Sansar Salvo - Kendime Not - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction Sansar Salvo - Kendime Not




Kendime Not
Note to Myself
Kendime not
Note to myself
Ha, aklımın benden
Ha, my mind from me
Ve kaderden istediklerinin derinliği
And the depth of what he wants from fate
Değindiğim tüm konular o kadar derin değil
All the subjects I touch, they're not that deep
Yukardan aşağı bi′ ipe tutunup inmek gibi
Like grabbing on to a rope from above and climbing down
Cehennemi görmek gibi bazen
Sometimes it's like seeing hell
Bazen deliliğim benim dengesizliğimin sebebi, dünyanın kusurları
Sometimes my craziness is the reason for my instability, the world's flaws
Yarının belirsizliği, zamanın oyunları
The uncertainty of tomorrow, the games of time
Dengi olmayan bi' döngü, tarafı olmayan bi′ savaş
An imbalanced cycle, a war with no sides
İçinde kendinle barışmaya ulaş Sans
Reach a peace with yourself inside, Sans
Beni duyuyosan haksızlığa bulaşma
If you can hear me, don't engage in injustice
Şeytanla uğraşma, akışına bırak
Don't mess with the devil, let it flow
Bulanık yüzünü günü gelince gösterir ama sakın korkma
He'll show his blurred face when the time comes, but don't be afraid
Çünkü o gerçek değil, o işler kolay değil
Because it's not real, it's not easy
Dünya hep nanay değil ama sen fazla takma
The world's not always a bummer, but don't pay it no mind
Tam şu anda yaşadığımız şu anı yakala
Seize this moment that we're living right now
Kapılma masala, içki masada, sakın yorulma
Don't get carried away by the fairy tale, or the drinks on the table, don't get tired
Deliliğin elini tutup gerileyim ve vurıyım
Take the hand of madness and let's go back and give it a shot
Anlayış gösteremiyorsan senin amına koyayım, dur
If you can't show understanding, then screw you, stop
Beş dakka durayım, inan gökyüzünden ineyim
Let me take a five-minute break, I'll come down from the sky
Şöyle bi' düşününce ben bende değilim
'Cause when I think about it, I'm not myself
Senin içindeki korkunun başka yöne çekilmesi
Your inner fear turning in another direction
Yorgunluğun gelişmesi, yaşlılığın ateşkesi
Fatigue developing, the ceasefire of old age
Enerjinin düşmesi, Azrail'in öpmesi
Energy declining, Azrael kissing you
Gerekmiyor da görmesi seni böyle sevenlerin
They don't have to see you like this, the ones who love you so
Yorgunluğun basması, dinginliğin hastasıyız
Fatigue hitting, we're addicted to peacefulness
Veyahut ruh hastası, rap′in çilekli pastası, sen
Or rather mentally ill, strawberry cake of rap, you
Kendini çözmeden ben ne hastalıklar çözdüm
Without solving yourself, what illnesses have I solved
Ne gidenler gömdüm tam giderken
What departures have I buried just as they were leaving
Aslına bakarsan Sans sen de iyi bilirsin
Sans, if you really think about it, you know it too
Çözülmemişi çözmeyi, beraberliğimiz dirilsin
To solve the unsolved, to revive our unity
Biraz kafan dinlensin sonra tekrâr konuşuruz
Let your head rest for a bit, then we'll talk again
Bi′ mezarda, bi' araf′da, bi' de hâk′ta buluşuruz
We'll meet in the grave, in purgatory, and in the soil
(Bi' mezarda, bi′ araf'da, bi' de hâk′ta buluşuruz)
(We'll meet in the grave, in purgatory, and in the soil)
(Bi′ mezarda, bi' araf′da, bi' de hâk′ta buluşuruz)
(We'll meet in the grave, in purgatory, and in the soil)
(Bi' mezarda, bi′ araf'da, bi' de hâk′ta buluşuruz)
(We'll meet in the grave, in purgatory, and in the soil)
(Bi′ mezarda, bi' araf′da, bi' de hâk′ta buluşuruz)
(We'll meet in the grave, in purgatory, and in the soil)






Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.