Paroles et traduction Skavlyn - Fırtına
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Ateş
Düştüğü
Yeri
Yakarmış
ki
Ben
Ateştim
They
say
fire
burns
where
it
falls,
and
I
was
the
fire,
Düştüğüm
yerdin
ama
ama
Nerdeydin
I
fell
on
you,
but
where
were
you?
Şimdi
öylece
baktığın
sadece
ben
endişeyim
Now
you
just
stare,
and
I'm
the
only
worry,
Yollar
uzun
bitmeyen
bir
engel
dön
gişeyi
The
roads
are
long,
an
endless
obstacle,
turn
back
the
counter.
Yorgun
olan
duygularım
ben
değildim
My
feelings
were
tired,
not
me,
Anlatacağım
bir
şey
yok
anlatacağım
çok
şey
var
I
have
nothing
to
say,
I
have
so
much
to
say,
Hangi
birinden
başlamam
için
bana
vakit
ver
Give
me
time
to
figure
out
where
to
begin,
Çalışır
oldu
bütüm
toplumlar
aşk'a
nakit
len
All
societies
now
work,
for
love,
cash
is
king.
Zor
zamanlar
gelip
geçerde
aklın
geçmez
Hard
times
come
and
go,
but
your
mind
doesn't
pass,
Geçen
birşey
vardı
caddeden
geçerde
geçmez
Something
passed
by
on
the
street,
but
it
doesn't
pass,
Kapkara
bir
geceydim
ve
aydınlığına
aşinayım
I
was
a
pitch-black
night,
and
familiar
with
your
light,
Bilmediğin
kadar
izliyorum
çünkü
karşıdayım
I'm
watching
you
more
than
you
know,
because
I'm
across
the
way.
Bazı
şeylerin
imkanı
yok
yerle
gök
gibi
Some
things
are
impossible,
like
earth
and
sky,
Fırtınalar
koparken
gelde
şimdi
gör
beni
Storms
are
raging,
come
and
see
me
now,
Yarım
kalan
birşey
vardı
yarım
kaldın
There
was
something
unfinished,
you
were
left
unfinished,
Görmek
bazen
kötüydü
bazen
iyi
çünkü
adın
kaldı
Sometimes
seeing
was
bad,
sometimes
good,
because
your
name
remained.
Temelleri
yanlış
olan
bir
binaydın
You
were
a
building
with
faulty
foundations,
Bedenlerine
verilen
artık
bu
kaçıncı
kiraydı
How
many
times
was
this
rent
given
to
your
body?
Bilmiyorum
kimin
ne
olduğunu
bu
ara
I
don't
know
who
is
who
lately,
Herşey
kötüleşmiş
bıraktığımdan
yoktu
burda
kalan
Everything
has
worsened,
there
was
nothing
left
here
from
what
I
left
behind.
Kalkıp
aynaya
bakınca
ne
gördüğünü
anlat
ona
Get
up,
look
in
the
mirror,
tell
her
what
you
see,
Anlayacaktır
yada
anlayacak
mı?
Will
she
understand,
or
will
she?
Dinlemeden
konuşmakmı
icadınız
kendinizi
Is
speaking
without
listening
your
invention
of
yourselves?
Anlatmak
mı
icabınız
başka
yokmu
yarınınız
Is
explaining
your
necessity,
don't
you
have
a
tomorrow?
Zaten
olan
biten
buydu
vazgeçilmeyen
bi
döngü
This
is
what
happened
anyway,
an
unrelenting
cycle,
Birini
elde
etmek
için
yalanlarla
olan
övgü
Praise
with
lies
to
get
someone,
Gören
gözün
göremeyen
bi
anı
kadar
kördüm
I
was
as
blind
as
a
moment
the
seeing
eye
couldn't
see,
Yaklaşan
bu
kıyameti
görenlerde
öldü
Those
who
saw
this
approaching
apocalypse
also
died.
Bulutu
getirmeyen
bu
gökyüzüne
dargınım
I'm
angry
at
this
sky
that
doesn't
bring
clouds,
Duygularım
bir
çölde
açan
yaprak
gibi
karmaşık
My
feelings
are
complex,
like
a
leaf
blooming
in
a
desert,
Ben
zamanın
zaman
benim
önümden
geçti
I
am
time,
time
passed
before
me,
Belki
herşey
için
artık
çokmu
geçti
Maybe
it's
too
late
for
everything
now.
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Skavlyn Oktay Abakaya
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.