Paroles et traduction Scatty Shake - Hissetmedik
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Hissetmedik
We Didn't Feel
Hissedemedik
birbirimizi
We
didn't
feel
each
other
Silemesekte
geçmizi
Even
if
we
can't
erase
the
past
Unutup
gitmek
kolay
değil
Forgetting
and
leaving
isn't
easy
Hiçbir
şey
değil
eskisi
gibi
Nothing
is
the
same
as
before
Hissedemedik
ikimizde
Neither
of
us
felt
it
Kaldık
aynı
yörüngede
We
stayed
in
the
same
orbit
Sanki
saturnde
Like
on
Saturn
Açıklayamasamda
aslında
ya
Even
if
I
can't
explain
it,
really
Seni
çok
sevmiştim
inanmasanda
(İnanma)
I
loved
you
so
much,
even
if
you
don't
believe
it
(Don't
believe)
Aynı
zamanda
aynı
aylarda
(Eskiden)
At
the
same
time,
in
the
same
months
(Back
then)
Kalabilsem
tek
sakıncam
(Sakınca)
If
I
could
stay,
my
only
concern
(Concern)
Ya
ya
nasıl
olacak
(Nasıl?)
Yeah
yeah
how
will
it
be
(How?)
Ya
ya
nasıl
olacak
(Nasıl?)
Yeah
yeah
how
will
it
be
(How?)
Karmaşık
durum
kaldıramadım
I
couldn't
handle
the
complicated
situation
Uzaklaşmaya
çalışmıştım
(Sadece)
I
tried
to
distance
myself
(Just)
Karışık
ve
çok
saçma
(Saçma)
Confusing
and
very
absurd
(Absurd)
Yanlışlar
etrafımda
(Hep)
Mistakes
around
me
(Always)
Geleceği
ön
göremesemde
(Geleceği)
Even
if
I
couldn't
foresee
the
future
(The
future)
Bir
şekilde
ilerlesekte
(Bir
şekilde)
Even
if
we
moved
forward
somehow
(Somehow)
Kalbimin
derinliklerinde
(Sen)
In
the
depths
of
my
heart
(You)
Sana
özel
bir
yer
ayırmıştım
I
had
reserved
a
special
place
for
you
Hissedemedik
birbirimizi
We
didn't
feel
each
other
Silemesekte
geçmişimizi
Even
if
we
can't
erase
our
past
Unutup
gitmek
kolay
değil
Forgetting
and
leaving
isn't
easy
Hiçbir
şey
değil
eskisi
gibi
Nothing
is
the
same
as
before
Hissedemedik
ikimizde
Neither
of
us
felt
it
Kaldık
aynı
yörüngede
We
stayed
in
the
same
orbit
Sanki
saturnde
Like
on
Saturn
Açıklayamasamda
aslında
ya
Even
if
I
can't
explain
it,
really
Seni
çok
sevmiştim
inanmasanda
(İnanma)
I
loved
you
so
much,
even
if
you
don't
believe
it
(Don't
believe)
Aynı
zamanda
aynı
aylarda
(Eskiden)
At
the
same
time,
in
the
same
months
(Back
then)
Kalabilsem
tek
sakıncam
(Sakınca)
If
I
could
stay,
my
only
concern
(Concern)
Ya
ya
nasıl
olacak
(Nasıl?)
Yeah
yeah
how
will
it
be
(How?)
Ya
ya
nasıl
olacak
(Nasıl?)
Yeah
yeah
how
will
it
be
(How?)
Karmaşık
durum
kaldıramadım
I
couldn't
handle
the
complicated
situation
Uzaklaşmaya
çalışmıştım
(Sadece)
I
tried
to
distance
myself
(Just)
Karışık
ve
çok
saçma
(Saçma)
Confusing
and
very
absurd
(Absurd)
Yanlışlar
etrafımda
Mistakes
around
me
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.