Şiirbaz - Nasıl Yani - traduction des paroles en allemand

Nasıl Yani - Şiirbaztraduction en allemand




Nasıl Yani
Wie bitte?
Anlatıyo′m o zaman sen bilirsin ama bak!
Ich erklär's dir, aber du weißt es besser, aber pass auf!
Nasıl yani?
Wie bitte?
Anlamadım nasıl yani?
Versteh ich nicht, wie bitte?
Nasıl yani?
Wie bitte?
Hayat denen kumar masasında
Am Pokertisch des Lebens
Sistem eder seni bitap, direnmem için gerekli yeni bir kart
Macht dich das System kraftlos, ich brauch eine neue Karte zum Widerstand
Bu yüzden lise yıllarımda yegane kurtarıcımdı benim hiphop
Darum war Hiphop in meiner Schulzeit mein einziger Retter
Seni itaat etmen için uyutanları anlamıyor mu şu yarım aklın
Versteht dein halber Verstand nicht, wer dich zum Gehorsam einschläfert?
Yurttaşlarım fiziksel olarak Amerika ve zihnen hala Madımak'tır
Meine Mitbürger sind physisch in Amerika, aber geistig immer noch in Madımak
Pandoralara dedikodu, mental olarak içi boş, hasta ve yanlış
Tratsch in Pandoras, mental leer, krank und falsch
On üç yaşındaki çocuklara ırkçılık
Rassismus und Hass an 13-jährige Kinder verkaufen
Ve nefret satmaktan başka ne yaptın?
Was hast du sonst noch gemacht?
Kaç kadeh anlık acını dindirebilir,
Wie viele Gläser betäuben deinen Schmerz kurz,
Ilgilerini doğru yöne odakla bu jenerasyonun
Lenk deine Aufmerksamkeit richtig, diese Generation
Meclis: katilleri aklama federasyonu!
Parlament: Verband zum Freisprechen von Mördern!
Öldürmek bir kanasla yada fikri sebebiyle insan asmak
Töten wegen einer Blutlinie oder Idee, Menschen hängen
Göz görmese bile gönül katlanır ama vicdan asla
Auch wenn das Auge es nicht sieht, die Seele erträgt es, aber das Gewissen nie
Bir tarafta düşmanlar ve medya bunu pompaladı
Auf einer Seite Feinde und Medien, die es hochpushen
Bugün özgür kalalım çıkart kravatını,
Heute bleiben wir frei, nimm deine Krawatte ab,
Yaka kartını, yak kimlikleri, üniformaları
Dein Namensschild, verbrenn Identitäten, Uniformen
Mesaiden çık, Halil Sezai′den bık ve sahiden yık ön yargını
Schluss mit dem Job, hab genug von Halil Sezai und zerstör deine Vorurteile
Algını kısıtlayacak, müziğim kulağına gerçeği fısıldayacak
Dein Verstand wird eingeschränkt, meine Musik flüstert dir die Wahrheit ins Ohr
Muhtemelen içi boş o toz pembe besteler gibi içini ısıtmayacak
Wird wohl nicht wie diese leeren, rosaroten Lieder dein Herz wärmen
Ama mental olarak seni koltuğundan hakikat evrenine ışınlayacak!
Aber mental beamt sie dich von deinem Sessel ins Universum der Wahrheit!
Sıkıldım her şeyden...
Ich hab die Nase voll von allem...
Gerçekten (gerçekten sıkıldım)
Wirklich (wirklich die Nase voll)
Nasıl yani?...
Wie bitte?...
Yıkıldı dünyam. Yoruldum
Meine Welt ist zerstört. Ich bin müde
Anlamadım nasıl yani? (Anla işte)
Versteh ich nicht, wie bitte? (Versteh es doch)
Sıkıldım her şeyden... (çok) Gerçekten (çok)
Ich hab die Nase voll von allem... (sehr) Wirklich (sehr)
Nasıl yani?...
Wie bitte?...
Yıkıldı dünyam. (hemde bi' kaç kez) Yoruldum
Meine Welt ist zerstört. (und zwar mehrfach) Ich bin müde
Anlamadım nasıl yani?...
Versteh ich nicht, wie bitte?...
Bu kaleci panter, basit gelen her top yaka paça kapı dışarı edilecek
Dieser Torwart ist ein Panther, jeder einfache Ball wird rausgeschmissen
O boş zihninle yönetilen çeneni tut
Halt dein dummes Maul, das von einem leeren Kopf gelenkt wird
Ki burası VooDoo faşistlere yer yok
Hier ist VooDoo, kein Platz für Faschisten
Düşsen de kalk azimle ve sen koş olma bu zalimce yalana taraf
Fallst du, steh auf mit Willen und renn, sei nicht auf der Seite dieser grausamen Lüge
Hala birileri var vicdanı, cüzdanına ağır basan sana nazaran
Es gibt noch Leute, deren Gewissen schwerer wiegt als ihr Geldbeutel, im Gegensatz zu dir
Yine de Şiir: yaramaz adam, istediğimi alana kadar
Trotzdem: Şiir, der Unruhestifter, nehm ich, was ich will
Kimse kalk diyemez bana masadan, yazarım asalak o fikrine yaramasa da
Niemand kann mir sagen, ich soll vom Tisch gehen, ich schreib, auch wenn es deiner Meinung nicht passt
Kelimelerle yaptığım şu sihre bak
Sieh dir die Magie an, die ich mit Worten mache
Dünya üstüne geldiyse bunun sesini iyice aç!
Wenn die Welt auf dir lastet, dann mach den Sound laut!
Kör kütük değilim amacımı biliyorum, oku, yaşa, öğren ve çöz düğümleri
Ich bin nicht blind, ich kenn mein Ziel, lies, leb, lern und lös die Knoten
Adım insan! sınırlar ve sınıflar yaratıp her gün böldüğün benim
Mein Name ist Mensch! Du erschaffst Grenzen und Klassen und spaltest mich jeden Tag
Bu dörtlüğün yerine kan isteyen ataerkil ve ırkçı satırlar yazsaydım
Wenn ich statt dieser Verse patriarchale und rassistische Zeilen schriebe, die Blut verlangen
Övdüğün biri olurdum ama siktir et dedi aynamda gördüğüm deli
Wär ich einer, den du lobst, aber mein Spiegel sagte: Scheiß drauf, du Verrückter
Fısıldadı (adımı biliyosun) şaşırdım, o anda zihnim karışmıştı
Flüsterte (du kennst meinen Namen) ich war verwirrt, mein Geist war durcheinander
Yerde uyandım çığlıkla... Yeniden kalkmaya çalışmıştım
Ich wachte schreiend auf... Versuchte wieder aufzustehen
Aynaya yaklaştım, içimdeki korkuyla henüz barışmıştım ve
Ich trat an den Spiegel, hatte gerade erst meinen inneren Frieden gefunden und
Dinledim (yazmaya başla) işte o gece ben Şiirbaz'la tanışmıştım
Ich hörte zu (fang an zu schreiben) in dieser Nacht traf ich Şiirbaz
Anlamadım nasıl yani
Versteh ich nicht, wie bitte
Sıkıldım her şeyden...
Ich hab die Nase voll von allem...
Gerçekten (gerçekten sıkıldım)
Wirklich (wirklich die Nase voll)
Nasıl yani?...
Wie bitte?...
Yıkıldı dünyam. Yoruldum
Meine Welt ist zerstört. Ich bin müde
Anlamadım nasıl yani? (Anla işte)
Versteh ich nicht, wie bitte? (Versteh es doch)
Sıkıldım her şeyden... (çok) Gerçekten (çok)
Ich hab die Nase voll von allem... (sehr) Wirklich (sehr)
Nasıl yani?...
Wie bitte?...
Yıkıldı dünyam. (hemde bi′ kaç kez) Yoruldum
Meine Welt ist zerstört. (und zwar mehrfach) Ich bin müde
Anlamadım nasıl yani?...
Versteh ich nicht, wie bitte?...





Writer(s): şiirbaz


Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.