Paroles et traduction Sıla - yolcudur abbas

yolcudur abbas

Zaman uzuyo'
"Zaman yok", diyo'lar
Zaman uzuyo' senle
Pembe sakız gibi tatlı
Hiç tadı geçmez onun, tadı hafıza

Hafıza bi' gün sormuşlar, "Ner'deydin?" diye
"Bur'daydım", demiş
İnsana döndü eşya, eşya oldu insan
Mevzu ki hassas, yolcudur Abbas
Masada çocuk adam, kasada yazılar
Anahtarsız yangın, yolcudur Abbas

Ne gönlüm var biraz gezmeye
Ne bildiğim yolu çekmeye
Varsa eşikte valizler ve de tüymek can havliyle
Yolcudur Abbas, durum hassas

Ne gönlüm var biraz gezmeye
Ne bildiğim yolu çekmeye
Varsa eşikte valizler ve de tüymek can havliyle
Yolcudur Abbas, durum hassas

Abbas the traveler

Time stretches,
"There is no time", they say,
Time stretches with you
Like sweet pink bubble gum
Its taste never fades, a taste of memory

Once upon a time memory was asked, "Where were you?"
"I was here," it said
Objects became humans and humans became objects
For this is sensitive, Abbas is a traveler
A child man at the table, writings on the counter
A fire without keys, Abbas is a traveler

I have neither the heart to wander,
Nor the will to trace the path I know.
There are suitcases at the threshold and I'm dying in a panic,
Abbas is a traveler, this is urgent.

I have neither the heart to wander,
Nor the will to trace the path I know.
There are suitcases at the threshold and I'm dying in a panic,
Abbas is a traveler, this is urgent.