Paroles et traduction Sansar Salvo feat. Halil Sezai - Büyük Yalnızlık
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Büyük Yalnızlık
Great Loneliness
Yeryüzünün
üstünde,
gökyüzünün
altında
Upon
the
earth,
beneath
the
sky
Kim
bilir
nerde,
nasıl,
kaç
yaşındasın?
Who
knows
where,
how
old
and
why?
Biri
bir
masal
okuyor
kepçesinden
kulaklarının
Someone's
reading
you
a
tale
from
the
scoop
of
your
ears
Korkarım
hâlâ
o
masalda
sınısı
I'm
worried
you
still
abide
by
its
fears
Umarım
büyük
yalnızlık
vurmamıştır
hâlâ
kıyılarına
I
hope
great
loneliness
hasn't
found
you
yet
Umarım
büyük
yalnızlık
vurmamıştır
hâlâ
kıyılarına
I
hope
great
loneliness
hasn't
found
you
yet
Sabahının
en
köründe,
şişelerin
dibinde
In
the
early
morn,
at
the
bottom
of
glasses
Kim
bilir
hangi
kabukta
geçmeyen
yarasın?
Who
knows
what
scar
remains
beneath
your
skin?
Biri
bir
yalan
söylüyor
perdesinden
gözlerinin
Someone's
telling
you
a
lie
from
the
shade
of
your
eyes
Korkarım
hâlâ
o
yalanda
gözyaşısın
I'm
worried
you
still
weep
behind
that
guise
Umarım
büyük
yalnızlık
vurmamıştır
hâlâ
kıyılarına
I
hope
great
loneliness
hasn't
found
you
yet
Umarım
büyük
yalnızlık
vurmamıştır
hâlâ
kıyılarına
(üzgünüm
Selin)
I
hope
great
loneliness
hasn't
found
you
yet
(I'm
sorry
Selin)
Hissiyatım
standarttan
uzak
My
feelings
are
far
from
average
Karanlık
aklımda
tehlikeli
planlar
var
There
are
dangerous
plans
in
my
dark
mind
İnanmazlar,
hayatımda
duyabiliceğin
en
ahmakça
plan
They
won't
believe,
in
my
life,
you'll
hear
the
most
foolish
plan
Gözlerime
derin
bakan
en
gerçekçi
yalan
uzaklaşmak
Staring
deep
into
my
eyes,
the
most
realistic
lie
is
to
leave
İlk
defa
bi'
konuda
kendinle
uzlaşmak
Coming
to
terms
with
yourself
for
the
first
time
Belki
farketmek
vazgeçmek
gerektiğini
Perhaps
realizing
it's
time
to
give
up
Aklımda
çizdiğim
tüm
resimler
çöpe
gitti
All
the
pictures
I
drew
in
my
mind
are
gone
Hakkımda
bildiklerini
unut
gitsin
Forget
what
you
know
about
me
Aklımı
saçmaladım,
hatları
karıştırır
I've
muddled
my
mind,
it
mixes
up
the
lines
Belki
bu
yüzden
aptalca
karıştığım
şu
işler
ve
Perhaps
that's
why
I
foolishly
meddle
in
these
affairs
Son
hakkımı
harcatır
bana
ruhumun
saflığı
And
the
purity
of
my
soul
will
make
me
spend
my
last
chance
Başımın
altına
değil
de
yanıma
alıp
yastığı
Taking
the
pillow
next
to
me,
not
under
my
head
Karıştırır
aklımı
şeytanın
oyunları
My
mind
is
muddled
by
the
devil's
games
Görürsün
ki
perdenin
bu
kez
karanlık
arkası
You'll
see,
this
time
the
curtain's
dark
in
the
back
Aklımda
kurgularım
koyunları
sayarken
bile
My
fictions
in
my
mind,
even
while
counting
sheep
Sağlıksız
düşüncelerle
kazanmış
olmayı
With
unhealthy
thoughts
to
have
won
Aslında
bugüne
kadar
da
kolayı
seçerdim
hep
In
fact,
I've
always
chosen
the
easier
path
Kolayı
seçmek
benim
için
çilek
gibi
tatlı
Choosing
the
easy
way
is
as
sweet
as
strawberries
for
me
Bi'
film
bittiğinde
dört
duvarda
ben
kalırım
When
a
movie
is
over,
I'm
the
one
left
within
the
four
walls
Kimse
anlamayı
seçmez,
zaten
ben
de
anlamadım
No
one
chooses
to
understand,
and
I
didn't
understand
either
Umarım
büyük
yalnızlık
vurmamıştır
hâlâ
kıyılarına
I
hope
great
loneliness
hasn't
found
you
yet
(Gün
aymıyor,
kararmıyor)
(The
day
doesn't
dawn,
it
doesn't
get
dark)
Umarım
büyük
yalnızlık
vurmamıştır
hâlâ,
vurmamıştır
hâlâ
kıyılarına
I
hope
great
loneliness
hasn't
found
you
yet,
hasn't
found
your
shores
(Kararmıyor,
gün
aymıyor
yarına)
(It
doesn't
get
dark,
the
day
doesn't
dawn
tomorrow)
(Gün
aymıyor
yarına)
(The
day
doesn't
dawn
tomorrow)
(Gün
aymıyor,
kararmıyor)
(The
day
doesn't
dawn,
it
doesn't
get
dark)
(Kararmıyor,
gün
aymıyor
yarına)
(It
doesn't
get
dark,
the
day
doesn't
dawn
tomorrow)
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.