Paroles et traduction Selahattin Özdemir - Yüzün Kalmamış

Yüzün Kalmamış

Seni bıraktığımda böyle değildin
İntizar mı tuttu yoksa ahlar mı
Yaptığın yanına kalır sanıyordum
Bu cezayı veren yoksa Allah mı

Çiğneyip ezmişler yakmışlar seni
Ele ağlanacak yanın kalmamış
Güzellik ve gençlik terketmiş seni
Dönüp bakılacak yüzün kalmamış

Çiğneyip ezmişler yakmışlar seni
Ele ağlanacak yanın kalmamış
Güzellik ve gençlik terketmiş seni
Dönüp bakılacak yüzün kalmamış
Dönüp bakılacak yüzün kalmamış

Dikensiz gülleri dahi beğenmezdin
Bülbüller ötmezdi korkardı senden
Selam verecek dosta muhtaçsın şimdi
Geçmiş mi intikam alıyor senden

Çiğneyip ezmişler yakmışlar seni
Ele ağlanacak yanın kalmamış
Güzellik ve gençlik terketmiş seni
Dönüp bakılacak yanın kalmamış

Çiğneyip ezmişler yakmışlar seni
Ele ağlanacak yanın kalmamış
Güzellik ve gençlik terketmiş seni
Dönüp bakılacak yüzün kalmamış

Your Face Has Gone

When I left you, you weren't like this
Did waiting consume you, or was it my curses?
I thought you'd get away with what you did
Was this punishment given by God?

They've crushed, trampled, and burned you
You have no shoulder to cry on
Beauty and youth have abandoned you
Your face is no longer worth looking at

They've crushed, trampled, and burned you
You have no shoulder to cry on
Beauty and youth have abandoned you
Your face is no longer worth looking at
Your face is no longer worth looking at

You used to scorn even thornless roses
Nightingales wouldn't sing, they were afraid of you
Now you're desperate for a friend to greet you
Is the past taking revenge on you?

They've crushed, trampled, and burned you
You have no shoulder to cry on
Beauty and youth have abandoned you
You are no longer worth looking at

They've crushed, trampled, and burned you
You have no shoulder to cry on
Beauty and youth have abandoned you
Your face is no longer worth looking at