Paroles et traduction Şiirbaz - Hayat Serüveni
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Hayat Serüveni
Life's Journey
İlkokulda
tatlı
bir
çocuk
etrafa
neşe
saçarken
A
sweet
child
in
elementary
school,
spreading
joy
around,
Büyüdüğünde
görürsün
ya
onu
polisten
kaçarken
You
might
see
him
grown
up,
running
from
the
police
one
day.
Bu
yüzden
umutların
kayıp
belki
henüz
çok
erken
So
hopes
are
lost,
maybe
it's
too
early
still,
Fakat
sadakat
duvarlarını
buldozerler
yıkarken
But
as
bulldozers
tear
down
the
walls
of
loyalty,
Mutlulukta
ışıldayan
iki
parıltıdır
gözlerin
Your
eyes
hold
two
sparkles,
shining
with
happiness,
Zamanla
kaderin
acımasızca
doğrularını
gösterir
With
time,
fate
reveals
its
harsh
truths.
Sonra
umutların
kaybolurken
başkasında
ararsın
ve
Then,
as
your
hopes
fade,
you
seek
them
in
someone
else,
and
Duymaya
başlarsın
o
gün
yalan
dolan
sözleri
You
start
to
hear
the
lies
and
deceit.
Şimdi
ortaokul
sıralarındasın
ve
huzurun
kaçık
Now
you're
in
middle
school,
and
your
peace
is
gone,
En
sevdiğin
şarkıyı
dinlersin
hemde
sesini
son
ses
açıp
You
listen
to
your
favorite
song,
blasting
it
at
full
volume.
Karakterine
şekil
verir
yaşadığın
tüm
olaylar
All
the
events
you
experience
shape
your
character,
Sen
mutluluğa
bakmaktasın
belki
gözünü
son
kez
açıp
Perhaps
you're
looking
at
happiness
for
the
last
time,
opening
your
eyes.
Artık
koskoca
adamsın
sen
gülmek
olur
haram
Now
you're
a
grown
man,
laughter
becomes
forbidden,
Şöyle
durup
düşünürsün
biraz
lan
ne
çabuk
geçti
zaman
You
pause
and
think
for
a
moment,
damn,
how
time
flies.
Etrafına
göz
at
sence
doğru
yolu
seçmiş
adam
olmak
için
Look
around,
have
you
chosen
the
right
path
to
become
a
man?
Bir
kravat
bir
de
ceket
yeter
mi
lan
Is
a
tie
and
a
jacket
enough?
Daha
dün
çocuktum
ne
çabuk
büyüdüm
Just
yesterday
I
was
a
child,
how
quickly
I
grew
up,
Sırtımdaki
yaraları
kabuk
bürüdüm
The
wounds
on
my
back
have
scabbed
over,
Mutlu
sonlar
uzakta
sanıp
yürüdüm
I
walked,
believing
happy
endings
were
far
away,
Tek
gördüğüm
umutsuz
insan
sürüsü
All
I
saw
was
a
crowd
of
hopeless
people.
Daha
dün
çocuktum
ne
çabuk
büyüdüm
Just
yesterday
I
was
a
child,
how
quickly
I
grew
up,
Sırtımdaki
yaraları
kabuk
bürüdüm
The
wounds
on
my
back
have
scabbed
over,
Mutlu
sonlar
uzakta
sanıp
yürüdüm
I
walked,
believing
happy
endings
were
far
away,
Tek
gördüğüm
umutsuz
insan
sürüsü
All
I
saw
was
a
crowd
of
hopeless
people.
Ne
mutlusun
ne
mutsuz
ve
çok
garip
bir
biçimdesin
You're
neither
happy
nor
unhappy,
and
you're
in
a
strange
state,
Evet
şimdi
liseli
oldun
kavgaların
içindesin
Yes,
now
you're
in
high
school,
you're
amidst
fights,
Çünkü
gelip
ne
bakıyon
deyip
güler
piçin
teki
Because
some
punk
laughs
and
says,
"What
are
you
looking
at?".
Karakterin
bu
yılların
sonunda
biçimlenir
Your
character
takes
shape
at
the
end
of
these
years,
Bir
öfke
vardır
nedeni
yoktur
fakat
hep
o
içindedir
There's
anger
with
no
reason,
but
it's
always
inside
you.
Mantığınla
kalbin
savaşırken
doğru
seçim
nedir
As
your
logic
and
heart
battle,
what
is
the
right
choice?
Günden
güne
azalırken
gözlerinde
mutluluk
As
happiness
diminishes
in
your
eyes
day
by
day,
Gelecek
kaygısı
denen
lanet
senin
içindedir
The
curse
called
future
anxiety
is
within
you.
Kankalarla
vedalaştın
aldın
eline
diplomanı
You
said
goodbye
to
your
buddies,
took
your
diploma
in
hand,
Tek
istediğin
unutmaktı
o
karanlık
tabloları
All
you
wanted
was
to
forget
those
dark
paintings.
Sanki
hayat
bi
aksiyon
filminin
son
sahnesi
It's
like
the
last
scene
of
an
action
movie,
Önüne
koyar
kırmızı
ve
mavi
renkli
kabloları
It
places
red
and
blue
wires
in
front
of
you,
Birini
seçmek
zorundasın
You
have
to
choose
one,
Kes
ve
bitsin
artık
korku
Cut
and
let
the
fear
end,
Cebinde
hiç
paran
yok
You
have
no
money
in
your
pocket,
Sen
başını
dik
tut
sağlık
olsun
Keep
your
head
up,
may
you
be
healthy,
Alnın
ak
ve
duydukların
eskisinden
daha
da
korkunç
Your
forehead
is
clear,
and
what
you
hear
is
even
more
terrifying
than
before,
Kader
herkese
olduğu
gibi
şuanda
sana
da
borçlu
Fate
owes
you,
just
like
it
owes
everyone
else.
Daha
dün
çocuktum
ne
çabuk
büyüdüm
Just
yesterday
I
was
a
child,
how
quickly
I
grew
up,
Sırtımdaki
yaraları
kabuk
bürüdüm
The
wounds
on
my
back
have
scabbed
over,
Mutlu
sonlar
uzakta
sanıp
yürüdüm
I
walked,
believing
happy
endings
were
far
away,
Tek
gördüğüm
umutsuz
insan
sürüsü
All
I
saw
was
a
crowd
of
hopeless
people.
Daha
dün
çocuktum
ne
çabuk
büyüdüm
Just
yesterday
I
was
a
child,
how
quickly
I
grew
up,
Sırtımdaki
yaraları
kabuk
bürüdüm
The
wounds
on
my
back
have
scabbed
over,
Mutlu
sonlar
uzakta
sanıp
yürüdüm
I
walked,
believing
happy
endings
were
far
away,
Tek
gördüğüm
umutsuz
insan
sürüsü
All
I
saw
was
a
crowd
of
hopeless
people.
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.