Paroles et traduction Soft Analog - Bir Çırpıntı Var

Bir Çırpıntı Var

Yukarı, daha da yukarı yükselenler
Gökleri delenler
Bu şehirde her taraf telaşe

Çarparak, omuza çarparak ilerler
Etraftaki sokaklar
Bu şehirde devam eder hengâme

Bi' çırpıntı var
İçimde rahatsız
Düşünmeden dursam yarına kadar

Bi' çırpıntı var
İçimde rahatsız
Düşünmeden dursam yarına kadar
Bi' çırpıntı var

Günden güne yaklaşıyoruz üst üste
Bu duvarlar bizi korur ne zamanlar
Uzaktan izler bizi diğerleri

Düşünmez kimse her gün neden uyanır
Bıkkın bir endişeyle
Bu şehirde devam eder telaşe

Bi' çırpıntı var
İçimde rahatsız
Düşünmeden dursam yarına kadar

Bi' çırpıntı var
İçimde rahatsız
Düşünmeden dursam yarına kadar
Bi' çırpıntı var

Bi' çırpıntı var
Bi' çırpıntı var içimde
Bi' çırpıntı var

Bi' çırpıntı var içimde
Bi' çırpıntı var

There's a Flutter

Those rising up, higher and higher
Piercing the heavens
This city is all hustle and bustle

They go forward, bumping shoulders
The surrounding streets
This city continues to be in a frenzy

There's a flutter
Uncomfortable in my heart
If only I could stop thinking until tomorrow

There's a flutter
Uncomfortable in my heart
If only I could stop thinking until tomorrow
There's a flutter

Day by day we get closer and closer
These walls protect us for how long
Others watch us from afar

No one thinks why they wake up every day
With a weary anxiety
This city continues to be in a frenzy

There's a flutter
Uncomfortable in my heart
If only I could stop thinking until tomorrow

There's a flutter
Uncomfortable in my heart
If only I could stop thinking until tomorrow
There's a flutter

There's a flutter
There's a flutter in my heart
There's a flutter

There's a flutter in my heart
There's a flutter