Taladro - Risale 2 - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction Taladro - Risale 2




Risale 2
Epistle 2
Bu gece zincirlerimi çözmedin hiç
Tonight, you haven't loosened my chains at all
Sanki gittiğinden bu yana zaman geçmedi hiç
As if time hasn't passed since you left
Nedense ölmedik hiç
For some reason, we haven't died
Sanırım yalnızlığa alıştık diye geriye dönmedik hiç
I guess we haven't turned back because we've gotten used to loneliness
O saçları nasılda örmedim hiç
Oh, how I haven't braided your hair
Nasıl gözlerim doluyken yaşım akmadı hiç
How my tears haven't flowed even with my eyes full
Güneş doğudan doğup batıdan batmadı hiç
The sun hasn't risen from the east and set in the west
Her şey tersine, acayip, ilginç
Everything is backwards, strange, peculiar
İçim okyanus dibi
My insides are like the ocean floor
Yüzeye çıkmaz oldum, acım hortlamış gibi
I can't surface, as if my pain has resurrected
Sanki gökyüzünden yıldızları toplamış biri
It's like someone has gathered all the stars from the sky
Sürekli bulutluyuz ömrümüz gri
We are constantly cloudy, our life is grey
Ne acı sesinden ismimi bile duymadım hiç
What pain, I haven't even heard my name from your voice
Sanki hüzün güzeldi hep mutluluk uymadı hiç
As if sadness was always beautiful, happiness never fit
Gün aymadı, gece doğmadı hiç
The day hasn't dawned, the night hasn't been born
Aslında hepsi yalan, sesin odama dolmadı hiç
Actually, it's all a lie, your voice never filled my room
İlginç
Peculiar
Gözümle gördüğüm yok ömür çok taze daha
Life is still young, but you haven't seen me with your own eyes
Sesimi duyduğun yok çözüm çok uzak hâlâ
You haven't heard my voice, the solution is still far away
Seni de yazdığım resale hayli vardı ama
There were many epistles where I wrote about you
Seni ve güneşi sığdırdım bugün ve haftalara
Today, I fit you and the sun into weeks and days
Hüzün var dolunayımda, ölüm çok ani daha
There's sadness in my full moon, death is still too sudden
Gözüm yok ekmeğin suyunda, acıya doydum ama
I have no eyes in the water of bread, I'm full of pain, but
Yolladığım son risale o tozlu rafta daha
The last epistle I sent is still on that dusty shelf
Seni ve güneşi sığdırdım bugün yanaklarıma
Today, I fit you and the sun onto my cheeks
Gözümle gördüğüm yok ömür çok taze daha
Life is still young, but you haven't seen me with your own eyes
Sesimi duyduğun yok çözüm çok uzak hâlâ
You haven't heard my voice, the solution is still far away
Seni de yazdığım risale hayli vardı ama
There were many epistles where I wrote about you
Seni ve güneşi sığdırdım bugün ve haftalara
Today, I fit you and the sun into weeks and days
Yalandan sevmeyi bile bilmedik hiç
We never even knew how to love falsely
Yalandan gülmeyi
To smile falsely
Gariptir, yalandan hasretliği tatmadık hiç
Strangely, we never tasted false longing
İncildikte azar azar, ilginç
We were hurt little by little, peculiar
Yolladığım son mektubu candan almadın
You didn't take my last letter wholeheartedly
Kesiklerim kabardı bana cam dayanmadı
My wounds swelled, the glass didn't touch me
Sözde yandın, gerçekte yanmadın
Supposedly you burned, but in reality you didn't
Bunu gördüm inkâr etme, can dayanmadı
I saw it, don't deny it, my soul couldn't bear it
Kapalı kapılar ardındayım, ölüm taktiğim
I'm behind closed doors, death is my tactic
Beni bıraktığın dikenli yollar hiç rahat değil
The thorny paths you left me on are not comfortable
Ve eskiyor dar sokaklardan umut lastiğim
And my hope tires from the narrow streets
İlginç, temmuz ama yaz değil
Peculiar, it's July but it's not summer
Ki sırılsıklam üşüyorum, bedenim gevşedi lan
And I'm soaking wet and cold, my body has weakened, damn
Görürsen bir gün beni boynumda dilek cevşeni var
If you see me one day, I have a wish amulet on my neck
Gelmesen de koyu bir çaya bağladığım acılarımla
Even if you don't come, with the pains I tied to a dark tea,
Görmek için açılarım var
I have angles to see
Bizi yalanlarına yazmadın
You didn't write us into your lies
Samimiydin hep, severdim asla surat asmadın
You were always sincere, I loved it, you never frowned
Sen gittiğinden bu yana tek yaş daha basmadım
Since you left, I haven't turned another year older
24'de kaldım, yüzümü başka birine satmadım
I stayed at 24, I haven't sold my face to another
Hakettik biz bizi
We deserved us
Sana yazdığım her şiir sanki yüreği sonsuz bir dizi
Every poem I wrote to you is like a heart, an endless series
Şimdi elim sende bir travma yaşıyorum
Now, with you in my hand, I'm experiencing trauma
Gizliyorum Risale'nin bahşettiği son izi
I'm hiding the last trace that the Epistle bestowed
Nedensiz sahillere vur bizi
For no reason, throw us onto the shores
Yüreği biz gibi tüm insanlara sor bizi
Ask all people with hearts like ours about us
Seni milyonlarca insana dinletiyor kalbim
My heart is making millions of people listen to you
Ki milyonlarca insan sevgini anlıyor zor gibi
And millions of people understand your love, as if it's difficult
Ateş altındayken hüzün gözüme kaçtı
Sadness got into my eyes while I was under fire
Hüzün yüzümü aştı, gelen keyfim kaçtı
Sadness surpassed my face, my incoming joy fled
Ruhumu teslim ettim okyanuslar taştı
I surrendered my soul, the oceans overflowed
Sana yolladığım son Risale'yi ciğerlerime saçtım
I scattered the last Epistle I sent you onto my lungs
Küllerinden doğdu acım tam bir ilkti
My pain was born from its ashes, it was a complete first
Acımı yollar, dağlar, ovalardan biriktir
Gather my pain from roads, mountains, and plains
Komalardan çıkıp sevmiştim sen de gittin
I loved you, coming out of comas, and you left too
Güzelce gittin sahi ne güzel gittin
You left beautifully, truly, how beautifully you left
Kırık bir kapıyım artık yakılmayı bekleyen
I'm a broken door now, waiting to be burned
Ağlıyor benim yerime saygıdan gökle yer
The sky and the earth cry in my place out of respect
Eski bir bina yüzüm yıkılmayı dileyen
My face is an old building wishing to be demolished
Şarkılar söyle yerime, dinliyor bilmeyen
Sing songs in my place, those who don't know are listening
Neyse konu dağıldı
Anyway, the topic digressed
Seni yazmaktan elim ağrıdı
My hand hurts from writing about you
Gözün yüksekteydi, bakarken gözümü aldın
Your eyes were high, you took my eyes while looking
Ayıp ettin seninle ölüme vardım
You did wrong, I reached death with you
Ne bir gün üzdüm seni ne bir gün kırdım
I never upset you, I never broke you
Bugün kızgınım sana ve kırgın
Today, I'm angry and resentful towards you
Ne bir gün üzdüm seni ne bir gün kırdım
I never upset you, I never broke you
Bugün kızgınım sana ve kırgın
Today, I'm angry and resentful towards you
İlginç
Peculiar
Gözümle gördüğüm yok ömür çok taze daha
Life is still young, but you haven't seen me with your own eyes
Sesimi duyduğun yok çözüm çok uzak hâlâ
You haven't heard my voice, the solution is still far away
Seni de yazdığım risale hayli vardı ama
There were many epistles where I wrote about you
Seni ve güneşi sığdırdım bugün ve haftalara
Today, I fit you and the sun into weeks and days
Hüzün var dolunayımda, ölüm çok ani daha
There's sadness in my full moon, death is still too sudden
Gözüm yok ekmeğin suyunda, acıya doydum ama
I have no eyes in the water of bread, I'm full of pain, but
Yolladığım son risale o tozlu rafta daha
The last epistle I sent is still on that dusty shelf
Seni ve güneşi sığdırdım bugün yanaklarıma
Today, I fit you and the sun onto my cheeks
Gözümle gördüğüm yok ömür çok taze daha
Life is still young, but you haven't seen me with your own eyes
Sesimi duyduğun yok çözüm çok uzak hâlâ
You haven't heard my voice, the solution is still far away
Seni de yazdığım risale hayli vardı ama
There were many epistles where I wrote about you
Seni ve güneşi sığdırdım bu gün ve haftalara
Today, I fit you and the sun into weeks and days





Writer(s): Taladro


Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.