Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Anlatıyo′m
o
zaman
sen
bilirsin
ama
bak!
Ich
erklär's
dir,
aber
du
weißt
es
besser,
aber
pass
auf!
Anlamadım
nasıl
yani?
Versteh
ich
nicht,
wie
bitte?
Hayat
denen
kumar
masasında
Am
Pokertisch
des
Lebens
Sistem
eder
seni
bitap,
direnmem
için
gerekli
yeni
bir
kart
Macht
dich
das
System
kraftlos,
ich
brauch
eine
neue
Karte
zum
Widerstand
Bu
yüzden
lise
yıllarımda
yegane
kurtarıcımdı
benim
hiphop
Darum
war
Hiphop
in
meiner
Schulzeit
mein
einziger
Retter
Seni
itaat
etmen
için
uyutanları
anlamıyor
mu
şu
yarım
aklın
Versteht
dein
halber
Verstand
nicht,
wer
dich
zum
Gehorsam
einschläfert?
Yurttaşlarım
fiziksel
olarak
Amerika
ve
zihnen
hala
Madımak'tır
Meine
Mitbürger
sind
physisch
in
Amerika,
aber
geistig
immer
noch
in
Madımak
Pandoralara
dedikodu,
mental
olarak
içi
boş,
hasta
ve
yanlış
Tratsch
in
Pandoras,
mental
leer,
krank
und
falsch
On
üç
yaşındaki
çocuklara
ırkçılık
Rassismus
und
Hass
an
13-jährige
Kinder
verkaufen
Ve
nefret
satmaktan
başka
ne
yaptın?
Was
hast
du
sonst
noch
gemacht?
Kaç
kadeh
anlık
acını
dindirebilir,
Wie
viele
Gläser
betäuben
deinen
Schmerz
kurz,
Ilgilerini
doğru
yöne
odakla
bu
jenerasyonun
Lenk
deine
Aufmerksamkeit
richtig,
diese
Generation
Meclis:
katilleri
aklama
federasyonu!
Parlament:
Verband
zum
Freisprechen
von
Mördern!
Öldürmek
bir
kanasla
yada
fikri
sebebiyle
insan
asmak
Töten
wegen
einer
Blutlinie
oder
Idee,
Menschen
hängen
Göz
görmese
bile
gönül
katlanır
ama
vicdan
asla
Auch
wenn
das
Auge
es
nicht
sieht,
die
Seele
erträgt
es,
aber
das
Gewissen
nie
Bir
tarafta
düşmanlar
ve
medya
bunu
pompaladı
Auf
einer
Seite
Feinde
und
Medien,
die
es
hochpushen
Bugün
özgür
kalalım
çıkart
kravatını,
Heute
bleiben
wir
frei,
nimm
deine
Krawatte
ab,
Yaka
kartını,
yak
kimlikleri,
üniformaları
Dein
Namensschild,
verbrenn
Identitäten,
Uniformen
Mesaiden
çık,
Halil
Sezai′den
bık
ve
sahiden
yık
ön
yargını
Schluss
mit
dem
Job,
hab
genug
von
Halil
Sezai
und
zerstör
deine
Vorurteile
Algını
kısıtlayacak,
müziğim
kulağına
gerçeği
fısıldayacak
Dein
Verstand
wird
eingeschränkt,
meine
Musik
flüstert
dir
die
Wahrheit
ins
Ohr
Muhtemelen
içi
boş
o
toz
pembe
besteler
gibi
içini
ısıtmayacak
Wird
wohl
nicht
wie
diese
leeren,
rosaroten
Lieder
dein
Herz
wärmen
Ama
mental
olarak
seni
koltuğundan
hakikat
evrenine
ışınlayacak!
Aber
mental
beamt
sie
dich
von
deinem
Sessel
ins
Universum
der
Wahrheit!
Sıkıldım
her
şeyden...
Ich
hab
die
Nase
voll
von
allem...
Gerçekten
(gerçekten
sıkıldım)
Wirklich
(wirklich
die
Nase
voll)
Nasıl
yani?...
Wie
bitte?...
Yıkıldı
dünyam.
Yoruldum
Meine
Welt
ist
zerstört.
Ich
bin
müde
Anlamadım
nasıl
yani?
(Anla
işte)
Versteh
ich
nicht,
wie
bitte?
(Versteh
es
doch)
Sıkıldım
her
şeyden...
(çok)
Gerçekten
(çok)
Ich
hab
die
Nase
voll
von
allem...
(sehr)
Wirklich
(sehr)
Nasıl
yani?...
Wie
bitte?...
Yıkıldı
dünyam.
(hemde
bi'
kaç
kez)
Yoruldum
Meine
Welt
ist
zerstört.
(und
zwar
mehrfach)
Ich
bin
müde
Anlamadım
nasıl
yani?...
Versteh
ich
nicht,
wie
bitte?...
Bu
kaleci
panter,
basit
gelen
her
top
yaka
paça
kapı
dışarı
edilecek
Dieser
Torwart
ist
ein
Panther,
jeder
einfache
Ball
wird
rausgeschmissen
O
boş
zihninle
yönetilen
çeneni
tut
Halt
dein
dummes
Maul,
das
von
einem
leeren
Kopf
gelenkt
wird
Ki
burası
VooDoo
faşistlere
yer
yok
Hier
ist
VooDoo,
kein
Platz
für
Faschisten
Düşsen
de
kalk
azimle
ve
sen
koş
olma
bu
zalimce
yalana
taraf
Fallst
du,
steh
auf
mit
Willen
und
renn,
sei
nicht
auf
der
Seite
dieser
grausamen
Lüge
Hala
birileri
var
vicdanı,
cüzdanına
ağır
basan
sana
nazaran
Es
gibt
noch
Leute,
deren
Gewissen
schwerer
wiegt
als
ihr
Geldbeutel,
im
Gegensatz
zu
dir
Yine
de
Şiir:
yaramaz
adam,
istediğimi
alana
kadar
Trotzdem:
Şiir,
der
Unruhestifter,
nehm
ich,
was
ich
will
Kimse
kalk
diyemez
bana
masadan,
yazarım
asalak
o
fikrine
yaramasa
da
Niemand
kann
mir
sagen,
ich
soll
vom
Tisch
gehen,
ich
schreib,
auch
wenn
es
deiner
Meinung
nicht
passt
Kelimelerle
yaptığım
şu
sihre
bak
Sieh
dir
die
Magie
an,
die
ich
mit
Worten
mache
Dünya
üstüne
geldiyse
bunun
sesini
iyice
aç!
Wenn
die
Welt
auf
dir
lastet,
dann
mach
den
Sound
laut!
Kör
kütük
değilim
amacımı
biliyorum,
oku,
yaşa,
öğren
ve
çöz
düğümleri
Ich
bin
nicht
blind,
ich
kenn
mein
Ziel,
lies,
leb,
lern
und
lös
die
Knoten
Adım
insan!
sınırlar
ve
sınıflar
yaratıp
her
gün
böldüğün
benim
Mein
Name
ist
Mensch!
Du
erschaffst
Grenzen
und
Klassen
und
spaltest
mich
jeden
Tag
Bu
dörtlüğün
yerine
kan
isteyen
ataerkil
ve
ırkçı
satırlar
yazsaydım
Wenn
ich
statt
dieser
Verse
patriarchale
und
rassistische
Zeilen
schriebe,
die
Blut
verlangen
Övdüğün
biri
olurdum
ama
siktir
et
dedi
aynamda
gördüğüm
deli
Wär
ich
einer,
den
du
lobst,
aber
mein
Spiegel
sagte:
Scheiß
drauf,
du
Verrückter
Fısıldadı
(adımı
biliyosun)
şaşırdım,
o
anda
zihnim
karışmıştı
Flüsterte
(du
kennst
meinen
Namen)
ich
war
verwirrt,
mein
Geist
war
durcheinander
Yerde
uyandım
çığlıkla...
Yeniden
kalkmaya
çalışmıştım
Ich
wachte
schreiend
auf...
Versuchte
wieder
aufzustehen
Aynaya
yaklaştım,
içimdeki
korkuyla
henüz
barışmıştım
ve
Ich
trat
an
den
Spiegel,
hatte
gerade
erst
meinen
inneren
Frieden
gefunden
und
Dinledim
(yazmaya
başla)
işte
o
gece
ben
Şiirbaz'la
tanışmıştım
Ich
hörte
zu
(fang
an
zu
schreiben)
in
dieser
Nacht
traf
ich
Şiirbaz
Anlamadım
nasıl
yani
Versteh
ich
nicht,
wie
bitte
Sıkıldım
her
şeyden...
Ich
hab
die
Nase
voll
von
allem...
Gerçekten
(gerçekten
sıkıldım)
Wirklich
(wirklich
die
Nase
voll)
Nasıl
yani?...
Wie
bitte?...
Yıkıldı
dünyam.
Yoruldum
Meine
Welt
ist
zerstört.
Ich
bin
müde
Anlamadım
nasıl
yani?
(Anla
işte)
Versteh
ich
nicht,
wie
bitte?
(Versteh
es
doch)
Sıkıldım
her
şeyden...
(çok)
Gerçekten
(çok)
Ich
hab
die
Nase
voll
von
allem...
(sehr)
Wirklich
(sehr)
Nasıl
yani?...
Wie
bitte?...
Yıkıldı
dünyam.
(hemde
bi′
kaç
kez)
Yoruldum
Meine
Welt
ist
zerstört.
(und
zwar
mehrfach)
Ich
bin
müde
Anlamadım
nasıl
yani?...
Versteh
ich
nicht,
wie
bitte?...
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): şiirbaz
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.