Paroles et traduction Sokrat St feat. Kâhir - Her Gün Aynı
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Her Gün Aynı
Every Day the Same
Her
gün
aynı
sesler,
her
gün
aynı
yüzler
Every
day
the
same
sounds,
every
day
the
same
faces
Her
gün
aynı
yalanlar,
gece
beni
bunlardan
gizler
Every
day
the
same
lies,
the
night
hides
me
from
them
Bugün
de
aynı
diğeriyle,
yerinden
izler
seni
sistem
Today,
like
any
other,
the
system
watches
you
from
its
place
Elimizden
gelen
ayrışmak
birbirimizden
All
we
can
do
is
separate
from
each
other
Her
gün
aynı
sesler,
her
gün
aynı
yüzler
Every
day
the
same
sounds,
every
day
the
same
faces
Her
gün
aynı
yalanlar,
gece
beni
bunlardan
gizler
Every
day
the
same
lies,
the
night
hides
me
from
them
Bugün
de
aynı
diğeriyle,
yerinden
izler
seni
sistem
Today,
like
any
other,
the
system
watches
you
from
its
place
Elimizden
gelen
ayrışmak
birbirimizden
All
we
can
do
is
separate
from
each
other
Kaos
düzenin
düzeneği,
güzelim
Chaos
is
the
mechanism
of
order,
my
dear
Pembe
bahar
bulutları
değil,
fecaat
bu
coğrafyanın
üzeri
Not
pink
spring
clouds,
but
disaster
covers
this
land
Her
şeyin
mukabili
metalikken,
söyle,
nasıl
gülelim?
When
everything's
counterpart
is
metallic,
tell
me,
how
can
we
smile?
Ama
bi′
yolu
var,
kötüye
boğulurken
vicdanı
solumaz
But
there's
a
way,
the
conscience
doesn't
fade
while
drowning
in
evil
Şiirin
görevi
umut,
eğilip
kuşanıp
unutma
dünü
The
duty
of
poetry
is
hope,
bend
down,
embrace
it,
and
forget
yesterday
Kuruduysa
ruhun
yalanı
tükürüp
yürüyenin
gerçeğini
yudumla
If
your
soul
has
dried
up,
spit
out
the
lie
and
sip
the
truth
of
the
one
who
walks
on
O
zaman
olamaz
hiç
kimse
mâni
sana
Then
no
one
can
stop
you
İnanan
talihi
siler
ve
tarih
yazar
The
believer
erases
fate
and
writes
history
O
yolsuz
pazarın
tezgâhı
değiliz
biz
We
are
not
the
counter
of
that
corrupt
market
Biz
eğilip
diz
çökmeyiz,
miğferimiz
dik
başımızın
üstünde
hâlâ
We
do
not
bow
down,
our
helmets
are
still
above
our
heads
Seyriniz
barış
amacı,
beisiz
yarışa
Your
course
is
peace,
a
fair
race
Kana,
duvara,
tecride
karşı
suratımız
cam
gibidir
Our
faces
are
like
glass
against
blood,
walls,
and
isolation
Nefes
al,
bu
karanlığın
var
bi'
nihayeti
Breathe,
this
darkness
has
an
end
Ziyan
etme
içini
Don't
waste
your
insides
Eğme
kafanı,
başını
çevir
gökyüzüne
Don't
lower
your
head,
turn
your
head
to
the
sky
Olacak
bi′
gün
zaferlerin
harbi
ziyareti
One
day,
victories
will
visit
the
war
Düşün
kuşan
dirayeti,
insan
ne
uşak
ne
kölesin
Think,
embrace
resilience,
you
are
neither
a
servant
nor
a
slave
Ne
yasa,
ne
töresi,
kim
aksini
dayatabilir?
Neither
law
nor
tradition,
who
can
impose
the
opposite?
Siyahtan
da
beyazdan
da
ötesin
You
are
beyond
black
and
white
Düşünerek
yaşayıp,
düşünerek
ölesin
Think
while
you
live,
and
think
while
you
die
Her
gün
aynı
sesler,
her
gün
aynı
yüzler
Every
day
the
same
sounds,
every
day
the
same
faces
Her
gün
aynı
yalanlar,
gece
beni
bunlardan
gizler
Every
day
the
same
lies,
the
night
hides
me
from
them
Bugün
de
aynı
diğeriyle,
yerinden
izler
seni
sistem
Today,
like
any
other,
the
system
watches
you
from
its
place
Elimizden
gelen
ayrışmak
birbirimizden
All
we
can
do
is
separate
from
each
other
Her
gün
aynı
sesler,
her
gün
aynı
yüzler
Every
day
the
same
sounds,
every
day
the
same
faces
Her
gün
aynı
yalanlar,
gece
beni
bunlardan
gizler
Every
day
the
same
lies,
the
night
hides
me
from
them
Bugün
de
aynı
diğeriyle,
yerinden
izler
seni
sistem
Today,
like
any
other,
the
system
watches
you
from
its
place
Elimizden
gelen
ayrışmak
birbirimizden
All
we
can
do
is
separate
from
each
other
Bu
tezgâhın
kölesi
değiliz
biz
We
are
not
slaves
to
this
scheme
Elini
taşın
altına
koy
Put
your
hand
under
the
stone
Mücadelen
hazır
akabinde
The
struggle
is
ready
right
after
Aynada
yüzüne
bakabil
Be
able
to
look
at
your
face
in
the
mirror
Yoluna
ışık
ol,
aga,
bir
de
Be
a
light
to
your
path,
brother,
and
also
Tümseklerle
dolu
yol
The
road
is
full
of
bumps
Gözünü
para
bürüdü,
kapanabilir
de
(ya)
Money
has
blinded
your
eyes,
it
can
close
too
(yeah)
Gözünü
para
bürüdü
bunun
Money
has
blinded
his
eyes
Karanlıkta
önüne
çıkabilir
de
biri
Someone
can
appear
in
front
of
him
in
the
darkness
Yol
ortasında
vurulup
öldürülse
bile
Even
if
he's
shot
and
killed
in
the
middle
of
the
road
Gündem
olmadıkça
adaletin
kapalıdır
önü
(ya)
Unless
it
becomes
an
agenda,
the
doors
of
justice
are
closed
for
him
(yeah)
Otur
bi'
düşün,
kalemle
kurşun
Sit
down
and
think,
with
pen
and
bullet
Canını
yakacak
ama
karar
ve
kişi
It
will
hurt
you,
but
the
decision
and
the
person
Başını
dik
tut,
devran
değişir
Keep
your
head
up,
times
will
change
Ruhunu
paraya
satmayan
da
huzura
kavuşur
(ya)
The
one
who
doesn't
sell
his
soul
for
money
will
also
find
peace
(yeah)
Şimdi
yarına
doğ
ve
limanını
bul
Now
rise
to
tomorrow
and
find
your
harbor
Sana
duvar
olana
da
duvar
araya
koy
Put
a
wall
between
you
and
the
one
who
walls
you
in
Sok,
o
paraya
doydun,
hadi
yalana
doy
Shove
it,
you're
full
of
money,
now
get
full
of
lies
Arada
canavar
oldun,
işe
yarayan
ol
You
became
a
monster
in
between,
be
someone
who's
useful
Bi'
sike
yarayan
ol,
kanayan
ol
da
Be
someone
who's
good
for
something,
be
someone
who
bleeds
Sakın
omurgasız
olup
adam
arayan
olma
Don't
be
spineless
and
look
for
a
man
Bura
çölde
kum,
sen
gölde
su
This
is
sand
in
the
desert,
you
are
water
in
the
lake
Ama
geleceğinden
bi′
kör
mesul
But
a
blind
man
is
responsible
for
your
future
Her
gün
aynı
sesler,
her
gün
aynı
yüzler
Every
day
the
same
sounds,
every
day
the
same
faces
Her
gün
aynı
yalanlar,
gece
beni
bunlardan
gizler
Every
day
the
same
lies,
the
night
hides
me
from
them
Bugün
de
aynı
diğeriyle,
yerinden
izler
seni
sistem
Today,
like
any
other,
the
system
watches
you
from
its
place
Elimizden
gelen
ayrışmak
birbirimizden
All
we
can
do
is
separate
from
each
other
Her
gün
aynı
sesler,
her
gün
aynı
yüzler
Every
day
the
same
sounds,
every
day
the
same
faces
Her
gün
aynı
yalanlar,
gece
beni
bunlardan
gizler
Every
day
the
same
lies,
the
night
hides
me
from
them
Bugün
de
aynı
diğeriyle,
yerinden
izler
seni
sistem
Today,
like
any
other,
the
system
watches
you
from
its
place
Elimizden
gelen
ayrışmak
birbirimizden
All
we
can
do
is
separate
from
each
other
(Birbirimizden)
(From
each
other)
(Birbirimizden)
(From
each
other)
Birbirimizden
(birbirimizden)
From
each
other
(from
each
other)
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Musa Can Taş, Samet Gönüllü, Samet Gönülü
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.