Paroles et traduction Selda Bağcan - Anne Ben Geldim

Anne Ben Geldim

Anne ben geldim
Üstüm başım uzak yolların tozlarıyla perişan
Çoktan paralandı
Ördüğün kazak üzerinde yeşil nakışlar olan

Anne ben geldim
Yoruldum artık her yol ağzında kendime rastlamaktan
Hep acılı, sarhoş ve sersem şiirler çırpıştıran bir adam
Anne ben geldim

Kurumuş kuyunun suyu
İnicirin sütü çoktan çekilmiş
Bir zamanlar dünya sandığım bahçeyi ayrık otları, dikenler bürümüş
Kapıdaki çıngırak çatlamış nemden
At nalı ve sarımsak duruyor ama
Oğlum mektup yaz diyen sesin hala kulaklarımda

Anne ben geldim
Ağdaki balık, bardaktaki su kadar umarsızım
Dizlerin duruyor mu başımı koyacak
Anne ben geldim
Oğlun, hayırsızın

Anne ben geldim
Ağdaki balık, bardaktaki su kadar umarsızım
Dizlerin duruyor mu başımı koyacak
Anne ben geldim oğlun hayırsızın
Anne ben geldim

Mother, I Have Come

Mother, I have come
Covered in the dust of distant roads
It has been torn apart
The green embroidered sweater you knitted for me

Mother, I have come
I am tired of seeing myself at every crossroads
A man who always writes painful, drunken, and confused poems
Mother, I have come

The water in the well has dried up
The milk of the fig has been extracted long ago
The garden I once called my world is now overgrown with weeds and thorns
The doorbell has cracked from the humidity
But the horseshoe and the garlic are still there
Your voice telling me to write home is still ringing in my ears

Mother, I have come
I am as hopeless as a fish in a net, as water in a glass
Are your knees still strong enough to rest my head upon
Mother, I have come
Your unworthy son

Mother, I have come
I am as hopeless as a fish in a net, as water in a glass
Are your knees still strong enough to rest my head upon
Mother, I have come, your unworthy son
Mother, I have come