Paroles et traduction Sarp Palaur (Şanışer) - Sustuysam Asaletimden
Sustuysam Asaletimden
I Was Silent out of Nobility
Taze
kırlarında,
körpe
gönlümün
In
the
fresh
fields,
my
young
heart
İçmek
aşkı
kadehten
ve
yatmak
öyle
körkütük
To
drink
love
from
the
goblet
and
to
lie
there
so
drunk
Sonra
farkındalık
sende
tanrı
gibi
yap
Then
realize
you're
like
a
god
Haydi
sende
nehirlerce
ağlat
önce
güldürüp
Go
on
and
make
me
cry
rivers
after
making
me
laugh
first
Ben
yürürken
çürür
yolların
daraldım
As
I
walk,
the
narrow
roads
rot,
I'm
in
agony
Sana
bu
yoldan
hüzün
topladım
yalancı
I've
gathered
sadness
for
you
on
this
road,
you
liar
Elini
aç
ve
gel,
güzün
yorganım
karanlık
Open
your
hand
and
come,
my
autumn
quilt
is
dark
Dünyada
yalnızım,
bütün
dostlarım
yalancı
I'm
alone
in
the
world,
all
my
friends
are
liars
Bey
gibi
yaslı
fakat
metanetli
Like
a
lord,
I'm
sad
but
steadfast
Bir
aptal
hatama
devam
ettim
I
continued
on
in
my
foolish
mistake
Güvendiğin
bütün
dağlar
uçar
gider
çok
vakitsiz
All
the
mountains
you
trust
in
will
fly
away
in
no
time
Kimin
neyin
var
dedin
ya
gülüm
sorma
gitsin
Who
cares
what
you
have,
my
darling?
Let
it
go
Epey
de
bir
derdim
var
olur
da
I
have
a
lot
of
troubles,
too
Aşamazsam
annem
hakkını
helal
etsin
May
my
mother
forgive
me
if
I
can't
overcome
them
Geldiğimde
yanına
ak
saçım
ve
ölü
benizim
When
I
come
to
you,
my
hair
white
and
my
face
pale
İyice
bak
çünkü
beni
son
kez
göreceksin.
Look
carefully
because
you'll
see
me
for
the
last
time.
Susmaya
mahkum
değilim
ya
benimde
sana
bi
çift
lafım
vardı
I'm
not
condemned
to
silence,
I
have
a
few
words
for
you
too
Eğer
sustuysam
bil
asaletimden
If
I've
been
quiet,
know
it's
out
of
nobility
Tükettim
nefesimi
boşyere
kap
karanlık
odamda
asırlardır
I've
wasted
my
breath
for
nothing
in
the
pitch-black
darkness
of
my
room
for
centuries
Hiç
bişey
anlamadım
hayat
dediğinden.
I've
never
understood
a
thing
about
this
so-called
life.
Kızgın
rüzgarım,
üşür
dayanmaz
dar
ağacım
My
angry
wind,
my
narrow
gallows
can't
bear
the
cold
Dallarından
küçük
baharlar
yarattım
I've
created
small
springs
from
its
branches
Anlık
gülüşleri
yüzün
yalanlar
bayadır
Your
momentary
smiles
have
been
lies
for
a
long
time
Hep
karanlık,
hep
gece
bütün
sabahlar
yalancı
Always
dark,
always
night,
all
the
mornings
are
false
Ben
susanı
oynardım,
sen
tartışanları
I
played
the
silent
one,
you
played
the
argumentative
one
Yar
şimdi
açıkta
bak
en
saklı
yanlarım
Now
look,
my
most
hidden
sides
are
exposed
Çatım
yoktu
aktı
sel,
kar
kış
ayları
I
had
no
roof,
the
flood,
the
snow
and
the
winter
months
Ben
hep
doğru
söyledim
de
sen
yanlış
anladın.
I
always
told
the
truth,
but
you
misunderstood.
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Can Sanıbelli, Sarp Palaur
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.