Sezen Aksu - Bekle - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction Sezen Aksu - Bekle




Bekle
Wait
Bekle...
Wait...
Dönüşü vardır zor sürgünlerin de
Even the most difficult exiles have a return
Bekle...
Wait...
Hatırla bizi dar günlerinde
Remember us in your difficult days
Telli turnalar gibi
Like cranes with strings
Çifte kumrular gibi
Like turtle doves in pairs
Sarışıp bir sedir ağacı gölgesinde
Turning yellow in the shade of a cedar tree
Baharı selamlayıp
Greeting the spring
İki çift kelamlayıp
Exchanging a few words
Gamsız günler geceler öncesinde
Before the nights and days without worry
Biz gülleri severdik dikenleriyle
We loved roses with their thorns
Koklardık kanayana dek ellerimiz
We smelled them until our hands bled
Gül dikensiz olur mu
Can a rose be without thorns
Ah etmezdik
We didn't sigh
Bekle... bekle...
Wait... wait...
Hiç pes eder miyiz
Will we ever give up
Bir nasihat gibi bu sancılı hasret
This agonizing longing is like a piece of advice
Miadını doldurup biter bir gün
It will come to an end one day
Karanlık aydınlığa kavuşur elbet
The darkness will surely give way to light
Siz o gün bayramı, kutlamayı görün
You'll see the celebration on that day
Bekle...
Wait...
Sıcacık bir haziran sabahında
On a warm June morning
Bekle...
Wait...
Isıtıp sol yanını yatağında
Warming your left side in your bed
Telli turnalar gibi
Like cranes with strings
Çifte kumrular gibi
Like turtle doves in pairs
Sarışıp bir sedir ağacı gölgesinde
Turning yellow in the shade of a cedar tree
Baharı selamlayıp
Greeting the spring
İki çift kelamlayıp
Exchanging a few words
Gamsız günler geceler öncesinde
Before the nights and days without worry
Biz gülleri severdik dikenleriyle
We loved roses with their thorns
Koklardık kanayana dek ellerimiz
We smelled them until our hands bled
Gül dikensiz olur mu
Can a rose be without thorns
Ah etmezdik
We didn't sigh
Bekle... bekle...
Wait... wait...
Hiç pes eder miyiz
Will we ever give up
Biz gülleri severdik dikenleriyle
We loved roses with their thorns
Koklardık kanayana dek ellerimiz
We smelled them until our hands bled
Gül dikensiz olur mu
Can a rose be without thorns
Ah etmezdik
We didn't sigh
Bekle... bekle...
Wait... wait...
Hiç pes eder miyiz
Will we ever give up
Bir nasihat gibi bu sancılı hasret
This agonizing longing is like a piece of advice
Miadını doldurup biter bir gün
It will come to an end one day
Karanlık aydınlığa kavuşur elbet
The darkness will surely give way to light
Siz o gün bayramı, kutlamayı görün
You'll see the celebration on that day





Writer(s): MUSTAFA CECELI, FATMA SEZEN YILDIRIM


Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.