Paroles et traduction Saian - Kalsedon
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Ben
o
yangından
beri
ayaktayım;
başak
saplarında
ya
da
güneş
günlerinde
I
have
been
standing
since
the
fire;
among
wheat
stalks
or
in
the
days
of
the
sun
Sözümün
üstüne
beni
sakınacak
hiçbir
çatı
da
yok
fakat
There
is
no
roof
to
shelter
me
above
my
words,
but
Ben
o
kavgadan
beri
hayattayım
I
have
been
alive
since
the
fight
Beyaz
yoksa
anlamı
da
yok
karanın
White
has
no
meaning
without
black
Niçin
yaşayacaktım
hiç
bahsetmeyeceksem
kabuklarından
yaramın?
Why
should
I
live
if
I
never
mention
the
shells
of
my
wounds?
Bacak
aramda
doğum
lekem,
sesimde
çirkin
ıssızlık
A
birthmark
between
my
legs,
an
ugly
desolation
in
my
voice
Ben
ihanetten
beri
ayaktayım
I
have
been
standing
since
the
betrayal
Gülüşümü
görseniz
kıpkırmızı
bir
düğüm
If
you
saw
my
smile,
a
crimson
knot
Ölümüme
inanın
gökyüzünde
beyaz
düşsel
bir
düğün
Believe
my
death
is
a
white
dream
wedding
in
the
sky
Fakat
şafaklardan
carmagnole′le
geçeceğim
But
I
will
pass
through
dawns
with
a
carmagnole
Çünkü
ben,
tereddütten
beri
ayaktayım
Because
I
have
been
standing
since
the
hesitation
Bu
benim
kendi
cinayetimin
bulut
yüklü
şarkısı
This
is
a
song
of
my
own
murder,
heavy
with
clouds
Alargamda
intihar
ve
nefesimde
ölü
bir
curnata
A
Hargue
in
my
armpit
and
a
dead
slap
in
my
breath
Bize
böylece
gözyaşı
saydıran
yaşamak
adına
In
the
name
of
life,
which
makes
us
count
our
tears
like
this
Ben
o
şafaktan
beri
ayaktayım
I
have
been
standing
since
the
dawn
"Sen"
dedi,
"öykümü
yazar
mısın?
"You,"
he
said,
"will
you
write
my
story?
Çünkü
kalemin
keskin,
gözlerin
çekik"
Because
your
pen
is
sharp,
your
eyes
are
slanted"
Ve
birden
ortadan
yok
oldu
çünkü
"Ben"
dedi,
"en
az
yıldızlar
kadar
hayattayım"
And
then
he
suddenly
disappeared
because
"I,"
he
said,
"am
as
alive
as
the
stars"
"Nasıl
yeniden
bulurum?"
dedim
"seni"
"How
do
I
find
you
again?"
I
said
"you"
"O
zor
gün
geldiğinde
dirilecek
olanlardan
sor
beni;
gözleri
çekik
ve
bayrakları
çelik"
"When
that
difficult
day
comes,
ask
about
me
from
those
who
will
rise;
slanted
eyes
and
steel
flags"
İşte
ben
öldükleri
günden
beri
hayattayım
This
is
how
I
have
been
alive
since
the
day
they
died
Ben
önceden
karşında
kalsedon
rengindeki
göldüm
I
was
once
the
lake
the
color
of
chalcedony
before
you
Yoruldum
yıldızları
saymaktan
bahar
bile
borana
döndü
I'm
tired
of
counting
stars,
even
spring
turned
into
a
storm
Daha
şafak
sökmeden
ağlardın
You
used
to
cry
before
dawn
Oysa
sen
eskiden
temiz
bileklerine
kızlar
gibi
bazalt
bağlardın
But
you
used
to
tie
basalt
to
your
clean
wrists
like
a
girl
Belki
de
yola
çıkılan
yerde
kaldın
Perhaps
you
stayed
where
you
started
Ve
beni
kimsenin
nabzında
vurmayan
lirik
güzelliğin
aldı
And
the
lyrical
beauty
that
no
one
hit
in
my
pulse
took
you
Sen
kelimeni
nefesinde
demlemeden
boğuldun
You
drowned
before
you
brewed
your
words
in
your
breath
Güneşi
batırmasını
bilir
onlar
ama
sen
doğurdun
They
know
how
to
set
the
sun,
but
you
gave
birth
to
it
Tepede
tıpkı
ay
bir
haydut
gibi
gezerken
coğrafyada
When
the
moon
walked
at
the
top
like
a
bandit
in
the
geography
Demir
bir
perde
gibiyken
karanlık,
karanlık
When
darkness,
darkness
was
like
an
iron
curtain
Duaların
hiçbir
şeyi
yoluna
koymadığı
bir
zamandı
It
was
a
time
when
prayers
didn't
put
anything
right
Ben
o
talandan
beri
ayaktayım
I
have
been
standing
since
the
pillage
Seni
böylece
yıktıklarında;
gündüzleri
vurulup
geceleri
ağlayan
seni,
seni
When
they
knocked
you
down
like
this;
when
you
were
shot
during
the
day
and
cried
at
night,
you,
you
Saklı
yarandan
geçilmediği
lacivert
akşamın
ortasında
It
was
impossible
to
pass
through
your
hidden
wounds
in
the
middle
of
the
azure
evening
Ben
yağmurlardan
beri
ayaktayım
I
have
been
standing
since
the
rains
"Sen"
dedi,
"öykümü
yazar
mısın?
"You,"
he
said,
"will
you
write
my
story?
Çünkü
kalemin
keskin,
gözlerin
çekik"
Because
your
pen
is
sharp,
your
eyes
are
slanted"
Ve
birden
ortadan
yok
oldu
çünkü
"Ben"
dedi,
"en
az
yıldızlar
kadar
hayattayım"
And
then
he
suddenly
disappeared
because
"I,"
he
said,
"am
as
alive
as
the
stars"
"Nasıl
yeniden
bulurum?"
dedim
"seni"
"How
do
I
find
you
again?"
I
said
"you"
"O
zor
gün
geldiğinde
dirilecek
olanlardan
sor
beni;
gözleri
çekik
ve
bayrakları
çelik"
"When
that
difficult
day
comes,
ask
about
me
from
those
who
will
rise;
slanted
eyes
and
steel
flags"
İşte
ben
öldükleri
günden
beri
hayattayım
This
is
how
I
have
been
alive
since
the
day
they
died
Çiçeklerin
üzerine
düşen
dehşet
gölgesi
algılanmadığı
anda
bahar
dalı
bile
bir
yalana
dönüşür
When
the
shadow
of
terror
falling
on
the
flowers
is
not
perceived,
even
a
spring
branch
turns
into
a
lie
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Album
Kalsedon
date de sortie
31-05-2018
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.