Paroles et traduction Siirbaz feat. Necip Mahfuz - Sessiz
İnsanlığı
unuttuk,
unutmakla
kalmadık
Olduğunca
gurursuzduk,
gururdan
susup
kaçtık
Durup
baktık
görmemezlik
fiyaka
ölçütü
Eğer
başın
dönmeyecekse
niye
var
gökyüzü
Var
bi'
anlamı
her
şeyin
gördüğün
şu
diyar
da
Akıl
denen
var
tamam
da
fikri
gel
de
tamamla
Bi'
an
batsın
her
şey
dedin
yerin
on
kat
altına
Yanaklarını
yüzüne
sürdün
tokatlar
attılar
Şu
başım
dönmeseydi
yalanlardım
olanı
biteni
En
sonunda
bulacağım
elbet
elimi
yazıya
iteni
Kaldırımda
gölgeler,
yaşarsın
görmeden
İnsanız
be
kardeşim,
rahat
değiliz
ölmeden
Hay
bu
ellerim
kırılsın
kelimelerle
oynamazsam
Kapımı
çalmaz
tek
bir
insan
onu
da
zorlamazsam
En
sonunda
bakacaksın
geçmişten
tahrifata
Kalıcı
olmak
istemek
yapılacak
en
asli
hata
[Hook]
(Yok
aklın
yerinde)
Geride
kalanlarla
yakmışındır
sakladıysan
dehlizinde
(Kanatır)
Acının
en
saf
hali
görmemezlik
Olur
da
farkedersin
Sessiz,
şşş
We
forgot
humanity,
and
not
only
forgot,
We
have
been
prideful,
we
escaped
silently
and
proudly
If
your
head
will
not
spin,
why
is
there
a
sky
Everything
has
meaning
in
these
lands
you
see
Intelligence
exists,
but
try
to
complete
the
idea
If
everything
sinks
in
an
instant,
you
said
you
will
find
the
one
who
pushes
your
hand
to
write
You
live
in
the
shadows
on
the
sidewalk,
and
you
live
without
seeing
We
are
humans,
my
sibling,
we
are
not
comfortable
until
we
die
Oh
my
hands
should
break
if
I
don't
play
with
words
If
I
don't
force
a
single
person
to
knock
on
my
door
In
the
end,
you
will
look
at
the
past
and
correct
it
The
most
original
mistake
is
wanting
to
be
permanent
[Hook]
(You're
not
okay)
With
those
who
are
left,
you
have
burnt
it
if
you
have
hidden
it
in
your
corridor
(Wounds)
The
most
innocent
form
of
pain
is
ignorance
If
you
realize
anything
Be
quiet,
shhh
Susmak
öyle
kolay
değil
hâlâ
görüyorken
It's
not
easy
to
keep
quiet
while
you're
still
watching
İçinde
buz
dağları
fakat
yanıyor
kent
There
are
icebergs
inside,
but
the
city
is
burning
Yakıyor
dert
tabi
içini
yok
acının
kopyası
Of
course,
suffering
burns
you,
there
is
no
copy
of
pain
Uyan
artık
küle
dönüştü
sol
yanın
Wake
up,
your
left
side
turned
into
ashes
Şu
kumpaslardan
kurtulmak
olaydı
mümkün
If
it
were
possible
to
get
rid
of
these
compasses
Yalın
ayakla
koştururdum
yol
başında
düştüm
I
would
run
barefoot,
I
fell
at
the
beginning
of
the
road
Ağustos
sıcaklarında
aldım
elime
telefonu
I
took
the
phone
in
my
hand
in
the
heat
of
August
Dedi
ki;
"hayat
böyle
üzülme
kaybettik
onu"
He
said;
"Life
is
like
this,
don't
be
sad,
we
lost
it"
Yakın
beni
de
dedim
güldüler
bedeni
soğumuştu
Burn
me
too,
I
said
they
laughed,
his
body
was
cold
Ben
dünyayla
savaşmıştım
beni
o
korumuştu
I
fought
the
world,
he
protected
me
Yorulmuştum,
yolun
sonuydu,
olmuştum
pusan
I
was
tired,
it
was
the
end
of
the
road,
I
was
lurking
Sabırsızlık
edersen
yollar
her
zaman
uzar
If
you
are
impatient,
the
roads
always
get
longer
Hayat
bazen
böyle,
başkasını
gözetce'n
Life
is
sometimes
like
this,
you
watch
someone
else
En
büyük
dersimi
aldım
ufacık
bir
böcekten
I
took
my
biggest
lesson
from
a
tiny
insect
Düşündün
mü
boyut
değiştirmek
sana
ne
katar
Have
you
ever
thought
about
what
changing
dimensions
would
bring
you
Bu
acı
bende
sabit
ben
de
mezara
girene
kadar
This
pain
is
permanent
in
me
until
I
go
to
the
grave
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.