Sancak - Bitti Mi Söyle - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction Sancak - Bitti Mi Söyle




Bitti Mi Söyle
Did It End?
Yanımda uyandığın o günden sonra değiştim, ölümden başka hiçbir şey bizi ayırmaz demiştim.
Since the day you woke up beside me, I changed, I promised death was the only thing that could tear us apart.
Ki ölmek istediğini hatırla, konuşmadığımız an.Sen o güzel saç rengini şimdi başkası için değiştir.
For remember, it was you who wished to die, the moment we stopped speaking. You changed that beautiful hair color of yours for someone else.
Kıyamet habercisi gibiydi evden çıkışın.Ogün gitmeliydim yoktu param, sandım ki çıkışır.
Your departure was like an omen of the apocalypse. I should have left that day, but I had no money, and I thought you would come around.
Adımı silip başkayısla yaşamak istediğin o zaman, yıkılan binalar ve anlarım en altta kalıp sıkışır.
When you erased my name and wanted to live with someone else, collapsing buildings and memories trapped me at the bottom.
Yüzüne dokundum kalmasın o damla.Gözünü kapatır ellerim son anda.
I touched your face so that not a single tear would fall. My hands closed your eyes at the last moment.
Oraya değil gömdüm odamda uyu beni bırakma.
I buried you not there, but in my room. Sleep, and do not leave me.
Bu son hatam dinle önce.Ölüm yalan söyleyince.
Listen to this last mistake of mine first. When death lied.
Benim, yanan sözlerinle susan.Bitti mi söyle?
Me, who fell silent under the weight of your burning words. Did it end?
Sen hiç nefes almayınca.Dönüp bu kez bakamasamda.
When you stopped breathing. Though I cannot turn and look at you this time.
Toprak olup bahçemizde uyan, bitti mi söyle?
Wake up as the soil in our garden. Did it end?
Yanımda olmadğın her gün endişem katlandı.Bir gün hasta olduğunu duydum sanki o an yaşlandım.
Every day without you, my anxiety grew. One day, I heard you were sick; it was as if I had aged in that instant.
Hastanede kötü bir haber almamak için saklandım, öldü haberi kulağımdan girip kalbime saplandı.
I hid in the hospital, to avoid receiving bad news. The news of your death entered my ears and pierced my heart.
İstedim o an dünyaya gözyaşı yağdırıp yok olmak lakin çıkışmayan paramın önemi kalmadı.
In that moment, I wished to destroy the world with my tears and vanish, but the money I did not have ceased to matter.
Bana söylediğin son söz yitirdi anlamını.Yoksun demekki anlamı yok hoşçakalmamın.
The last words you said to me lost their meaning. There is no point in saying goodbye, for you are gone.
Yüzüne dokundum kalmasın o damla.Gözünü kapatır ellerim son anda.
I touched your face so that not a single tear would fall. My hands closed your eyes at the last moment.
Oraya değil gömdüm odamda uyu beni bırakma.
I buried you not there, but in my room. Sleep, and do not leave me.
Bu son hatam dinle önce.Ölüm yalan söyleyince.
Listen to this last mistake of mine first. When death lied.
Benim, yanan sözlerinle susan.Bitti mi söyle?
Me, who fell silent under the weight of your burning words. Did it end?
Sen hiç nefes almayınca.Dönüp bu kez bakamasamda.
When you stopped breathing. Though I cannot turn and look at you this time.
Toprak olup bahçemizde uyan, bitti mi söyle?
Wake up as the soil in our garden. Did it end?





Writer(s): Yilmaz Erdogan


Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.