Paroles et traduction Sagopa Kajmer - İster İstemez (ft. Kolera)
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
İster İstemez (ft. Kolera)
Unwillingly (ft. Kolera)
Sagopa
Kajmer
ft.
Kolera
– İster
İstemez
Şarkı
Sözü:
Sagopa
Kajmer
ft.
Kolera
– Unwillingly
Lyrics:
Özgür
olmak
için
büyümek
istedim
çocukken
As
a
child,
I
wanted
to
grow
up
to
be
free
Anlamadan
geçti
zaman,
gözümde
yıllar
büyürken
Time
passed
without
understanding,
years
grew
in
my
eyes
Bu
halim
ürkütücü,
çatlak
aynalarda
yüzüm
çürürken
This
state
of
mine
is
frightening,
my
face
decays
in
cracked
mirrors
Hayat
filizleniyor
içimde,
kendi
filizim
ölürken
Life
sprouts
within
me
as
my
own
sprout
dies
Açılır
dilim
ardına
dek,
kadim
bir
dostla
sohbet
ederken
My
tongue
loosens
completely
when
I
chat
with
an
ancient
friend
Konuşmak
istemem
bir
adem
yüzüme
kükrerken
I
don't
want
to
speak
when
a
soul
roars
in
my
face
Duygularım
benden,
bense
sandığından
hassas
My
feelings
are
from
me,
and
I
am
more
sensitive
than
you
think
Kolera’nın
nazından
ne
olur,
o
iken
en
çok
çeken
naz
What
about
Kolera's
coyness,
she
suffers
the
most
from
coyness
Derken
vurdumduymaz
olmayı
öğretti
hayat
bana
So,
life
taught
me
to
be
indifferent
Birden
ne
isteğim
olabilir
ki
senden
yahut
sizden
Suddenly,
what
could
I
possibly
want
from
you
or
you
all?
Kalın
olamaz
hiç
bir
ense
kendi
işini
gören
kurdun
ensesinde
No
nape
can
be
thick
on
the
nape
of
a
wolf
that
minds
its
own
business
Rengin
oldu
bizden
You
became
our
color
Benden
bir
çok
ihtimali
çaldı
hayat
e
gülerken
Life
stole
many
possibilities
from
me
while
laughing,
eh
Hızlandım
ağlamadım
arabadan
yere
düşerken
I
sped
up,
I
didn't
cry
as
I
fell
from
the
car
to
the
ground
Hale
bak
kim
derdi
ki
ben
bir
gün
böyle
güçlenicem
Look
at
the
situation,
who
would
have
thought
I
would
become
so
strong
one
day
İster
istemez
dilimin
ucuna
düşüyor,
fikrimin
çatısına
tutunanlar
Unwillingly,
those
clinging
to
the
roof
of
my
thoughts
fall
to
the
tip
of
my
tongue
Dedi
maharet
nerdedir,
dedim
maharet
doğru
sözdedir
She
said,
"Where
is
the
skill?"
I
said,
"Skill
is
in
the
right
word"
İster
istemez
içimi
kemiriyor,
dudaklarımdan
çıkamayanlar
Unwillingly,
those
that
can't
leave
my
lips
gnaw
at
me
from
within
Güneşi
nasıl
gizlersin,
kul
avuçta
durmaz
öğren
How
can
you
hide
the
sun?
Learn,
a
servant
doesn't
stay
in
the
palm
Öğren,
öğren,
öğren,
öğren,
git
öğren,
öğren,
öğren,
git
öğren,
öğren
Learn,
learn,
learn,
learn,
go
learn,
learn,
learn,
go
learn,
learn
Ben
mekansız
hisleri,
zamansız
yaşayan
mahluk
I
am
a
creature
that
lives
timeless
feelings
without
a
place
Bebekten
mezara
kulluk,
çıktığımız
bu
zorunlu
yolculukta
sabır
mühim
yolluk
Servitude
from
cradle
to
grave,
patience
is
an
important
provision
in
this
compulsory
journey
we
embarked
on
İster
inan,
ister
inanma,
yok
kalıcılık,
var
yolculuk
Believe
it
or
not,
there
is
no
permanence,
there
is
a
journey
Kalbinin
tozunu
al
ki
gözün
doğru
görsün
Dust
off
your
heart
so
that
your
eye
can
see
correctly
Sana
gerçeklerimi
savuruyorum,
bak
bir
anadolu
akvaryum
I'm
throwing
my
truths
at
you,
look,
an
Anatolian
aquarium
Reddeden
şeylerimin
adını
rap
koydum,
on
yaşında
kalben
neysem,
otuzbeşte
oyum
I
named
the
things
I
rejected
as
rap,
at
the
age
of
ten,
what
I
was
at
heart,
I
am
at
thirty-five
Kalan
son
siyah
gül
Yunus,
kaşı
kara,
gözü
kara,
hisleri
kara
The
last
black
rose
remaining,
Yunus,
with
black
eyebrows,
black
eyes,
black
feelings
Kirpiklerim
sürmelerin
komşusu,
merakla
beklerim
nedir
yarının
senaryosu
My
eyelashes
are
neighbors
with
kohl,
I
eagerly
await
the
script
of
tomorrow
Sago
koca
ayılarla
oyun
oynayan
bir
somun
balığı,
bir
candan
Sago,
a
breadfish
playing
with
big
bears,
a
dear
one
İster
pençen
olsun,
ister
kancan,
yüzüne
ani
patlayacak
ölüm
tabancan
Whether
you
have
claws
or
hooks,
a
death
pistol
will
explode
in
your
face
suddenly
Çocuk
büyüyecek
ve
olacak
adam,
kanı
deli
can
The
child
will
grow
up
and
become
a
man,
his
blood
is
crazy,
his
soul
is
alive
Daha
fazla
hassaslaşıp,
narinleşeceksin
kırılgan
You
will
become
more
sensitive
and
delicate,
fragile
Olgun
meyve
görünürmüş
dalından,
öylece
bildik
The
ripe
fruit
appears
from
its
branch,
that's
how
we
knew
Rüzgar
suçsuz,
yaprak
alıngan
The
wind
is
innocent,
the
leaf
is
touchy
İster
istemez
dilimin
ucuna
düşüyor,
fikrimin
çatısına
tutunanlar
Unwillingly,
those
clinging
to
the
roof
of
my
thoughts
fall
to
the
tip
of
my
tongue
Dedi
maharet
nerdedir,
dedim
maharet
doğru
sözdedir
She
said,
"Where
is
the
skill?"
I
said,
"Skill
is
in
the
right
word"
İster
istemez
içimi
kemiriyor,
dudaklarımdan
çıkamayanlar
Unwillingly,
those
that
can't
leave
my
lips
gnaw
at
me
from
within
Güneşi
nasıl
gizlersin,
kul
avuçta
durmaz
öğren
How
can
you
hide
the
sun?
Learn,
a
servant
doesn't
stay
in
the
palm
Öğren,
öğren,
öğren,
öğren,
git
öğren,
öğren,
öğren,
git
öğren,
öğren
Learn,
learn,
learn,
learn,
go
learn,
learn,
learn,
go
learn,
learn
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.