Paroles et traduction Saian feat. Bedo - Birkaç güzel gün için
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Birkaç güzel gün için
For a Few Good Days
Yollar
ve
kapanmıştı
açık
bütün
kollar
The
paths
were
closed
and
all
the
arms
were
open
Seni
yaşamak
bile
tüketmedi
kim
onlar?
Living
you
didn't
even
consume
them,
who
are
they?
Boynunda
elleri
var
There
are
hands
around
your
neck
Direnmek
bilincinde
yüzen
bir
tekne
Resisting
is
a
boat
floating
in
consciousness
Ve
umutlardan
çatılmış
yelkeni
var
And
it
has
a
sail
built
out
of
hopes
Önce
doğarsın
sonra
bir
gün
sırtını
verip
bir
ağaca
First
you
are
born
and
then
one
day
you
turn
your
back
on
a
tree
Ona
olmadık
sorular
sorarsın
You
ask
it
all
sorts
of
questions
Bir
ömürdü
ama
sanki
öğlen
ortası
bir
gündü
It
was
a
whole
lifetime,
but
it
felt
like
noon
Düşmez
işte
o
elma
başına
bir
türlü
The
apple
just
won't
fall
on
your
head
Bozdu
ağlarını
bizzat
ördüğün
yaşam
The
life
you
meticulously
built
has
broken
its
own
nets
Yine
de
değer
dedin
bir
gün
bembeyaz
düğünler
gördüğüm
You
still
said
it
was
worth
seeing
a
few
white
weddings
Çocuk
gibisin
o
kadar
olgun,
You
are
like
a
child,
so
mature,
Yorgun
ve
bütün
insancıl
okullardan
kovgun
Tired
and
expelled
from
all
the
humanitarian
schools
Sondu
sandıkların
nüksedecek
oldu
What
you
thought
was
the
end
started
to
recur
Sen
onu
da
kesip
atacak
oldun,
nedir?
And
you
were
about
to
cut
it
off,
what
is
it?
En
fazla
bir
koldu
It
was
an
arm
at
most
Bedenim
temiz
bir
sayfa
üstünde
leke
dilim
My
body
is
a
blank
page,
my
tongue
is
a
stain
on
it
Bir
şiir
bitmez
asla
her
zaman
terk
edilir
A
poem
never
ends,
it
is
always
abandoned
Damlıyor
son
sözlerimde
My
last
words
are
dripping
Saf
gözlerimden
From
my
clear
eyes
Al
özlemimden
cevabı
Get
the
answer
from
my
longing
Çıkmıyor
midemden
It
won't
come
out
of
my
stomach
Hiçliğimden
My
nothingness
Fena
halim
My
terrible
state
Olmadı
mı
bir
banka
oturup
ağladığın,
düşlemedin
mi
yağmuru?
Weren't
there
times
when
you
sat
on
a
bench
and
cried,
didn't
you
dream
of
the
rain?
Geçip
karşısında
kollarını
bağladığın
Passing
by
and
crossing
your
arms
in
front
of
it
Ve
hiç
kopmadı
mı
seni
hayata
bağlayan
sicim
And
did
the
string
that
tied
you
to
life
ever
break
Ya
da
yaktığın
sayfaların
birkaç
güzel
için
Or
the
pages
you
burnt
for
a
few
beautiful
days
Ne
demekti
kapılarında
yazan
What
did
those
words
on
its
doors
mean
Yaranı
gösterip
onlara
anladım
kentlerden
çekildiğin
zaman
I
understood
it
when
I
showed
them
my
wound
and
retreated
from
the
cities
Yazdığın
bütün
o
sayfalar
yanar
içimde
fakat
yazamadıkların
var
All
those
pages
you
wrote
burn
inside
me,
but
there
are
more
you
haven't
written
Onlar
tutunup
kanar
içinde
They
hold
on
and
bleed
inside
Bir
şekilde
gelebildin
sahip
olduğun
yaşa
Somehow
you
managed
to
reach
the
age
you
are
Boynunda
bir
urgan
iple
nasıl
yaşanırsa
yaşa
How
does
one
live
with
a
noose
around
their
neck
Bir
bilinç
hâlinden
çıkıp
dönmek
için
taşa
To
get
out
of
a
state
of
consciousness
and
return
to
stone
Ve
manâsını
vermek
için
gözümdeki
yaşa
And
to
give
meaning
to
the
tears
in
my
eyes
Önce
inip
çarmıhından
herkesi
sarsan
First
he
descended
from
his
cross
and
shook
everyone
Elimdeki
kalemdir
o
kalem
ki
sana
asa
The
pen
in
my
hand
is
that
pen
that
was
a
staff
for
you
Yazabilmek
için
bir
masal
bulup
Finding
a
fairy
tale
to
write
Cehennemin
ortasında
cehennem
olmayan
her
ne
varsa
In
the
middle
of
hell,
everything
that
isn't
hell
Damlıyor
son
sözlerimde
My
last
words
are
dripping
Saf
gözlerimden
From
my
clear
eyes
Al
özlemimden
cevabı
Get
the
answer
from
my
longing
Çıkmıyor
midemden
It
won't
come
out
of
my
stomach
Hiçliğimden
My
nothingness
Fena
Halim
My
terrible
state
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Bedirhan Durmaz, Efe Can, Güney Erkurt
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.