Paroles et traduction Sancak feat. Şanışer - Beni Yak
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
İçimden
geldi
yaşım
kadar
şimdi
yağmur
yağsın
durmadan.
I
wish
it
would
pour
without
end,
with
rain
as
old
as
I
am.
Çünkü
yağdıkça
içime
kan
damlar,
kimse
kalmaz.
Because
every
drop
feels
like
blood
dripping
into
me,
and
I’m
all
alone.
Al
beni
koy
yerine.Kendini
yak
ki
düşün
beni
de.
Take
me,
put
me
in
your
place.
Burn
yourself
to
remind
yourself
of
me.
Ben
nefes
almam
hiç
ağla
diye.Gitme
ve
üstüme
bas
yine
de.
I
won’t
breathe
to
keep
you
from
crying.
Leave
me
and
trample
on
me.
Herşeyden
vazgeçip
gidersem
kendime
ağlarım,
sen
bana
küçük
bir
umut
verirdin
ben
se
dünyaları.
If
I
give
up
everything
and
leave,
I'll
just
cry
for
myself.
You
gave
me
a
small
hope,
but
I
had
the
world.
Devrilmez
dağları
yok
ettiğim
rüyalarım.Uyanmadan
önceki
gülümsemem
küçük
hatalarım.
I
destroyed
mountains
that
won’t
fall,
just
dreams.
My
small
mistakes,
the
smiles
before
I
wake
up.
Ümit
bir
tarladır,
ekip
biçersin
kahrını.Zaman
zaman
boş
hayallerle
kendini
kandırıp.
Hope
is
a
field,
you
sow
and
reap
its
misery.
You
deceive
yourself
with
vain
hopes
from
time
to
time.
Bütün
ilk
anların
devamı
gelir
sanıp
peşine
koşanların
farketmeden
içine
akar
kanları.
Believing
the
first
moments
will
last
forever,
their
blood
seeps
into
them
as
they
pursue
it.
Gözümden
düşen
herşeyin
yerine
bir
şarkı
söyleyin.En
güzeli
senden
olsun
söyle
defalarca
dinlerim.
Sing
a
song
for
everything
that
falls
from
my
eyes.
Let
the
best
be
from
you,
and
I’ll
listen
over
and
over.
Defalarca
dinledim;
hep
aynı
şarkı,
aynı
satırlar,
sürekli
aynı
kadın.
I
listened
again
and
again
– always
the
same
song,
the
same
lines,
always
the
same
woman.
Nasıl
baktığının
bir
önemi
yok
der
gibi
baktıkça
içim
parçalanır
sen
kendini
sattıkça.
As
if
it
doesn't
matter
how
you
look
at
me,
my
heart
breaks
as
I
watch
you
sell
yourself.
Ve
senden
kaçtıkça
kendimi
feda
ettim,
yüzüme
bakıp
yalan
söylediğini
içime
attıkça.
And
as
I
run
away
from
you,
I’ve
sacrificed
myself,
keeping
your
lies
to
my
face
buried
in
my
soul.
Ben
nasıl
bakarım
gözlerine?
How
can
I
look
you
in
the
eye?
Yerin
altına
girerim
görme
diye.
I'll
hide
underground
so
you
won't
see
me.
Baş
ucumdaki
boş
kağıt
işkence.
The
empty
paper
by
my
bedside
is
torture.
Ses
etmeden
uyurum
senelerce.
I'll
sleep
for
years
without
a
sound.
Beni
yak
kendini
de.
Burn
me.
Burn
yourself,
too.
Bir
gece
uyan
resmime
bak
ya
da
ağla.Kaybedip
huzrunu
dön
dur
yine.
Wake
up
one
night
and
look
at
my
picture,
or
cry.
Lose
your
peace
and
turn
back
again.
Tam
kalbinden
vursunlar.Yağsın
yine
dursun
kar,
olmasın
nevruz
yine.
May
you
be
shot
right
through
the
heart.
May
it
snow
again
and
not
stop,
and
may
there
be
no
new
year.
Sevme
beni
benden
sonra.
Don’t
love
me
after
I’m
gone.
Düşünmek
herşeyi,
düşünmek
herşeyi
yıkar.Düşünce
derdine
bilirsin
tek
sorun
çıkar.
Thinking
destroys
everything.
Thinking
only
brings
problems.
Hepsi
onun
gözleri,
hepsi
saf
temiz
sıva.Şimdi
sonun
yakın
sen
de
onu
affedip
yıka.
All
her
eyes,
all
pure
and
clean
deceit.
Now
the
end
is
near,
you
forgive
her
and
wash
away
your
pain.
İçinde
fitne
fesat,
işinde
doğru
dürüst.Demişti
gitme
be
Sarp,
kafamda
bin
bir
hesap.
Evil
inside,
so
righteous
on
the
outside.
Sarp
said
to
me,
“Don't
go,”
but
my
mind
was
racing.
Laf
anla
işte
ve
yaz
senin
günlüğün
bu.Yarısı
dolu
bir
bardak
senin
güldüğün
gün.
Try
to
understand;
this
is
your
diary.
A
half-full
glass,
a
day
when
you
smiled.
Gerisi
boş
ya
kime
gidip
anlatayım?
Ki
yok
bu
yerde
ağlayanım.
The
rest
is
empty,
but
who
can
I
tell
about?
I
have
no
one
to
cry
to
here.
Kime
gidip
anlatayım?
Ki
yok
bu
yerde
ağlayanım.
I
have
no
one
to
cry
to
here.
Birinci
günün
sonu,
savaşı
kazandım.İkinci
günde
düşmanım
da
yaralı
azaldı.
The
first
day
ends,
I've
won
the
battle.
On
the
second
day,
my
enemy
is
also
wounded
and
weak.
Zamanım
azaldı.Sevgili
hayatım,
sağlıcakla
kal.
My
time
is
running
out.
My
dear
life,
stay
well.
Ben
nasıl
bakarım
gözlerine?
How
can
I
look
you
in
the
eye?
Yerin
altına
girerim
görme
diye.
I'll
hide
underground
so
you
won't
see
me.
Baş
ucumdaki
boş
kağıt
işkence.
The
empty
paper
by
my
bedside
is
torture.
Ses
etmeden
uyurum
senelerce.
I'll
sleep
for
years
without
a
sound.
Beni
yak
kendini
de.
Burn
me.
Burn
yourself,
too.
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Yilmaz Erdogan, Sarp Palaur
Album
Resim
date de sortie
17-10-2010
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.