş-dönüş,
yarım
gönülle
bir
öpüş
A
round-trip
ticket,
a
half-hearted
kiss
Elime
düşme
bu
bir
dövüş,
tangır
tungur
düştü
kömüş
Don't
fall
into
my
hands,
this
is
a
fight,
the
embers
fell
with
a
thud
Ağız
torba
olda
büzüş.
Mouth
bag,
purse
your
lips.
Ben
bilirdim
düşündüğümü
yapmayı
I
knew
how
to
do
what
I
thought
Seni
dışarı
çıkarıp
evinden,
dar
sokakta
boğmayı
To
take
you
out
of
your
house
and
strangle
you
in
a
narrow
street
Bir
gece
ansızın
ya
da
açık
denize
atmayı
Suddenly
one
night
or
throw
you
into
the
open
sea
Ben
bilirim
ardından
da
kendi
kafama
sıkmayı
I
know
how
to
shoot
myself
in
the
head
afterwards
Ancak
benim
bir
korkum
var
alemlerde
tek
But
I
have
only
one
fear
in
the
worlds
Alemlerde
rahmet
aynı
korku
içime
aşkı
saldı
The
same
fear
in
the
worlds
threw
love
into
me
Klavuz
oldu
gemime
yutsun
dalgalar
bırak
beni
It
became
a
guide
to
my
ship,
let
the
waves
swallow
me,
leave
me
Tersten
esse
rüzgar
hoş,
benim
onunla
aram
iyi
It's
nice
if
the
wind
blows
from
the
opposite
direction,
I'm
on
good
terms
with
it
En
miniktir
en
sevimli
mimiklerim
kelamın
miri
My
tiniest,
cutest
mimics
are
the
emir
of
my
word
Her
insan
sakar
ve
dengesizdi
kolay
kırdı
kalbi
Every
person
was
clumsy
and
unbalanced,
he
easily
broke
his
heart
Dayanmaya
mecbur
muyum
sanki?
Am
I
obligated
to
endure
it?
Canımı
yakanın
canını
yaktım
1.
salon
godmother
2
I
burned
the
life
of
the
one
who
burned
my
life,
1.
salon
godmother
2
Elimi
sıkmasın
alçaklar,
artıklar,
kaypaklar
Let
no
lowlifes,
leftovers,
or
slippery
ones
shake
my
hand
Sözümü
bölmesin
çakallar,
çatlaklar,
çiyanlar
Let
no
jackals,
cracks,
or
scorpions
interrupt
my
words
Gözünü
bağlamış
yasaklar,
yalanlar,
kaçaklar
Bans,
lies,
fugitives
have
blindfolded
their
eyes
Kördüğüm
olmuş
kavşaklar
kafalayacaklar
Intersections
that
have
become
dead
ends
will
figure
it
out
Bizi
haydutlar...
We
are
bandits...
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.