Paroles et traduction Sezgin Uvaç - Merhaba Annecim 4 (ETC Production)
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Merhaba Annecim 4 (ETC Production)
Hello, Mom 4 (ETC Production)
Merhaba
annecim
bak
yine
kalbim
sızladı
Hello,
Mom,
my
heart
aches
again
Beslediğim
duygularımı
hasretin
çaldı
The
longing
for
you
has
stolen
the
feelings
I
nurtured
Peşinden
koşsam
dahi
yetişemedim
anne
Even
if
I
ran
after
you,
I
couldn't
catch
up,
Mom
İnan
senden
sonra
düştüm
dizlerimin
üstüne
I
believe
I
fell
to
my
knees
after
you
Yıkılmam
dediğim
zamanları
hatırlıyorum
I
remember
the
times
when
I
said
I
wouldn't
fall
O
zamanlar
pamuk
ellerinden
tutuyordum
Back
then,
I
held
your
cottony
hands
Şimdi
tutamıyorum
anne
çünkü
yoksun
Now
I
can't
hold
them,
Mom,
because
you're
gone
Nefesine
hasret
kaldım
ben
bu
şehirde
I'm
left
longing
for
your
breath
in
this
city
Bu
yazdığım
kaçıncı
mektup
inan
bilmiyorum
I
don't
know
how
many
letters
I've
written
Yazdığım
mektupları
okuduğunu
umuyorum
I
hope
you're
reading
the
letters
I've
written
Biliyorum
anne
olmayacak
dua'ya
amin
diyorum
I
know,
Mom,
it
won't
happen,
I
say
amen
to
the
prayer
Ne
yapayım
özlemimi
böyle
dindiriyorum
What
can
I
do,
this
is
how
I
ease
my
longing
2 sene
önce
babamıda
uğurladık
yanına
Two
years
ago,
we
saw
Dad
off
to
be
with
you
Farkındayım
bana
çok
kızıyorsunuz
orada
I
know
you're
very
angry
at
me
there
Başladığım
maddeleri
artık
boşladım
baba
Dad,
I've
stopped
pursuing
the
things
I
started
Yuvamı
kurdum
ve
torununda
geliyor
yakında
I've
built
my
nest,
and
our
grandchild
is
coming
soon
Bu
haberi
sizlere
böyle
vermek
istemezdim
I
wouldn't
want
to
tell
you
this
news
like
this
Fakat
ellerimden
birşey
gelmiyor
annecim
But
I
can't
help
it,
Mom
Yanımda
olsaydınızda
görseydiniz
herşeyi
If
you
were
here,
you'd
see
everything
Biliyorum
cennettende
görüyorsunuz
herşeyi
I
know
you
see
everything
in
heaven
Dualarınız
sayesinde
hala
ayaktayım
Thanks
to
your
prayers,
I'm
still
standing
İçimdeki
tüm
duyguları
kağıtlara
yazdım
I
wrote
all
the
feelings
inside
me
on
paper
Yazdığım
her
duyguyu
insanlara
anlattım
I
shared
every
feeling
I
wrote
with
people
Ne
yazık
ağlarken
bile
herkesi
ağlattım
Sadly,
even
while
crying,
I
made
everyone
else
cry
Aslında
kismeyi
ağlatmak
istememiştim
Actually,
I
didn't
want
to
make
people
cry
Ben
sadece
içimdeki
duygularımı
belirttim
I
just
expressed
the
feelings
inside
me
Bu
duyguyu
insanların
içine
işledim
I
instilled
this
feeling
in
people's
hearts
İnan
suçum
yok
ben
sadece
yazıp
çizdim
Believe
me,
it's
not
my
fault,
I
just
wrote
Sadece
yazıp
çizdim
ben
içimdekinleri
I
just
wrote
what
was
inside
me
Bu
duyguyu
bilenler
sesime
eşlik
etti
Those
who
knew
this
feeling
joined
my
voice
Annesizliği
yazmak
hiçte
kolay
değilmiş
Writing
about
being
motherless
isn't
easy
Yazmaya
çalışan
insanlar
bir
bir
delirmiş
People
who
try
to
write
go
crazy
one
by
one
Bende
deliren
insanların
içindeyim
baba
Dad,
I'm
among
the
crazy
people
Hasretinizi
örtmeye
çalışıyorum
aslında
I'm
actually
trying
to
cover
your
longing
Fakat
olmuyor
anne
çünkü
çok
yoruldum
But
it's
not
working,
Mom,
because
I'm
so
tired
Dizlerimde
derman
yokken
koşup
durdum
I've
kept
running
even
when
my
knees
had
no
strength
Size
gelen
yolu
arayıp
duruyorum
hala
I'm
still
searching
for
the
path
that
leads
to
you
O
yolu
bulsam
çıkıp
gelirim
yanınıza
If
I
found
that
path,
I'd
come
to
you
Velakin
aradıkça
o
yolu
bulamıyorum
But
I
can't
find
that
path,
no
matter
how
much
I
search
Yaklaştıkça
türlü
engellere
takılıyorum
As
I
get
closer,
I'm
caught
in
obstacles
Bir
sabah
uyanamadığımda
aşıcam
engelleri
When
I
wake
up
one
morning
and
can't,
I'll
cross
the
obstacles
Buluştuğumuz
vakit
bitiricem
bu
özlemi
When
we
meet,
I'll
end
this
longing
Filmin
sonuna
gelmek
hiçte
kolay
değildi
It
wasn't
easy
to
reach
the
end
of
the
movie
Filmin
sonuna
geldiğimizde
kaybettik
herşeyi
When
we
reached
the
end
of
the
movie,
we
lost
everything
Sizden
sonra
bir
türlü
toparlanamadık
anne
We
haven't
recovered
since
you,
Mom
Gör
bak
evlatların
farklı
köşelerde
Look,
your
children
are
in
different
corners
Çizdiği
yola
girerken
arkasına
bakmadı
bile
They
didn't
even
look
back
as
they
stepped
into
the
path
they
drew
Dönüp
baksa
dahi
ellerimiz
bom
boştu
anne
Even
if
they
turn
back,
our
hands
are
empty,
Mom
Bomboş
olan
ellerimiz
her
gece
semada
Our
empty
hands
are
in
the
sky
every
night
Gittiğinizden
bu
yana
bekliyoruz
baba
We've
been
waiting
since
you
left,
Dad
Parkın
köşesi
mesken
oldu
evlatlarına
The
corner
of
the
park
has
become
our
children's
home
Bir
kere
seslende
yüzünüzü
görelim
baba
Speak
once,
so
we
can
see
your
face,
Dad
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Sezgin Uvaç
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.