Paroles et traduction Siirbaz feat. Anarko - Üç Maymun
Ceza
derler
oğlum
buna,
ceza!
They
call
it
punishment,
girl,
punishment!
Hakim
kime
kalem
kırar
düşündün
mü
hiç?
Have
you
ever
thought
about
who
the
judge
breaks
his
pen
for?
Kimi
falakaya
yıkarlar,
kimi
orospu
yapıp
kimi
aç
öldürürler?
Who
gets
beaten
with
falaka,
who's
forced
into
prostitution,
who
starves
to
death?
Kim
gözünü
kırpmadan
beynine
sıkar
kurşunu?
Who
gets
a
bullet
to
the
brain
without
blinking
an
eye?
Koyun
gibi
kesilmeyi
bekleyen
şerefsizler
mi?
The
dishonorable
ones
waiting
to
be
slaughtered
like
sheep?
Beş
paralık
düzenleri
için
hayatlarını
peşkeş
çeken
pezevenkler
mi?
The
pimps
who
sacrifice
their
lives
for
their
worthless
systems?
Söyle
lan
kim
Tell
me,
who?
Kapitalizmin
ürünü
poker
suratsın
sen;
modern
insan
You're
a
product
of
capitalism,
a
poker
face;
the
modern
human
Altından
haçınızla
bir
çoğunuz;
modern
İsa
Many
of
you
with
your
golden
crosses;
modern
Jesus
Keder,
sevinç
keşmekeşineyiz
herkes;
Mona
Lisa
We
are
all
in
a
chaos
of
sorrow
and
joy;
Mona
Lisa
Yaşanır
bir
dünya
için;
vicdan
olmalı
ortak
lisan
For
a
livable
world;
conscience
should
be
the
common
language
Varşova
ghettosuyum,
ruhumda
direnmenin
gururu
I
am
the
Warsaw
ghetto,
with
the
pride
of
resistance
in
my
soul
Devlet
diyor;
direnme
bak
vururum
The
state
says;
don't
resist,
or
I'll
strike
you
down
Ben
diz
çökmeyip
güruhu
yıkmak
için
To
destroy
the
herd,
not
kneel
before
it,
Elimde
kara
bi′
bayrakla
ayakta
dururum
I
stand
with
a
black
flag
in
my
hand
Betondan
ormandayız,
şehir;
insanat
bahçesi
We
are
in
a
concrete
jungle,
the
city;
a
human
zoo
Haziran'da
açtı
gözünü
homo-saphiens
öfkesi
The
anger
of
homo-sapiens
awoke
in
June
Özgürlüğün
namlusu.
Malikane;
fanusun
The
barrel
of
freedom.
The
mansion;
a
glass
cage
Vatan;
kadın,
devlet;
erkek,
maskülen
namusu
Homeland;
woman,
state;
man,
masculine
honor
Sınırlar,
bayraklar;
faşizme
maske
Borders,
flags;
a
mask
for
fascism
İnsan
olmak
istiyorsan
egonun
canına
kastet
If
you
want
to
be
human,
kill
your
ego
Hepimiz
farklıyız
ve
böyle
biriz,
buna
alış
We
are
all
different,
and
this
is
how
we
are
one,
get
used
to
it
Bu;
sınıflar
arasında
savaş,
halklar
arasında
barış!
This
is
a
war
between
classes,
peace
between
peoples!
Bu
şehir
sana
susmayı
öğretir
This
city
teaches
you
to
be
silent
Zulümleri
görmedin
You
didn't
see
the
atrocities
Ölümleri
duymadın
You
didn't
hear
the
deaths
Üç
maymun
sürer
gider
Three
monkeys
carry
on
Bu
şehir
sana
susmayı
öğretir
This
city
teaches
you
to
be
silent
Zulümleri
görmedin
You
didn't
see
the
atrocities
Ölümleri
duymadın
You
didn't
hear
the
deaths
Üç
maymun
sürer
gider
Three
monkeys
carry
on
Kölelik
öyle
bir
küfür
ki
şeytana
dahi
edilse
saygısız
kalır
Slavery
is
such
a
curse
that
even
if
it
were
uttered
to
the
devil,
it
would
be
disrespectful
Fakat
insanoğlu
övünerek
bu
kaybı
sırtladı
But
mankind
proudly
shouldered
this
loss
Hep
aynı
hırsların
peşinde
tattık
ayrılıkları
Chasing
the
same
greed,
we
tasted
separation
Hip-Hop
bu
saygısızların
özgürlük
haykırışları
Hip-Hop
is
the
cry
for
freedom
of
these
disrespectful
ones
Çocuk
cesetleri,
petrol
ve
kan
koktu
borsaları
Child
corpses,
oil,
and
blood
reeked
from
the
stock
exchanges
Tüm
ölenlerin
ortak
noktası
yoksul
olmaları
The
common
point
of
all
the
dead
is
their
poverty
Gençler
can
verirken
ellerinde
joptu
zorbaların
While
young
people
died,
the
oppressors
held
batons
in
their
hands
Kim
yalanla
okşarsa
ruhunu
toplum
onla
kalır
Whoever
caresses
their
soul
with
lies,
society
remains
with
them
Bu
kocaman
okyanusta
birer
kayıp
tekneyiz
We
are
lost
boats
in
this
vast
ocean
Okul
öğretmiyor
gerçekle
yalanı
ayırt
etmeyi
School
doesn't
teach
us
to
distinguish
between
truth
and
lies
Nefret
insan
var
olduğundan
beri
dünkü
hastalık
Hatred
is
yesterday's
disease,
ever
since
humans
existed
Tarih
tekerrürden
ibaret
çünkü
aptalız
History
is
just
repetition
because
we
are
fools
Sen
birlik
istedikçe
yaratırlar
onlar
sınıf
The
more
you
desire
unity,
the
more
they
create
classes
Tadını
çıkar
sahte
vicdan
orgazmının
Enjoy
the
orgasm
of
your
fake
conscience
Çok
yalnızım
ama
değilim
dost
canlısı
(neden)
I'm
very
lonely,
but
I'm
not
friendly
(why)
Çünkü
öyle
sığ
ve
boktansınız
ki
isminiz
olmalıydı
pop
şarkısı
Because
you
are
so
shallow
and
bullshit
that
your
name
should
be
pop
song
Bu
şehir
sana
susmayı
öğretir
This
city
teaches
you
to
be
silent
Zulümleri
görmedin
You
didn't
see
the
atrocities
Ölümleri
duymadın
You
didn't
hear
the
deaths
Üç
maymun
sürer
gider
Three
monkeys
carry
on
Bu
şehir
sana
susmayı
öğretir
This
city
teaches
you
to
be
silent
Zulümleri
görmedin
You
didn't
see
the
atrocities
Ölümleri
duymadın
You
didn't
hear
the
deaths
Üç
maymun
sürer
gider
Three
monkeys
carry
on
Bu
şehir
sana
susmayı
öğretir
This
city
teaches
you
to
be
silent
Zulümleri
görmedin
You
didn't
see
the
atrocities
Ölümleri
duymadın
You
didn't
hear
the
deaths
Üç
maymun
sürer
gider
Three
monkeys
carry
on
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.