Şiirbaz - İstemem - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction Şiirbaz - İstemem




İstemem
I Don't Want It
Sürekli çalıştım bi kalem kağıt ödül gelmedi
I worked hard with a pen and paper but got no reward
Hiç kimse dinlemedi fakat yinede ödün vermedim
Nobody listened, but I didn't give up
Karakterimden, çünkü dik başlı bi çirkinim
My character, because I'm a stubborn, ugly person
Bu mikrofon için tam 3 yıl yokuşlarda g.tüm terledi
My butt sweated for 3 years on these hills for this microphone
Ki bende görüp yerle bir evleri anlamıştım düzeni
And I understood the order, seeing and destroying houses
Altın tuvaletine sıçan varsa sallamıştı
If someone shit in a golden toilet, they stole it
Üzeri yırtık çocukların hakkını
The rights of children with torn clothes
Ve lise yıllarımın sonundayken
And at the end of my high school years
Aşka hiç inancım kalmamıştı güzelim
My faith in love was gone, my dear
Sonra deprasanlar hakkımda tüm söylenenleri duyuyordum
Then I heard all the things they said about me while I was depressed
Kazdığınız kuyu yorgun adama hapis
The pit you dug, a prison for a tired man
Uyuyordu tüm o saçma kurallara yaşıtlarım
My peers slept through all those stupid rules
Ben değil tasdikname çünkü derslerde hep uyuyordu
Not me, the certificate because I always slept in class
Diplomasız serseriyim çirkinim ben anormalim
I'm an uneducated bum, ugly, abnormal
Hayat denen korku filmine en tenha salonda gir
Enter the most secluded room in a horror movie called life
Tabi şansın var 10 da bir mutluluk ihtimalin
Of course, you have a chance, a 10 in 1 chance of happiness
Yaşam bi çocuk sen balon ellerinde kal ol hapis
Life is a child, you're a balloon in its hands, imprisoned
Gizlenen bembeyaz yalanları
Hiding pure white lies
Pislenen toz penpe hayalleri
Dirtying dusty pink dreams
İşlenen o zalimce o günahları
Committing those cruel sins
İstemem dünyayı da al git
I don't want the world, you can take it
Ailemin hayal kırıklığım
My family's disappointment
Yola çıkmadan yolda kalan
Falling on the road before I even started
Benim öfkeliyim en az soyulmuş bir zorba kadar
I'm as angry as a robbed tyrant
Babamın kaç yıldır gurbette olduğunu sorda kanat kalbimi
Ask about how many years my father has been a stranger, and break my heart
Elhamdülillah cebimde çorba param
Thank God I have enough money to buy soup
Uykuyu anlat gözaltlarımda ki torbalara
Tell my puffy under-eye bags about sleep
Birde masum gülüşlerimi anılarımdan yolmasalar
And if they wouldn't pluck my innocent smiles from my memories
Yok masala ihtiyacım öğüt verme
I don't need a story, don't preach
Tek dileğim hayat verdiğin ne varsa gelde vakit
My only wish is for you to come and take whatever you gave life, on time
Dolmadan al el pençe durmam beni kim sandınız beyim
I won't stand bowlegged and beg, who do you think I am, sir?
Sahte gözyaşınızdan da belli timsahsınız
Your fake tears prove you're a crocodile
Eğip boynu size itaat etmem
I won't bow my head and obey you
Çünkü bana saçma sapan formülleri öğrettiniz insanlığı değil
Because you taught me stupid formulas, not humanity
Şimdi yaşım oldu 19 ve zaman geçer kalır geriye baş ağrısı
Now I'm 19 and time passes, leaving only a headache
Birde kalan hesaplarım birde hayallerim mesela
And my unfinished accounts as well as my dreams, for example
Doğmayacak kızım sana yaşadığını hatırlatır sabah ezanları
Your unborn daughter will remind you of your life with the morning call to prayer
Yani 20 yıldır dünya denen bu lağımdayım
So I've been in this sewer called the world for 20 years
Ve belki yaşam denen yolun en son durağındayım
And maybe I'm at the last stop on the road called life
Sende benim kadar istiyorsun savaşmayı
You want to fight as much as I do
Toparlan bu yüzden 3 dakikadır kulağındayım
Get yourself together, that's why you've been in my ear for 3 minutes






Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.