Taladro - Ankara - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction Taladro - Ankara




Ankara
Ankara
Ama sen beni dinlemedin lan, dinlemedin sen beni
But you didn't listen to me, damn it, you didn't listen
Bu kadına inanma dedim bu seni dolandıracak dedim
I told you not to trust this woman, I told you she would deceive you
Dedim mi lan! Dedim mi?
Didn't I say so! Didn't I?
Dedin, ben de biliyordum abi; hiçbir şey getirmeyeceğini ben de biliyodum
You did, and I knew it too, brother; I knew it wouldn't bring anything good
Niye verdin lan o zaman niye verdin oğlum, salak mısın sen?
Then why did you give it, why did you give it, son, are you stupid?
Biri beni sevsin istedim ya, hayatımda bi kere bile olsa biri seni seviyorum desin istedim
I just wanted someone to love me, for once in my life I wanted someone to say they loved me
Sel almış gözlerimin ferini, tam ortadayım
The light in my eyes has been washed away by the flood, I'm right in the middle
Kanımca, sessizliğin yamaçlarından bu merak
In my opinion, this curiosity from the slopes of silence
Ankara'nın sisli sabahı, gözlerim bumerang
Ankara's foggy morning, my eyes are like boomerangs
Kaçırsam da senden, sana döner susarak
Even if I run away from you, they return to you silently
Yol almış vicdanının puslu merceğinden
From the misty lens of your conscience that has traveled far
Sana bakmak aynı ölüm gibi, farkı yok gerçeğinden
Looking at you is like death, no different from its reality
Ben aynı yerdeyim de tadım yok
I'm in the same place but I have no taste
Eskisinden farklı tüneldeyim yine de şüphem yok geleceğinden
I'm in a different tunnel than before, yet I have no doubt about your arrival
Sanki farklı gibiyiz şu günlerde di mi?
It's like we're different these days, isn't it?
Bugün aynaya baktığında, kendine sor kimim?
When you look in the mirror today, ask yourself, who am I?
Bugün aşkı ölüm, ölümü aşk sanıyor kibir
Today, arrogance mistakes love for death, and death for love
Lakin aşkı derde, derdi bana satıyor kimi
But who sells love to suffering, and suffering to me
Bugün istersen al be gözüm yoluna feda başımla
Today, if you want, take it, my eyes, my head are sacrificed for your path
Sen sanıp da, bağrıma bastığım taşım var
I have a stone that I embraced, thinking it was you
Hasret gidermek zor, bir gözde yaşımla
It's hard to relieve longing, with a tear in my eye
Bir gün günbatımında geri dönersem hiç şaşırma
If I return one day at sunset, don't be surprised
Okuyabilmek gözlerinden aşkı
To read love from your eyes
Mevsimlere sormak gibi bir ömrü, git başımdan
Like asking the seasons about a lifetime, get out of my head
Tozlu bir mektup gibi eski bir yılbaşından
Like a dusty letter from an old New Year's Eve
Şimdi sen tahmin et, yokluğum kaç yaşında?
Now you guess, how old is my absence?
Ağla biraz, gözlerin tutuşsun
Cry a little, let your eyes ignite
Bir yangın ol isterim, külleri umutsuz
I want you to be a fire, with ashes of hopelessness
Birazcık sen hüzünlen, ses telim ağrıyor, sus
You feel a little sad, my vocal cords hurt, hush
Ben değilim, kaderim huzursuz
It's not me, my destiny is restless
Okuyabilmek gözlerinden aşkı
To read love from your eyes
Mevsimlere sormak gibi bir ömrü, git başımdan
Like asking the seasons about a lifetime, get out of my head
Tozlu bir mektup gibi eski bir yılbaşından
Like a dusty letter from an old New Year's Eve
Şimdi sen tahmin et, yokluğum kaç yaşında?
Now you guess, how old is my absence?
Ağla biraz, gözlerin tutuşsun
Cry a little, let your eyes ignite
Bir yangın ol isterim, külleri umutsuz
I want you to be a fire, with ashes of hopelessness
Birazcık sen hüzünlen, ses telim ağrıyor, sus
You feel a little sad, my vocal cords hurt, hush
Ben değilim, kaderim huzursuz
It's not me, my destiny is restless
Aklımın tam ortasında kaldın
You're stuck right in the middle of my mind
Sayamadığım kaç sözüne kandım?
How many of your words did I fall for, I can't count?
Yıllarca kendimi beş metrekareye saldım ve
For years I confined myself to five square meters and
Gücün varsa, belimi yerden kaldır
If you have the strength, lift me up from the ground
Utanma, utanma yine bir akşam ez beni
Don't be ashamed, don't be ashamed to crush me again one evening
Nasılsa dönerim evime, vazgeçilmez ezberim
I'll return home anyway, my indispensable routine
Bu evde yoksan bile, varsın gibi varsayarım
Even if you're not in this house, I'll pretend you are
Üzülme, yolunda bir tek ölüme pes derim
Don't worry, I'll only surrender to death on your path
Şımart beni, kalbine doku
Spoil me, weave yourself into my heart
Sonuçta oynuyoruz günden güne yoku
After all, we're playing downhill day by day
Gözlerin sivriliği anımsatıyor oku
The sharpness of your eyes reminds me of an arrow
Beni bir kitap say ve sayfalarca oku
Consider me a book and read me page after page
Yıllarca doldum zaten, bardağı taşırma
I've been filling up for years, don't overflow the glass
Güneşe meydan okursun o sırma saçınla
You challenge the sun with that silver hair of yours
Kendimi boş bir kentin hudutlarına gizliyorum
I hide myself in the borders of an empty city
Bir gün, gün batımında dönersem hiç şaşırma
If I return one day at sunset, don't be surprised
Okuyabilmek gözlerinden aşkı
To read love from your eyes
Mevsimlere sormak gibi bir ömrü, git başımdan
Like asking the seasons about a lifetime, get out of my head
Tozlu bir mektup, eski bir yılbaşından
A dusty letter, from an old New Year's Eve
Şimdi sen tahmin et, yokluğum kaç yaşında?
Now you guess, how old is my absence?
Ağla biraz, gözlerin tutuşsun
Cry a little, let your eyes ignite
Bir yangın ol isterim, külleri umutsuz
I want you to be a fire, with ashes of hopelessness
Birazcık sen hüzünlen, ses telim ağrıyor, sus
You feel a little sad, my vocal cords hurt, hush
Ben değilim, kaderim huzursuz
It's not me, my destiny is restless
Okuyabilmek gözlerinden aşkı
To read love from your eyes
Mevsimlere sormak gibi bir ömrü, git başımdan
Like asking the seasons about a lifetime, get out of my head
Tozlu bir mektup gibi eski bir yılbaşından
Like a dusty letter from an old New Year's Eve
Şimdi sen tahmin et, yokluğum kaç yaşında?
Now you guess, how old is my absence?
Ağla biraz, gözlerin tutuşsun
Cry a little, let your eyes ignite
Bir yangın ol isterim, külleri umutsuz
I want you to be a fire, with ashes of hopelessness
Birazcık sen hüzünlen, ses telim ağrıyor, sus
You feel a little sad, my vocal cords hurt, hush
Ben değilim, kaderim huzursuz
It's not me, my destiny is restless





Writer(s): Taladro


Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.