Şiirbaz - Şehir ve Yalnızlık - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction Şiirbaz - Şehir ve Yalnızlık




Şehir ve Yalnızlık
City and Loneliness
Hazır mısın?
Are you ready?
Yanlızlık
Loneliness
Her kimliğe doğuştan yazılı tek uğraşıdır insanın bir yaşama sırası
The sole endeavor etched in every soul, a turn in life's cruel role
Tek sermayesi, "Sahip olduğu tek şeydir, kıymetini bilmelidir" dedi
With solitude as your only tool, "Treasure it, it's your only rule," they said, so cool
Burda kimisi üçlü yapar, kimisi üçlü sarar
Here, some make trios, others roll them tight
Hayat hem kaba, hem estetiktir güzel bir kadının küfrü kadar
Life, both coarse and aesthetic, like a beauty's cursing bite
Akbabalar kendilerine yeni bi′ düşkün arar
Vultures seek their next weakened soul to devour
Neyse ki binlerce müşkül adam var kendini güçlü sanan
Thankfully, thousands of troubled men think they hold all the power
Bazı sokaklar tenhadır, digerlerine nazaran
Some streets lie deserted, compared to the rest
Huzuru telaş dolu bu şehrin bi'yerlerine yazamam
Peace in this restless city, a place I can't invest
Ki her kelime kazanan için kaybeden bu hastaları
For every word a winner speaks, these sick souls lose the fight
Bu gri havayı doldururken ciğerlerine azalan
Filling their lungs with this gray air, their lives take flight
Gölgeler çabuk söner, sahtelik ve cılızlıktan
Shadows fade fast, from fakery and frail disguise
Binalar var seni sokmazlar eğer kılıksızsan
Buildings deny you entry if your attire doesn't rise
Sema bir kadın, gözleri sırılsıklam
The sky, a woman, her eyes soaked and so blue
Yalanlar karmaşık ve süslüdür, gerçeklerse çırılçıplak
Lies are intricate and adorned, truths are naked and true
Fakat güneş batınca yapar altın vuruşunu
But as the sun sets, it paints its golden stroke
İzlersin bir kadının karanfilde duruşunu
You watch a woman's stance, a carnation she evokes
Hem de şaraba harcamışken cepteki her kuruşunu
Even when every penny's spent on wine's sweet embrace
Neyse bi′ Kazım Koyuncu şarkısında buluşuruz
Don't worry, we'll meet again in a Kazım Koyuncu space
Her gün bu yokuşları yendim
I conquered these slopes every day
Bu benim kendimle derdim inan
Believe me, this battle is with myself, I say
Bu şehrin bi' suçu yok
This city bears no blame
Bu şehrin bi' suçu yok
This city bears no shame
Yine de en gerçek halimle geldim
Yet I came here, my true self laid bare
Bu şehir dolu zalim ve mermi dayan
This city's filled with cruelty, bullets in the air
Bu şehrin bi′ suçu yok
This city bears no blame
Bu şehrin bi′ suçu yok
This city bears no shame
Yanlız değilsin (kesinlikle), hep kalabalıklara helal şu bundan
You're not alone (definitely), crowds are blessed with this and that
Kalabalık yanlızlıklar, yanlız kalabalıklar oluşur şehir şehir, ülke ülke
Crowded loneliness, lonely crowds, city by city, state by state
Kalabalık arttıkça artmaktadır yanlızlık
As crowds grow, so does loneliness, a cruel fate
İnsan bir ölümü istemez, bir de ondan beter bir yanlızlığı
Man doesn't want death, nor loneliness, its bitter mate
Çocukluk hayallerini gasp eder zaman
Time usurps childhood dreams, a thief in the night
Ve düzen büyüyen herkes için farklı maskeler satar
The system sells different masks as everyone takes flight
Kimisi ucuz bir şarap şişesi hapseder sanar tüm acıları
Some trap their sorrows in a cheap wine bottle's hold
Ve sabah soğuk tenini gazeteler sarar
And in the morning, their cold bodies, newspapers enfold
Kaç beden kararsız gördügü tüm sahneler çürürken?
How many bodies, unsure, as scenes decay and rust?
Sırtından mutludur ruhunu mahveden sülükler
Leeches are happy, sucking souls from the dust
Ayaklarını antidepresan ve kahveler sürükler
Antidepressants and coffee drag their feet along
Bir imam ve hayat kadını aynı caddeden yürürken
As an imam and a prostitute walk the same street, where they belong
Kahreden küfürler verir kadın şehre gül yerine
Instead of roses, the woman curses the city with scorn
Her akşam biraz sabır tıkıştırır südyenine
Every night, she stuffs patience into her bra, forlorn
Şehir tüm erkekliğiyle izlerken ürperir hep
The city, with all its masculinity, watches, filled with fear
Sonra dalar hayal meyal mutlu geçen günlerine
Then she drifts, recalling happy days, now unclear
Ve tanır şehir denen kindar ormanı
And she recognizes the city's spiteful forest's hold
Hayatları cinnettir hayalleri de zindan onların
Their lives are madness, their dreams a dungeon, dark and cold
Ve elbet film biter, sana karanlık bir salon kalır
And the film ends, leaving you in a dark, empty hall
Dünyaya edilmiş en büyük küfür insan olmalı
The greatest curse upon the world must be being human after all
Her gün bu yokuşları yendim
I conquered these slopes every day
Bu benim kendimle derdim inan
Believe me, this battle is with myself, I say
Bu şehrin bi' suçu yok
This city bears no blame
Bu şehrin bi′ suçu yok
This city bears no shame
Yine de en gerçek halimle geldim
Yet I came here, my true self laid bare
Bu şehir dolu zalim ve mermi dayan
This city's filled with cruelty, bullets in the air
Bu şehrin bi' suçu yok
This city bears no blame
Bu şehrin bi′ suçu yok
This city bears no shame
Her gün bu yokuşları yendim
I conquered these slopes every day
Bu benim kendimle derdim inan
Believe me, this battle is with myself, I say
Bu şehrin bi' suçu yok
This city bears no blame
Bu şehrin bi′ suçu yok
This city bears no shame
Yine de en gerçek halimle geldim
Yet I came here, my true self laid bare
Bu şehir dolu zalim ve mermi dayan
This city's filled with cruelty, bullets in the air
Bu şehrin bi' suçu yok
This city bears no blame
Bu şehrin bi' suçu yok
This city bears no shame
Esir kendi yolunu çizebilirsin her derdine yazıp
A captive, you can draw your path, writing for each pain's release
Firavunların mezarı kadar mermerli ve basık
As marble-filled and oppressive as a pharaoh's tomb of peace
Ayrılık için erken derken yine Kasım
November whispers it's too soon for farewell's embrace
Siz hasımlara şarkı yazın, ben kendime hasım, yeah
You write songs for rivals, I'm my own rival, in this space





Writer(s): şiirbaz


Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.